Kitaba başlama tarihinizi bırakabilirsiniz:
Keyifli okumalar!
Rüyama paldır küldür giriş yapan müthiş yükseklikteki siren sesleriyle ne yapacağımı bilemeyerek aceleyle savunma pozisyonu aldım.
Ne oluyordu lan?
Etrafımda dönerek ne olduğunu anlamaya çalışırken yanıp sönen kırmızı ışıklar daha da strese girmeme sebep oluyordu. Çünkü bir ajandım ve sanırım dikkatsizliğimden alarmları çalıştırmıştım. Tek çıkar yol olarak ilerideki pencere gözüme takıldı ve kimden kaçtığımı unuttuğum gibi kaçıncı katta olduğumu da umursamadan kendimi bodoslama camdan aşağı attım.
Bir süre yüzümde hava akımını hissetmeyince paniğe düştüm.
Hayır, paraşütüm açılmamıştı ama yere de çakılmamıştım. Bir gökdelenden atladığım halde nasıl hala sağ idim?
Düşünebildiğime ve bilincim yerinde olduğuna göre bin parçaya ayrılmış olamazdım. Öyleyse sırtıma saplanan bu ağrı da neyin nesiydi?
Üstün bir çabayla tek gözümü açmayı başardığımda yatakta kalmış tek bacağımla bakışınca nerede olduğumu idrak etmem uzun sürmedi. Yerdeydim... Benim oscarlık pencereden atlama sahnem de yataktan düşmekten ibaretti galiba.
Tekrar o siren sesi çalmaya başladığında zihnimde tek bir cümle yankılanıyordu.
Geç kaldım...
Lanet olsun!
Yine, yeniden, her şeyde olduğu gibi.
Alelacele telefona davrandım ve odadan son sürat çıkarken bir yandan da ekranı açılan telefonuma bakmaya çalışıyordum.
08.22
Büroya yetişebilmem için 8'de çıkmam gerekirdi ama benim gözümü açtığım saate bak!
Mükemmel ötesi kurgulu rüyamdan bahsetmiyordum bile.
Bana şuradan yarım porsiyon helikopter ustam!
Alın canımı, Deniz'de kurtulsun bende.
Uç Deniz, uç!
Bana helikopter hediye eden oldu da ben mi kabul etmedim kardeşim?
İç sesimle atışırken rekor kıracak hızda saçımı toplamayı başardım. Anahtarı çantama attığım gibi son kez eve göz gezdirip kapıyı çektim ve asansörü es geçip merdivenleri üçer beşer atlayarak zemin kata nihayet varabildim. Arabama doğru hızlı adımlarla yürürken koşmama sebebim mahalle içindeki imajıma zarar vermemekti.
Okumuş kızın hali de bir başka oluyor canım!
Arabaya bindiğim anda soğukluğu içimi titrettiğinden tekrar âna döndüm. Gözüm erkandaki saate takılırken seri bir şekilde arabayı park yerinden çıkardım ve her zamanki istikamette sürmeye koyuldum.
Uykum muykum kalmamıştı arkadaş! Zira guruldayan midemle arabanın soğukluğu gayet beni ayık tutmaya yetmişti. Kırmızı ışığa yakalanınca direksiyonda gergince ritim tutmaya başladım.
Saat 09.30'ta büroda olmam gerekiyordu.
Ve saat dokuzdu.
Üstelik hala trafikteydim!
Hasbinallah çekerek tekrar asıldım ve önümdeki araçları mümkün olduğunca sollayarak işe yetişmek için elimden geleni yapmaya çalıştım.
Saat: 09.26
İnanır mısınız, kapıdayım!
Garajdan buraya gelene kadar nefes nefese kalmıştım. Tek lokma şey de yememiştim ki bu enerjiyi nereden bulabildiğimi aşırı merak ediyorum. Tempomu bozmadan asansöre doğru hızlıca yürümeye başladım. Bir yandan da rezilce görünmemek için çabalıyordum. Son dakikada kapanmak üzere olan asansöre yetişerek kendimi içeriye zor attım. Gergince saatimden tuttuğum sayaca baktım.
4 dakikada...
25 kat
Felaket tellalı konuştu yine.
Sus! Yetişebilirim, inanıyorum ben.
Zaman daha hızlı geçsin diye sabahtan beri kurcalamaya fırsatımın olmadığı telefonla uğraşıyormuş gibi yaptım. Gibi yaptım çünkü müdürümün "Nerede kaldın?" mesajını gördüğüm andan itibaren gözüm sağ üstteki saatteydi.
3 dakikayı geride bıraktığımı fark edince sayacıma döndüm tekrardan. Gördüğüm sayıyla gözlerim ardına kadar açıldı.
Son 10 saniye!
2 kat kaldı...
Evet, evet, evet...
Şans net benden yanaydı. Yani inşallah. Anlamıyor musunuz, yetişmem lazımdı!
Stresten telefon kılıfımı takıp çıkartmaktan artık yırtmaya doğru gidiyordum.
Din! Dan! Don!
24. Kat? Ne alaka 24. Kat? Hayır, durma durma!
Çaresizce kapatma tuşunda basılı tuttum elimi. Belki bir ümit işte. Yüce Mevla'm yüzüme güler de açılmaz falan.
Baktım oluru yok açılacak, ellerimi tuştan çekerek gözlerimi sıkıca yumdum. Yenilgiyi kabul etmek istemiyordum. Hayır, bu sefer geç kalmayacaktım.
Of, net kovuldum...
Tek gözümü açıp hayatımın kayışını izler gibi asansörün açılan kapısını izlemeye başladım.
○○○
Selam!
İlk bölümle açılışı yapmış olduk. Nasıl buldunuz?
Umuyorum beğenmişsinizdir.
Gelecek bölümde tekrar görüşmek dileğiyle...
Esenlikle kalın!
![](https://img.wattpad.com/cover/352257522-288-k700722.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACININ İZİ
Aktuelle LiteraturAcının izini bedenimde hissediyordum. Birisi ateşli ellerle dokunuyordu, bedenim kararıyordu sanki. Tenimin beyazdan siyaha dönüşüne şahitlik ediyordum. Her yerimde dolaşan eller izlerini geçtiği yerlere bulaştırıyordu. Yavaş yavaş ruhuma akışı daha...