Minho'nun evine taşınmış, çoktan yerleşmiştim. Evin hala Minho gibi kokması, hala her şeyin aynı olması...
Sanki hala buradaymış gibi hissettiriyordu. Yeni evimin cam kenarındaki kanepeme oturdum ve uzun zamandır okumadığım günlüğü elime aldım. Deri kapağı açarken gıcırdadı. El yazısıyla dolu sayfalara göz attıktan sonra kafama göre bir sayfa açtım.
"1994
Sevgili Günlük
Jisung'un taşınmasına kedilerim alışmış gibi. Dori biraz huysuz davranıyor ama o hep huysuzdur, sadece kıskanıyor. Bana gelecek olursak bazen eve giriyorum ve Jisung'u görünce 'neden burada?' diye düşünüyorum. Alışmamış olabilirim ama onun burada olması beni sevindiriyor. Biraz fazla sevindiriyorki kalbim kulaklarımda atıyor. Hep onu gördüğüm için sürekli kalbim çarpıyor. Sakinleştirmeye çalışıyorum, sakinleşiyor ve pat!!
Jisung duştan çıkmış, kasları ve ince beli orada bana bakıyor. Vicudu ıslakken on kat daha seksi görünüyordu. Sanırım ölüyorum. Alışmam lazım. Ahh Tanrım sürekli onu düşünüyorum, bu aptal günlükte en az bir trilyon kez Jisung adı geçecek gibi duruyor.
Biraz kestirmek için kanepeye uzandım ve anlaşılan o ki o da kestirmek için bu kanepeyi seçmiş. Yer bulamayınca üstüme yattı.
"Napiyosun?"
"Sevgilim değil misin?"
"Evet."
"Öyleyse sorun ne? Temastan hoşlanmıyor musun?"
"Genelde temastan hoşlanmayan taraf sen oluyordun."
"Bu doğru. Ama seninle uyumak güzel oluyor." dedi suratını boynuma gömüp.
"Sanırım öyle." diye mırıldandım o boynumu öperken. Dilinin tenimde bıraktığı o his ile hem kalbim durmuş, hemde deliler gibi atmaya başlamıştı. Kalbim hiç aklıma gelemeyecek kadar hızlı atarken nefesimi tuttum. Tüm vücudumdaki kaslar gerilmiş, donup kalmıştım sanki. Tenimi dudaklarının arasına aldığında titrek bir nefes verdim. Dudaklarının boynumda buluşmasıyla çıkan o ıslak ses kulağımdayken içim ürperdi. Ama bu ürperti bir yandan da hoşuma gidiyordu. Ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yokken beni öpmeyi bıraktı. Solukları hızlanmıştı. Nefesinin sıcaklığı kulağımı ısıtırken ona dokunmak istedim, öpmek ve koklamak istedim ama nedense bu olanaksızmış gibi hissediyordum. Sevgiliydik ancak tuhaf geliyordu her şey.
Başını göğüsüme yasladığında kollarımı beline sardım.
"Kalbin çok hızlı atıyor." diye mırıldandı beni rahatlatan bir sesle.
"Sebebi sensin." dedim.
Kısa bir süre sonra uyuya kalmış olmalıyız ki bizi perdenin arasından sızan parlak ve sıcacık güneş ışığı uyandırdı. Jisung'a sarılmıştım sıcaktım ve mutluydum. Bir de gözümün dibinde Dori'nin koca poposu vardı. Bundan daha güzel bir sabah olamazdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Dead Cat | Minsung ✓
RomansaDÜZENLENİYOR~ Sevgilisinin ölümünün ardından tıpatıp ona benzeyen birisiyle tanışan Han Jisung zamanla bu benzerlikler arasında kafası karışır ve ne yapacağını bilemez hale gelir.