#4 Kavga mı Barış mı?

328 38 13
                                    

                    Kapıya doğru yöneldik, bne kapıyı açtım. Ama önümde tam Minho duruyordu. Ne yapacağımı şaşırdım. Minho, Felix'i görünce içeri daldı ve dövüş başladı. Havada yumruklar uçuşuyordu. Durmaları için bağırıyordum ama yok. En sonunda aralarına girip daha yüksek sesle bağırdım. Şükür durdular. İkisininde hali kötüydü, güzel dövüşmüşlerdi. Felix kan kusuyor, Minho'nun burnu kanıyordu ayrıca bacak arasını tutuyordu. Koltuğa oturmalarını söyledim. Zaten her yer dağınıktı, iyice dağıtmışlar. Üstüne etrafta kan vardı. Felix inleyip duruyordu. Minho da Bang Chan'ı ara demeye başladı. Durumları gerçekten kötüydü. Felix'in telefonunu aldım, zorla şifreyi söylettim. Rehberden Bang Chan ı buldum ve arattım. Açmadı. Minho, Bang Chan'ın Felix'i engellediğini söyledi sonrada telefonunu bana verdi. Birde Minho'nun telefonundan aradım. Açtı. Ona evin adresini verdim. Acilen gelmesini söyledim. Tabii söylediği ilk şey "o ikisinin senin evinde ne işi vardı ayrıca dövüşecek başka yer mi bulamadılar?" Bende "Bunu onlara sor, hadi çabuk gel durumları kötü" dedim. İkna oldu, 5 dakika içinde gelirmiş. Ama Bang Chan gelene kadar durumları iyice kötüleşebilirdi. Felix'in nefes alması zorlanmıştı. Hızlıca gelse iyi ederdi. Neyseki Felix ölmeden gelmeyi başardı.
                      Bang Chan koşarak odaya girdi. Öncelikle Felix'e pansuman yaptı, bununda Felix'e çok güzel bir ceza olduğunu söyledi. Sonrada Minho'ya pansuman yaptı. Felix, Bang Chan elini yıkamaya gittiğinde Minho'dan özür diledi. Minho'da ondan özür diledi. Bang Chan geri gelince hiçbir şey olmamış gibi davrandılar. Ceza olarak tüm evi silip, toplıyacaklardı. Bende ders çalışacaktım. Biri topallayarak, diğeri karnını tutarak evi toplamaya başladılar. Odama gitmeden önce Minho ile Felix'in sohbet ettiğini duydum. Gerçekten barışmışlardı. Bende odamda matematik ve teknoloji derslerine başladım. Arada Bang Chan napiyorum diye bakmaya ve meyve filan getirmeye geliyordu. Ben 2 saat aralıksız ders çalıştıktan sonra salona gittim, acaba 2 saatte ne yapmışlardı. Salona girince yerde üzgünce oturan Felix ile Minho'yu ve onları azarlayan Bang Chan'ı gördüm:

~y/n: Neler oluyor?

~Bc: Yok birşey (Felix ile Minho'ya dönerek) hadi biz artık gidelim. y/n heryeri topladık, sildik, süpürdük. Eğer başka birşey varsa Felix'le Minho'ya söyle onlar yapar. Hadi baybay.

~y/n: Görüşürüz, teşekkürler.

                       Felix ile Minho'ya baktım, hayattan bezmiş gibi bir halleri vardı. Aklıma bir fikir geldi. Hemen Bang Chan'ı durdurdum:

~y/n: Durun bir isteğim daha olacak, odamıda toplayabilir misiniz?

~Bc: Tabiiki de, seve seve yaparlar. Ben gidiyorum, sıkıntı çıkarırlarsa ararsın. Görüşürüz.

                       Bang Chan gittikten sonra;
~F: Nedeeeen, daha ne yapıcaz? Ayy her yerim ağrıyor. Lütfen bir şey yapmayalım.

~Minho: Felix'e katılıyorum. Lütfen

~y/n: Şuan sıkıntı çıkarıyorsunuz sanki?!

~Minho: y/n hadi ama. Bize eziyet etmek hoşuna mı gidiyor?

~y/n: Hayır, daha çok bana teşekkür etmeniz gerek.

~Minho/Felix: Neden???

~y/n: Evet yapıcak iş yok ki. O yüzden keyfinize bakın.

~F: Ne!? Beynim almıyor, madem iş yok k zmn biz niye burdayız?

~y/n: Siz geri gidince Bang Chan size ne yapacaktım?

~Minho: Azarlıyacakdı

~F: Ehh, belki tokat falan...

~y/n: Eee bakın sizi şuan azarlanmak ve tokat yemekten kurtardım.

~Minho: A- sağol (Felix'e dönerek) oha cidden!

~F: Yani toplıyacak bişi yok mu?

~y/n: Yok😄

~F: Ohaa! Allah razı olsun. HAPPY HAPPY HAPPY!!!...
  
                    Koltuğa oturdular. Bende mutfağa gidip yemek hazırlamaya başladım. Aynı zamanda Alev'i aradım. Olaylar yüzünden Alev'i unutmuştum:

"Alo Alev"

"Sonunda aradın, ne oldu?"

"Ya evde kavga çıktı onlarla uğraştım"

"Sen evde tek kalmıyor muydun, nasıl kavga çıktı, sen neler karıştırıyorsun?!"

"Uzun hikaye"

"Anlat çabuk lütfeenn"

"İyi tamam. Ama annemlere falan söyleme."

"Tamam söylemem, bana güven"
   
                    Yaşanan tüm olayları anlatmaya başladım. Neyse ki yemek pişince konuşmada bitti. Yemek dediğim ise mukbang ve ayran, Minho ile Felix'e ayran içirecektim. Alev yaşananları duyunca çok şaşırmıştı, keşke bende orada olsaydım dedi.
                    Salona koltuğun yanına masa koymalarını söyledim. Onlar masayı koyarken bende yemekleri getiriyordum. Koltuğa oturduk. Televizyonu açtım, beraber film seçtik. 2 ye 1 oy üzerine korku filmine karar verdik ( ORTVHV5SRHGJBJB ŞANS DIYE BUNA DERIM DYUHTJEO)

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
4. Bölüm Sonu
Bu sefer az yazdım ama idare eder...

Şans/STRAY KİDSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin