Farkına Varanlar ve İnkar Edenler

422 40 6
                                    

Gözlerimden akan yaşların sayfaları ıslatmasına ve eski kağıtta yavaşça yayılıp el yazısını dağıtmasını seyretmeye dalmıştım. Sanki daha fazla göz yaşı dökmek istiyormuşum gibi ısrarla okumak istiyordum onun hayatını.  Onun bakış açısından bir kez daha yaşamak istiyordum bu güzel anıları. Bir daha asla yaşayamayacağım bu güzel anıları...

"1994
Sevgili Günlük
Bugün Han ile çok güzel zaman geçirdim, sanırım eskisi kadar utanmıyor, buna sevindim. Sınıftakiler beni ve Han'ı bir partiye çağırdılar, haftaya cuma günü. Emin değilim, daha önce pek partiye gitmedim. Sanırım bu biraz utanç verici, benim yaşımdakiler mutlaka bir partiye gitmiştir, öyle değil mi? Bu ilk olacak  heyecanlı ve gerginim."
"1994
Sevgili Günlük
Partiye gitmek yerine Han'la kaykay sürmeye gideceğim, aslında kaykay sürmeyi bilmiyorum ama eğer bunu Han'a söylersem buluşmayı iptal eder. Onunla buluşmak beni rahatlatıyor. İnsanlara fazla hızlı alışıyorum sanırım. Belki de fazla yalnızım. Ah bu ne karamsarlık be!"

"1994
Sevgili Günlük
Bugün Han ile kaykay kaymaya gittik. Garip şeyler oldu. Benim kaykay süremediğimi anlayınca bana öğretmek istedi bende kabul ettim. Sonra. Sonra... Bunu yazmak doğru gelmiyor ama...
Elimi tuttuğunda sanki kalbim çıkacak gibi hissettim. Bu manyakça. Bunun hoşlantıyla bir alakası yok, öyle değil mi? Tabi ona daha fazla dokunmak istemem arkadaşça bir düşünceyse."
O zamandan beri benden hoşlanıyor muydu? Gözyaşlarım artık daha hızlı akıyordu. Bana bunu hiç anlatmamıştı. Bu kalbime bir yük bırakmış gibiydi. Sanki koca bir tuğla taşıyordu kalbim.

"Bir an olsun onu öpmek istedim. Ona dokunup, kokusunu tatmak istedim. Henüz yeni tanışıyoruz üstelik. Kesinlikle yanlış anlaşılma. Kendimi berbat hissediyorum. Sanırım çıldırıyorum. O benim arkadaşım. Eskiden olsaydı, bir arkadaşım bana dokunsaydı, onu ölesiye döverdim ama şimdi bunu yapmak istiyorum. Berbat durumdayım."
Hıçkırıklara boğulsambbile sayfayı bir kez daha çevirdim. Minho'nun yazısı aceleyle ve özensiz yazılmıştı. Sanki bir yere yetişmesi lazımmış gibi okunaksız bir yazıydı. Bunun üzerine gözleirmdeki yaşlar görüşümü bulanıklaştırıyordu. Zor olsa bile okudum güzel anılarını.
"1994
Sevgili Günlük
Bugün okulda Han'a arkadaş gözüyle bakmak o kadar zorlaştı ki. Yani bu saçma ve imkansız, öyle değil mi? Belkide duygularımı yanlış anladım, daha önce hiç aşık olmadım, nasıl bir şey bilmiyorum. Evet. Kesinlikle ona karşı o anlamda hiç bir duygu hissetmiyorum. Daha önce doğru düzgün bir arkadaşım bile olmadı. Arkadaşlık böyle bir şey olmalı...
Tanrım kimi kandırıyorum, kim bir arkadaşını dudaklarımdan öpmek ister ki? Arkadaşlığı tatmamış olabilirim ancak bu işte bir terslik olduğunu anlayabilecek zekaya sahibim. Sanırım. Üstelik bu aptal günlükle konuşuyorum, beni akıl hastanesine kaldırın lütfen."

The Dead Cat | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin