Lena ağacın dibinde öylece yatıyodu. Burnu kanıyodu. Vücudu çok sıcaktı. Sanırım soğuktan dolayı hipotermi geçirmiş ve bayılmıştı. Ateşi 40°nin üstünde gibiydi. Ona büyü yapmak istemedim çünkü bu çok riskliydi. Onu kucağıma alıp madam pomreye götürdüm. Onu bi yatağa yatırdım. Madam Pomfrey bizi dışarı çıkarttı. Kendimi fazlasıyla suçlu hissediyodum. Az sonra kapı tekrar açıldı.
Mp: Hipotermi geçirmiş. Ateşi 43,5 tu. Ölmemesi mucize denebilir. Fazla stresli olmalı ve bu ona zarar veriyo. İstirahate ihtiyacı var. Siz yatmaya gidin, sabah gelirsiniz.
Kafamla onayladım. Ortak salona doğru yürümeye başladık. Vardığımızda şöminenin karşısına oturduk.
Sb: Sizce onu bu kadar strese sokan ne?
Jp: Bilmiyorum. Bana bi şey anlatmadı. Lily sen bi şey biliyo musun?Lily ağızını açmadı. Gözlerini kaçırdı. Bi şey bildiği kesindi.
Jp: Lütfen söyle. Onun için endişeleniyorum.
Le: Yapamam.
Jp: Neden? Lily lütfen.
Le: Ama Dumbledore kimseye söylemeyin dedi.
Jp: Peki. Ben de onunla konuşurum o zaman. Sadece sabah olmasını beklemeliyim o kadar.Dediğimi yaptım. Sabah olunca doğrudan Dumbledore u aramaya başladım. En sonunda buldum.
Jp: Profesör! Konuşmalıyız.
D: Bi sorun mu var Bay Potter?
Jp: Kardeşim hakkında bilmediğim şeyler olduğunu biliyorum. Bunu sizin söyleyebileceğinizi düşündüm. Lütfen bana anlatın ona yardım etmek istiyorum.
D: Peki ama bu gerçekten ciddi bir konu o yüzden öfisime geçelim.Ofise geçtik. Bana olanları anlattı. Kardeşimin üzerinde bu kadar baskı varken bana anlatmamıştı. Çok korkuyor olmalı. Profesöre teşekkür edip hastane kanadına gittim. Lena uyanmıştı. Yatakta duruyodu. Ona sarıldım.
Jp: Ben özür dilerim Le. Üstüne çok gittim.
Sonra kulağına fısıldadım.
Jp: Her şeyi biliyorum. Ben senin yanındayım. Lütfen korkma.
Yanağından öptüm. Ağlamaya başladı. Bana çok sıkı sarıldı.
Lp: Burdan çıkmak istiyorum Jamie.
Madam Pomfreyle konuştum ve en sonunda onun çıkmasına izin verdim.
*Lena'dan*
James burdan çıkabileceğimi söylediğinde tebessüm ettim. Nihayet oradan çıkabilmiştim.
Jp: Konuşmak ister misin?
Lp: Olur.Jamesle yürümeye başladık ve en sonunda bahçede bi kayaya yaslanarak oturduk.
Jp: Korktuğunu biliyorum. Ben de korkuyorum. Ama biliyorum ki sen bunun üstesinden gelebilirsin. Güçlerinin ne olduğunu beraber bulabiliriz. Sana yardım edebilirim.
Lp: Sence denemeli miyim?
Jp: Bence evet ve eğer denemek istersen şu an tam sırası.James ten destek aldıktan sonra içime dolan Gryffindor cesareti ile gözlerimi kapadım. Ellerimi birleştirdim ve bütün enerjimin ellerimde toplandığını düşündüm. İçimde bi hareketlilik hissettim. Ellerimi yavaşça açtığımda James'in nefesini tuttuğunu duydum. Gözlerimi yavaşça açtığımda ellerimin arasındaki enerji topunu gördüm. Küçüktü ama vardı. Sonra yavaşça onu yok ettim. Belliki bu güçlerimden biriydi.
Jp: Vay canına b-bu müthişti.
Lp: Garipti.
Jp: Sence başka var mıdır?
Lp: Yani o kadın güçLER demişti. Bilemiyorum. Korkuyorum.
Jp: Hey, ben senin yanındayım. Ha bu arada Lily haritayı gördü.
Lp: Ooow. Animagus olduğunuzu?
Jp: Yook. O kadar değil.
Lp: James? Asılnda bi süredir fark ettiğim bi şey var.
Jp: Neymiş?
Lp: Sen Lily'den hoşlanıyosun di mi?James cevap vermedi.
Lp: Ben senin gibi kıskan biri değilim. Lily en yakın arkadaşım. Mutlu olmanızı isterim.
Jp: Hoşlandığı biri var mı?
Lp: Yok.
Jp: EVET.Kahkaha attım. O da beni susturmaya çalışıyodu. Sonra durdu. Bir kaç saniye düşündü.
Jp: Senin hoşlandığın biri var mı? Ama bunu kıskandığım için sormuyorum. Sadece merak ettim. Küçük kardeşimin sevgisini hak eden biri mi diye?
Lp: Küçük kardeş derken!? Biz ikiziz boynuz kafa. Ama hayır, yok.
Jp: Boynuz kafa ne yaa! Çatalak de bari.
Şimdi ikimizde gülüyoduk. İyi ki o vardı.
Biraz konuştuktan sonra içeri geçtik.Sb: Oooo hoş geldiniz.
Jp: Hoş bulduuk.
Sb: Ne konuştunuz 2 saat.
Lp: Aaa sana ne be! Kardeşimle konuştum işte. Tı tı tı.
Sb: Ay sustum.
Lp: Küsme, küsme gel.Sirius'a sarıldım. Gerçi benden uzun olduğu için kafam onun boynuna geliyodu.
Sb: Sen ne kadar kısasın ya.
Lp: Sen fazla uzunsun bi kere.Siriusla atışmamızı gülerek izleyen Lily ve Remus un aksine James tuhaf bakıyodu. En sonunda didişmeyi bıraktık.
Lp: Benim müthiş bi fikrim vaaar.
Le: Neymiş?
Lp: DC oynayalıııııım.Herkes bunu kabul etti. Ortaya asamı koydum. Ben Remusa soruyodum. Yalan söylene olasılığı yoktu çünkü basit bi büyü yapmıştık.
Lp: D mi C mi?
Rl: D
Lp: Okuldaki en sevmediğin erkek?
Rl: Bu kolay bi soru. Sümsü- ay Severus.Hepimiz kahkaha attık Lily hariç tabi ki. Remus çevirdi. Lily çıktı.
Rl: En sevmediğin profesör.
Lp: Iııı sanırım tarih dersindeki.
Sb: Arkadaşlar fazla basit sorular soruyosunuz.
Lp: Öyleyse sen sor bi tane.Sirius asayı çevirdi. James geldi.
Jp: Sorma bile pati. C.
Sb: Uuuu. Tamam. Hoşlandığın kişiye çıkma teklif et.James yutkundu. Siriusun yüzünde barizce görülen bir zafer edası vardı. James gözlerini kapatıp Lily ye döndü.
Jp: Benimle çıkar mısın Lily?
Lily şok içinde bakıyodu. Ben hızlıca konuyu değiştirnek için tekrar çevirdim.
*
Konu kapanmış gibi gözüksede öyle olmamıştı. James'in Sirius'a neler yapacağını tahmin edebiliyodum. Herkes odalarına dağıldığında Lily ile konuştum.Lp: Lily? İyi misin?
Le: ....
Lp: Sadece meraktan soruyorum se-
Le: Evet. Ben de ondan hoşlanıyorum.
Lp: Eee. Ne duruyosun?
Le: James'in ilişki gibi bi sorumluluğu taşıyabileceğini düşünmüyorum.
Lp: Bilemiyorum. Aranıza girmek istemiyorum.Son söylediğim tamamen yalandı. Onların arasını yapmadan ölürsem gözüm arkada giderdim. Sanırım bu saatten sonra James cesaretlenecekti. Onu tanıyosam pes etmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sirius Black ile Hayal Et (Lena Potter)
FanfictionÇapulcular zamanında geçen bi hikaye