Lp: Baba bi sorun mu var?
Fp: Evet. Evet bi sorun var. Çok büyük bi sorun var. Özelliklede seninle ilgili Lena. Lütfen beni bölmeden dinleyin. Bakanlık kendilerine ölüm yiyenler diyen büyük bi grup insanla savaş halinde. Bi süredir bu durum böyle. Halktan gizleniyo. Kayıplar artmaya başladı. Bu ölüm yiyenlerin başında bir kişi varmış. Kendine Lord Voldemort diyormuş. Amacı ise- amaci ise seni öldürüp güçlerini almak. Ben- ben ne yapacağımı bilmiyorum.Babamın susmasıyla bütün salonu ölüm sessizliği kapladı. Orda olduğunu yeni fark ettiğim annemin hıçkırığı bozdu sessizliği. Çok garip duygular içerisindeydim. Ölmek istemiyodum. Benim yüzümden insanların ölmesinide istemiyodum.
Jp: Ya- ya burayı bulurlarsa.
Fp: Onu düşündük. Zaten evimiz muggle dünyasında olduğu için biraz düşük ihtimal ama sizin okulda olduğunuz bütün süre boyunca burayı koruma büyüleriyle kapladık. Mümkün oldupunca dışarı öıkmamaya çalışın. Çıkarken yanınızda mutlaka ya ben ya da anneniz olsun. Tamam mı?Ben hala şoku atlatamamıştım. James yavaşça kafasını salladı.
Fp: Güçlerini kullanmayı öğrenebilmiş miydin kızım?
Lp: Yani evet.
Fp: Çok güzel. Her gün çalışmanı istiyorum. Savaş olabilir. Hepimiz hazırlanmalıyız. Voldemort yandaş topluyo. Aynısını bakanlıkta yapıcak. Euphemia madalyon getirir misin?Annem yukarı çıktı ve birkaç dakika sonra elinde bi madalyonla geri döndü.
Fp: Bu koruyucu bi madalyon. Bunu asla çıkartma. Bunu taktığın sürece seni koruyacaktır.
Lp: Ben çalışmak için büyü yaptığımda sorun olmayacak mı? Daha reşit değilim.
Fp: Hayır. Dumbledore bakanlıktan bizzat izin aldı.
Lp: Odama çıkabilir miyim?
Ep: Tabi ki kızım.Yukarı, odama çıktım. Yatağa oturdum. Ne hissedeceğimi bilmiyodum. Beni öldürmek isteyen biri vardı. Bi savaş yaklaşıyodu. Ama ben evden çıkamıyodum.
Ben böyle düşünmeye devam ederken kapı çaldı. Gel dedim. Gelen James'ti. Bi süre bana baktı, sonra sarıldı, sıkı sıkı sarıldı. Onun bu hareketiyle gözlerimin dolmasına engel olamadım. Uzun bi süre sarıldık. Hiç konuşmuyoduk, konuşmaya gerek yoktu. Belkide ikiz olduğumuz içindir ama konuşmadan birbirimizi anlayabiliyoduk.
Jp: Sen iyi misin?
Lp: Bilmiyorum. Bilemiyorum.... Korkuyorum.
Jp: Korkma. Ben yanındayım. Annem yanında, babam yanında, Sirius yanında, Lily yanında, Remus yanında, Peter yanında.
Lp: Üstümde yük hissediyorum James.
Jp: Zor olucak biliyorum. Her zaman benim yanıma gelebilirsin. İstediğin bi şey var mı?
Lp: Sirius la konuşalım mı? Beraber.
Jp: Olur.Aynayı elime aldım. Karanlıktı.
Lp: Garip.
Jp: Uyanmamıştır belki.
Lp: Eh mümkün. Evdeki muggle oyununu oynayalım mı?
Jp: Bekle ben getiriyorum.*
Jp: Ama sen hile yapıyosun.
Lp: Hayır. Sadece asasız büyü çalışıyorum.
Ep: Çocuklar ne oluyo?
Jp: Lena hile yapıyo. İstediği sayının çıkması için büyü kullanıyo.
Lp: Sadece asasız büyü yapmayı deniyorum.
Ep: Ay sizin klasik kavgalarınız. Neyse. Siz devam edin.*
Sirius'un sesini duyuyodum. Acı çekiyodu. Onu bulmaya çalışıyodum.Yerde yatıyodu. Kanlar içerisinde karşısındaki evden kaçmaya çalışıyo gibiydi. Yanına gittim.
Nefes nefese uyandım. Bunun bi kabus olduğundan emin değildim. En iyisi babama söylemekti. Yatak odasına çıktım. Babam da annemde uyanıktı. Babam hazırlanıyodu.
Lp: Baba nereye gidiyosun?
Fp: Acil baskın var. Black malikanesine gitmeliyim.
Lp: Baba az önce bi şey gördüm. Sirius yaralı olabilir.Babam önce bana sonra anneme baktı. Annem kalkıp dolaptan bir kaç şişe getirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sirius Black ile Hayal Et (Lena Potter)
FanfictionÇapulcular zamanında geçen bi hikaye