Bölüm 55

2K 136 21
                                    

Tom elini bacağıma uzattığında Mattheo huzursuz sesler çıkarmaya başladı. Ona baktığımda gözleri Tom'un bacağıma değmek üzere olan elindeydi.

Dudaklarımı ısırdım ve doğru anlayıp anlamadığımı kontrol etmek için Tom'un bacağıma ulaşmak üzere olan eline vurup kendimden uzaklaştırdım.

Tom'un keskin bakışları bu sefer bana dönerken ben Mattheo'ya bakıyordum. Çıkardığı huzursuz sesler durmuş, bana sakince bakmaya başlamıştı.

Gülmeye başladım ve dayanamayıp Mattheo'yu kucağıma aldım. "Tepki ver demiştim ama bunu derken babanı kıskanacağını düşünmemiştim."

"Saçmalama Gloria. Denk geldi sadece." 

Alayla Tom'a baktım. "Öyle mi? Tekrar dene o zaman bana dokunmayı. Isırmaz korkma."

Alaylı bir şekilde konuşmam Tom'un kaşlarını çatmasına sebep oldu. "Oyun mu oynayacağız?"

Omuzlarımı silktim sırtımı yatak başlığına yasladım. Mattheo'yu da üzerime yatırdığımda dudaklarımı araladım. "Eh, artık bir bebeğin var, oyunları araştırmaya başlasan iyi olur. Alış bunlara Tom"

Tom'un bakışları değiştiğinde gülmemek için kendimi zor tuttum. "O oyun oynamayacak."

Bende ciddileştiğimde Tom'a keskin bir bakış attım. "Şimdi bana küfür ettirme Tom. Bunu aklından kesinlikle atıyorsun."

Tom tek kaşını kaldırdı ve bana sorgulayıcı bir şekilde baktı. Bu sefer keyif alan taraf oydu. "Bana emir mi veriyorsun Gloria?"

"Evet sana emir veriyorum Tom. Bu konuda net olduğumu ve duvarlarımı yıkamayacağını bilmeni isterim."

"Şuan tek sorunun oyun oynayıp oynamayacağı mı?"

Mattheo'nun sırtını okşamaya başladım ve gözlerimi kapadım. "Oynamayacağı diye bir seçenek yok."

"Göreceğiz."

"Tom beni sinirlendirme şimdi kalkar hiçbir şey anlamadığı halde kalkar oyun oynarı-"

Cümlemi Tom'un dudakları kestiğinde kaşlarımı çattım ve dudağını ısırdım. Fakat bu Tom'a engel miydi? Hayır. 

Daha çok üzerime abanacağı sırada Mattheo'nun sesleri geldiğinde kendimi durduramadam gülmeye başladım ve Tom'u üzerimden ittim. "Tom git. Çökmüşsün çocuğun üzerine Ruh Emici gibi rahatsız oluyor."

Tom ters ters Mattheo ile bana bakarken Mattheo'nun yüzünü elimle kapattım. "Bakma ona öyle."

"Gloria!"

Daha fazla gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Efendim sevgilim? Bir şey istiyorsan yapayım diyeceğim fakat," kucağımı işaret ettim, "Maalesef şuan işim var."

"Öyle mi?" Skince sorduğu soruya karşılık onaylarcasına kafamı salladım. Kaşlarıyla Mattheo'yu işaret etti. "Karnını nasıl doyurmayı düşünüyorsun?

Bir anlık duraksadığımda emecek bir sütü olmadığını fark ettim. "Tom?"

"Bir şey bulup bulmadığımı mı merak ediyorsun güzelim?"

Gerginlikle gülümsedim. "Bulmuşsundur."

Omuzlarını silkti. "Elbette."

Gergin gülümsemem gerçek bir gülümseme olduğumda üzerimden bir yükün daha kalktığını hissettim. 

"Fakat çözemediğim bir şey kaldı. Şimdi fark ettim."

Kafamı hafifçe yana doğru eğdim. "Ne kaldı tam olarak?"

Kafasıyla Mattheo'yu işaret etti. "Kıskançlık duygusunu almam gerek. Sana dokunamıyorum."

Bir süre duraksadım ve ne diyeceğimi bilemez bir şekilde Tom'a baktım. Dalga geçiyor desem? Tom mu dalga geçecek? "Yok kıskançlığından yapmıyor o. Denk geliyor yani. Bebek bu Tom ağlar."

"Göreceğiz." Yataktan kalktı. "Hadi odasına bırak onu."

Kafamı eğdim ve Mattheo'ya baktım. Huzurla uyuduğunu gördüğümde istemsizce yüzümde gülümseme oluştu.

Huzurluydu. Benim üzerimde uyuyakalmıştı. Alışıyordu. Beni annesi olarak hissetmesini istiyordum. Bazı eksiklikler vardı, fakat ben bunları kapatmak istiyordum.

Derin bir nefes aldım ve yavaşça ayağa kalktım. Benimle beraber uyumasını çok isterdim fakat hem Tom buna izin vermezdi, hem de alışkanlık haline getirememesi gerekiyordu.

Kapıdan çıkmak üzereyken Tom'un da arkamdan geldiğini fark ettim. "Neden arkamdan geliyorsun?"

"Nasıl yatırdığına bakmak için."

Birlikte yürürken anlık olarak Tom'a baktım. "Neden öğrenmek için mi?"

"Öğretmek için."

Odanın kapısını yavaşça aralarken konuştum. "Sen? Bana çocuk yatırmayı öğreteceksin? Şaka yapıyor olmalısın."

Tom sessiz kaldığında Mattheo'nun odasının kapısını açtım ve içeri girdik.

Kucağımda uyuyan bebeğe son bir kez baktıktan sonra yatağına yatırdım ve Tom'a döndüm. Kollarını göğsünde birleştirmiş bana bakıyordu. "Ne oldu?"

Kollarını birbirinden ayırdı ve bana doğru adımladı. Saçımın bir tutamını alıp kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Seni böyle görmek mükemmel bir şeymiş."

Kaşlarımı imayla kaldırdım. "Daha erkende görebilirdin." Omuzlarımı silktim. "Tercih meselesi."

Ellerini belime sardı ve beni daha çok kendine çekti. "Her zaman bunun imasını yapmaya devam edeceksin öyle değil mi?"

"Yeri geldiği zamanlarda neden olmasın?" 

Dudaklarına uzanıp öptüğümde geri çekildi. "Burada olmaz. Uyanmasını istemiyorum."

Ellerini belimden çekti ve kolumdan tutup hızlı adımlarla odanın kapısından çıktık.

Tom hala beni sürüklemeye devam ederken ben kahkaha atarak onun adımlarına yetişmeye çalışıyordum.

Bölüm sonu

Yeni yılınızı bu bölümle kutlayıp kaçıyorum

Sonraki bölümde görüşmek üzere..



Lord & Lady || Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin