#23

106 22 18
                                    

(Ayrıca Yun-Hee isimli karakter 1. Bölümdeki x kızlarından biri, daha önce söyledim mi inanın bilmiyorum dkoekxks)

Ynden
Eve geldim ve doğruca odama çıktım. Ders çalışacaktım. Hırs yapmıştım, o kızı geçecektim. 4-5 gün ders çalışmadığım için başarım azalmıştı sanırım. Bu nedenle bu hafta boyunca eskisinin 2 katı daha fazla çalışmalıydım.

3 saat sonra odadan çıktım. Bu süre boyunca sadece 15 dakika mola vermiştim. Gözlerim ağrıyordu. Mutfaktan karnımı doyuracak şeyler aldım ve telefondaki bildirimlere bakmaya başladım. İnstagram'dan 102 bildirim gelmişti. Genelde insanlar bildirimlere bakmayı sevmez ama ben hepsine bakıyordum, keyif alıyordum bundan. Sırayla hepsine baktım. Takipler, yorumlar, canlı yayınlar, boş şeyler, gönderiler vb. Kaydırmaya devam ederken Minho'nun paylaştığı gönderiye denk geldim. Gözlerim çıksaydı da bu fotoğrafı görmeseydim... Paylaştığı fotoğraf camın parçalanıp hastaneye kaldırıldığım gün olan partideki çekilenlerdi. Fakat bu fotoğraf kiminleydi, Yun-Hee ile...

Sinirlerim bozuktu zaten simdi iyice bozulmuştu. Fotoğrafı beğenip altına yorum yaptım:

'Ne güzell! İyi eğlenmiştirsiniz umarım🥰'

Telefonu kapattım ve arkama yaslandım. Neden hersey üst üste geliyordu? Veya neden hep ben acı çekiyordum? Hep ben ağlıyordum? Belkide ait olduğum yer burası olmadığındandır, Fransa'ya geri mi dönmeliydim acaba?
Koltukta öylece uyuya kalmışım...

1 gün sonrağağağ

+99 Bildirim
18 telefon çağrısı
46 mesaj
+8 Takipçi

Sabah telefonu açar açmaz bunlarla karşılaştım ama hiçbiri umrumda değildi. Okula gidip, ders çalışıp, uyumam sonra yine okula gidip, ders çalışıp, uyumam gerekiyordu. Günlük halim bu sekildeydi artık. Birde şu Yun ile çok karşılaşmasam iyi olacaktı. Tüm hocalar onun arkasında zaten.

(...)

~Minho: y/n! y/n! Sonunda ulaştım sana, dün kaç kere aradım haberin var mı??? Özür dilerim. Gerçekten, kendi attı o postu. Affet, lütfen

Onu görmezden gelip bahçeye indim. Minho ile asla konuşmayacaktım.

Kantine gitmeye karar verdim, kahvaltı yapmamıştım ve açtım. Domates kaşarlı simit almayı düşünüyordum. Kantine ara sıra yapıyorlardı bunu, kaçırmamam gerekirdi. Hemen sipariş verdim ve beklemeye başladım. 5 dakika sonra hazır olduu, ordaki sandalyelerden birine oturdum. Sanırım zil çalana kadar burada kalacaktım.

*Az vakit geçmeden Yun-Hee kantine gelir

Yun-Hee = Yun

~Yun: Aaa y/n! Sende mi buradaydın? Dur hemen geliyorum.

Birde bu çıkmıştı başımıza. Yani niye, neden, niçin, ne hakla yanıma geliyordu?
Kantinden tostunu aldı ve yanıma oturdu.

~Yun: Eee naber? Nasıl gidiyor? Afiyet olsun bu arada

İçimden 'bok gibi, gitmiyor ki, seninde boğazında kalsın bu arada' diyesim geliyordu ama zor tuttum.

~y/n: İyi, iyi gidiyor, teşekkür ederim.

Biraz beni sürdükten sonra konuştu

~Yun: Biliyor musun, sen diğerlerine kıyasla fazla zekisin. Örneğin Alev'e göre...

~y/n: Ne istiyorsun?!

~Yun: Konuşmak istiyorum. Belki biliyodursun ama birde benim ağzımdan duy ve inan.

Cevap vermedim. Moralimi bozmaya çalışıyordu. Yeterince bozuktuda

~Yun: Belki söylemiştir; Alev ile Türkiyede (unuttum şimdi aq jdisixs) yaşamaya gidecektik. Ama gitmedik, çünkü onu kandırdım. Neden biliyor musun?

~y/n: Neden?

~Yun: Seninle küstürmek için tabii ki! O mal bana kandı ve kırk yıllık arkadaşına ihanet etti. Bak, senin düşmanınla yani benle eve çıkacaktı. Ve sende onla arkadaş olacak kadar özürlüsün.

~y/n: Benle küsünce ne olacaktı ki sanki?!

~Yun: Tek kalacaktın böylece senle daha kolay uğraşabilecektim. Ama o kızın gitmesine rağmen sana birşey yapamadım, çünkü o Stray Kids denen grupla arkadaştın! Senin yüzünden benle eskisi gibi konuşmuyorlar.

~y/n: Ohh, iyide yapıyorlar! Hadi bir daha görüşmemek üzere ben gidiyorum.

~Yun: Sen bekle yakında tek kalacaksın!

~y/n: Bu bekleyiş uzun sürecek sanırım

Kantinden ayrıldım ve okula yöneldim. Merdivenleri çıkmaya başlayınca zil çaldı, çok şanslıydım! Bi bakıma yani
Merdivenlerde biraz oyalanıp hocaların odalarından çıkmasını bekledim. Bizim "ramen" hocanın çıktığını görünce sınıfa fırladım. İçeri gayet normal ve umursamaz bir halde girdim. Yerime geçtim. Ramin hocanın hızla gelmesini ilk defa bu kadar çok istiyordum. Tüm grubun özellikle Minho'nun bana baktığını hissedebiliyordum. Umarım yanıma gelmezlerdi, umarım.

(...)

~Minho: Hocam y/n in yanına geçebilir miyim?

~Ramin: Şu soru bitsin tamam. Ayrıca y/n bugün bomba gibi gördüm seni, tüm soruları yapıyorsun. Aferin sana!

Minho yine zor ediyordu. Rami hoca ise... kesin kıyamet geliyor. Hoca beni övdü, tebrik etti. Sanırım geçen hafta çalışmadığım yerleri çalışmak işe yaramıştı.

~Ramin: Heh, evet çocuklar şimdi bu soruyu bugün hiç kalkmayan biri çözecek. Mesela Hyuniin! Hadi kalk ve soruyu çöz!

Hocanın tavrı halen aynıydı. Demek ki hocanın gözüne girmeyi başarmıştım!

~H: Yaptım hocam

~Ramin: Tabii ki de, yanlış. Senden ne beklenirdi sanki anca arkada konuş!

~H: Hocam konuşmuyoruz, mangal yapıyoruz! Sizde ister misiniz?

~Ramin: Sus! Arsız seni, git otur yoksa tutanak yazarım! Hmmm Minho! Oturabilirsin y/n in yanına. Yun-Hee sen kalk ordan Bang Chan geçsin. Heh şöyle, bir susmadiniz başım ağrıdı!

*Herkes hocanın dediği gibi oturur

Minho gelir gelmez konuşmaya başladı, hep boşa. Kendime başka arkadaş bulmalıydım. Hemde acilen...

Yemeye bölüm attimm

760 kelime

Oy verin lan!

İyi ve sağlıcakla kalın baybayy

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şans/STRAY KİDSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin