Güzlerim doluyodu. Hızlı adımlarla koridora ilerlerim. Artık sadece dolmakla kalmayıp akan yaşları elimle siliyodum. Olduğum yere oturdum. Baxaklarımı kendime çekip kafamı gömdüm. Hıçkıra hıçkıra ağlıyodum. O sırada Remus, Lily ve Peter geldiler. Lily beni görünce yanıma koştu.
Le: Lena! Ne oldu?
Ağlamaktan açıklayamadım. İçeriden Sirius geldi. Gözlerindeki boşluk görülebiliyodu. Remus onu görünce ona sordu.
Sb: James... Hafızasını kaybetmiş. Hiçbir şey hatırlamıyo. Adını bile.
Sirius ta duvara yaslanarak oturdu. Kimse konuşmuyodu. Çünkü olanlar açıktı. Kalbim durucak gibiydi. O benim kardeşimdi. Ben onun ikiziydim. Beni unutamazdı. Az sonra madam pomfrey çıktı.
Mp: Bay Potter ın durumu iyiye gidiyor. Geçici hafıza kaybı var. Daha önceden sıkça yaptığı şeyleri tekrarlarsa süreç kısalabilir. Eğer isterseniz içeri girebilirsiniz. Geçmiş olsun.
Göz yaşlarımı tekrar kolumla sildin ve yüzüme sahte bi gülücük koyup içeri girdim. James boş gözlerle etrafa bakıyodu.
Lp: James? Kendini nasıl hissediyosun?
Jp: Başım ağrıyo. Imm-
Lp: Ben Lena. Biz ikiziz.Herkes sırayla kendini tanıttı.
Jp: Peki ben tam olarak nerdeyim?
Lp: Burası Hogwarst. Bi okul. Cadılık ve büyücülük okulu.
Jp: NE!?
Lp: Evet sen bir büyücüsün.Ona bi özet geçtim. Gözlerimin sulanmaması için o kadar uğraşıyodum ki yanmaya başladılar.
Lp: İstersen burdan çıkabilirsin.
Jp: Peki. Teşekkürler.Ona daha animagus olduğu bile söylememiştim.
Lp: O zaman biz seni kapıda bekleyelim.
Kapıya çıktık. Ellerimi gözlerime doğru sallamaya başladım (çok sıcaklandığında ve ağlamamak istendiğinde yapılıyo ya ondan). Ağlamamalıyım. Ağlayamam. Remus endişeli bi şekilde bana bakıyodu. Ona zorakide olsa gülümsedim. Önüme döndüm. James geldi. Ona basit bi şekilde okulu gezdirdik. Daha sonra ortak salona gidip şöminenin kaşısına oturduk. Kimse konuşmadı.
Lp: Yorgun musun?
Jp: Biraz.
Lp: Yatalım o zaman.Sirius, Remus ve Peter James'i götürdüler. Ben de yukarı çıktım. İçeri girdiğim an yüz üstü bi şekilde kendimi yatağa bıraktım ve ağlamaya başladım. Lily geldi. Saçlarımı okşadı.
Lp: Lily, ben ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Bana o kadar boş gözlerle bakıyo ki canım yanıyo. Sanki 14 yıllık kardeşim gitmiş, yerine tamamen bi yabancı gelmiş gibi. Ben korkuyorum. Geri gelmemesinden korkuyorum. O çocuğu öldürmek istiyorum.
Bi anda ayağa kalktım. Lily de benimle beraber kalktı ve beni omuzlarımdan tuttu.
Le: Lena... Sakin ol. Lütfen. Geçicek. O seni tekrar hatırlayacak.
Lp: Yapamam Lily. O bana öyle bakıyoken yapamam. Lily beni kucağına yatırdı. Saçımı okşamaya başladı. Bu beni hep sakinleştirirdi ve o bunu biliyordu. Biraz daha ağladım ama sonra uykuya daldım.*
Taklaşık 2,5 hafta olmuştu. James hala hatırlayamıyodu. Üstüne çok gitmek istemiyıdum çünkü üzüldüğünü biliyodum. Hafta sonuna gelmiştik. Bahçeye çıktık. James bi anda başını tuttu. Korkarak ona döndüm.Sb: İyi misin James?
Jp: Hiç olmadığım kadar pati...Pati mi? Bu demek oluyo ki...
Lp: James!?
Jp: Kardeşim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sirius Black ile Hayal Et (Lena Potter)
FanfictionÇapulcular zamanında geçen bi hikaye