Şans/STRAY KİDS

#14

Okuldan sonra:

Yn den
Minho, beni evime bırakmıştı. Ona teşekkür edip heyecanla kapıyı çaldım. Alev açtı:

~Alev: Hoşgeldin y/n!

~y/n: Sende hoş geldin!

Birbirimize sarıldık. Ben çantamı içeri atıp ayakkabımı çıkarırken, Alev sabırsız ve aşırı heyecanlı bir biçimde benim içeri girmemi bekliyordu.

~Alev: y/n hadiiiii. Bunu başarabilirsin, eve girebilirsin!

~y/n: Dur, geldim.

*Kapıyı kapatıp içeri geçerler.

Gördüğüm kadarıyla Alev yine masayı donatmıştı. Ama yiyemezdim, toktum...
Alev ile koltuklara oturup sohbet etmeye başladık:

~Alev: Okula kaydettirdim kendimi. Adım listede belkide yazıyordurda pek yazdığıni sanmıyorum. Çunku bir haftalığına kaydettim kendimi. Yarın senle gideriz. 

~y/n: Çok iyii olurda neden 1 hafta tamamen gelmemişmiydin sen? Ayrıca bugün sınıfta 2 kız daha vardı. Ama sınıf grubuna göre 3 olması gerek, yani biri gelmedi. O da sen olabilirsin ama bilmiyorum.

~Alev: Boşver. Şuan okul hiç umrumda değil. Sen birkaç saat önce beni aradın ya hani

~y/n: Evet

~Alev: Ağladın dimi? O "belki şuan kapıda beni dinliyor bile olabilirler" dediğin erkekleri anlat. Hem niye ağladın, konu mu açıldı yoksa?

~y/n: Konu zorla açıldı...

Alev'e yaşadığım herşeyi anlattım. Kaybolmamdan kaçırıldığım zamana kadar herşeyi. Arada gözlerim de doldu. Ama ağlamadım. Keşke okulda da ağlamasaydım.

~Alev: Ne yani şu zorla söyleten çocuk seni basbaya öptü, öyle mi? Hmm aklımdan birşeyler geçiyor, neyse bosver. y/n sen malmısın? Başka araba mı yok? Niye içinde 3 TANE ERKEK olan bir arabaya biniyorsun?

~y/n: Kafam çok acıyordu. Acıdan bir an önce kurtulmak istiyordum. Ayrıca tam düşünemiyordum. O yüzden bindim.

~Alev: Aferin, neyse hadi aç mısın yemek yiyelim.

~y/n: Yok tokum saol.

~Alev: İyi sen bilirsin.

~y/n: Eşyalarını yerleştirdin mi? Hani burda kalacakmışsin ya

~Alev: Ya y/n ben buraya 1 haftalığına geldim. Tamamen değil çünkü....

~y/n: Evett, çünküü...

~Alev: Çünkü Yun Hee ile Türkiye de yaşamaya karar verdik. Üzgünüm y/n, ama Yun Hee yi kıramam yakın arkadaşımlarından biri.

Yun Hee benim düşmanımdı. Alev de bunu biliyordu. O Yun Hee denen pislik kız beni aileme kötülemişti. E tabi ailemde inanmıştı. Çok pis azar yemiş ve dövülmüştüm. Morarıklar ve yaralarım 1 haftada anca geçmişti. Ailem bir bana inanmazdı zaten. Alev nasıl bana, küçüklük ve en yakın arkadaşına, kardeşim dediği birine nasıl bu ihaneti yapardı? Hemde ailem kaza geçirip hayata veda etmişken...

~y/n: Ne!? Alev ne saçmalıyorsun? O benim düşmanım bunu biliyorsun. Hani ben senin en yakın arkadaşındım, noldu da şimdi birden o pislik kız 'En yakın arkadaşlarımdan biri' oldu?

~Alev: y/n bak, ben sadece sen Yun Hee ile düşmansın diye onunla konuşmadım. Ama artık yeter. Sıkıldım artık senden! Hergün bir dertle başıma geliyorsun. Arıyorum açmıyorsun müsait değilim diyorsun. Ama her zaman müsait oluyorsun. Hem ben seninle ailen üzülmesin diye arkadaş olmuştum, şimdi olmadıklarına göre senden kurtulabilirim. Ayrıca Yun Hee benim yakın arkadaşım değil, en yakın arkadaşım. Burda 1 hafta kalıcam, hatta belki daha az. Çünkü son bir kez sen benim zor zamanımda yanımda olmasan bile ben senin yanında olmak istedim. Ama işte, senin sadece kendi sıkıntıların va-

~y/n: İyi anladık. Aynen. Hep kendimi düşünüyorum, aynen. Benim, sen depresyonda iken evine gelip 6 gün yatıya kalmışlığım var, ne diyorsun ya sen? Hem ben sana sadece bu yıl sorunlarımı anlattım, o da Kore'ye geldiğim için. Birkaç ay ilgi göremedim diye hemen satıcılık yapmasaydın keşke! Ayrıca ben sana Yun Hee ile düşman ol falan demedim, sadece 'o benim düşmanım, istersen konuşabilirsin ama benim yanımda olmasın' dedim. Evimde 1 haftalığına kalmana ihtiyacım yok, yarın geri gitsende olur. Boşa zahmet etmişsin.

~Alev: İyi be gideriz. Hatta şimdi de giderim. Sende ne meraklıymışsın hemen terslemeye Allah Allah

~y/n: Beni tersleyeni bende terslerim. Madem şimdi de gidebilirsin, git hadi! Çık evimden! Bir daha seni görmek istemiyorum. uzaklara git, numaramı sil, direk beni sil hafızandan. Hadi görüşmemek üzere baybay.

~Alev: Merak etme silerim. Senle ilgili herşeyi silerim. Tüm hayatım boyu seni nasıl çektiysem sanki, (Mırıldanarak) ıy baybay. Bir daha senin karşına çıkmam. Çıksamda senden önce ben kaçarım.

~y/n: Hee aynen, kaçarsın. Anca kaçarsın.

*Alev eşyaları ile kapıya yönelir.

~Alev: Al gidiyoz işte

~y/n: E git napiyim?

*y/n, Alev dışarıda ayakkabılarını giyer giymez kapıyı suratına kapatır

Gerçekten Alev ile böyle durumlara düşeceğimiz hiç aklıma gelmezdi. Yoksa gerçekten ailem için mi benle arkadaş olmuştu? Hadi ama Alev bu kadar yüzsüz olamazdı. Ya da Olur muydu? Saat 16.42ydi ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. İşte şimdi gerçekten yapayalnızdım....