Kutlamalar ve Festival

160 22 3
                                    

Lino'yla görüşmek canımı o kadar yakıyor ki sanırım bir süre okula gitmesem daha iyi olacak. Lino Minho'ya o kadar çok benziyor ki onun bana yaptığı şeyi her hatırlamamda nedensizce Minho'dan bir adım uzaklaşıyormuşum gibi geliyor. Ama sonsuza kadar Minho'yla olmak ona olan sevgim bir karış dahi olsa azalsın istemiyordum. Bu olayı unutana ve her şey yoluna girene kadar evde depresif bir şekilde günlük okuyacaktım. Hayatımın aşkının bana bıraktığı en muhteşem şeyi okuyacaktım. Yaşadığım o anıları tekrar tekrar yaşayacaktım.

"1995
Sevgili Günlük
Bugün okul festivali var ve havai fişekleri seyrederken Jisung'la öpüşmemizi hayal edip duruyorum. Acaba bizi görenler ne diyecek diye korkuyorum. İnsanları umursamak biz insanlara yapılan bir lanet. İstesenizde istemesenizde o insanların pis ağızlarından çıkan sözcükler sizi hiç olmadığı kadar etkileyebilir. 'Sözcükler bir hançerden daha can yakıcıdır' okuduğum kitaptan bir alıntı ve hayatımı özetleyen sözcükler.

Bazı inançlara göre intihar etmek büyük bir günahtır ancak benim inancım buna karşı değil. Bu beni inancımadan uzaklaştıran tek şey. Cennet denen harika bir yerde yaşamak varken bir insan neden bu acılarla yaşasın? Böyle söylemek insana intihar etme isteği verir, ancak insanların anlamadığı da bu, eğer intihar etmek suç olmasaydı neden yaratılırdık ki? Tanrı bizi yaşamamız için yarattı, intihar etmek tanrıya karşı gelmekten farksız. Bu benim dinimde neden yasaklı değil diye sordum kendime. Çünkü dini yaratanlar insanlar. Kafalarından uydurdukları kuralları ve düşünceleri bize 'din' adı altında kakalıyorlar. Benim inancım benim mantığıma dayalı. Başkalarının uyduruk hikayelerini dinlemek zaman kaybı. Tek gerçek bizi yaratanın bizi eşit ve birbirinden üstün olmayan insanlar olarak yarattığı. Bu tek gerçeğe kimse uymazken dünyanın iyi bir yer olduğunu, olacağını dilemek saçma. Bizim gibi insanlar diğerlerinin yaptıkları suçlar yüzünden bu dünyada, bu halde yaşıyoruz. Bir erkek başka bir erkeğe aşık olursa onu sınama hakkını size kimse vermez. Haddinizi aşan işlere bulaşıyorsunuz. Belki bu yanlış bir şey, bir erkek arkadaşım olması, bunun cezasını çekecek olan benken neden bu kadar uğraşıyorsunuz? Sizin yaptıklarınızı başkalrını etkiliyor, bizimki sadece bizi etkiliyor. Size ses çıkmazken neden bize çıkıyor? İnsanlar neden saçmalıklara ses çıkaramayacak kadar acizler. Neden-
"İyi misin? Son zamanlarda dalıp gidiyorsun." diye böldü düşüncelerimi Jisung'un sıcacık sesi.
"Ah, iyiyim. Festivali düşünüyordum."
"Eğer seni rahatsız edecekse havai fişekler önünde öpüşme işini salla gitsin. Havai fişeklerin bir olayı yok."
"Hayır." diye ısrar etti. "Çok romantik olacak. Sorun değil."
"Emin misin?"
"Kesinlikle eminim."
Gülümsedi.
"Öyleyse yapalım gitsin."
"Yapalım gitsin." diye tekrar ettim.

Hava karardı, festival başladı. Kalabalığın içinde Jisung'un elini tutarak ilerliyorduk. Her yerde insan olması el ele tutuşmamızı yeterince kapatıyordu.
"Gel hadi. Pirinç keki alalım." dedim.
"Olur."
Birlikte pirinç keklerimizi yerken bir bankta oturuyorduk. Kalabalıktan kurtulmuş sessiz sakin manzarayı seyrediyorduk.
Manzarayı seyrederken parlayan gözlerini seyrediyordum.
"Manzara harika." dedi.
Ona onu seyrederken ki manzaranın daha güzel olduğunu söylemek istedim.
"Evet, harika." dedim gözlerimi ondan ayırmadan.
Bana bakınca gülümsedim.
"Havi fişeklere on dakika var. Seyir alanına gitsek iyi olur."
"Buradan izleyelim. Kalabalık yerleri sevmem, sende öyle."
"Bana uyar." dedi ve o muazzam gülüşüyle, bir güneş edasıyla gülümsedi bana.

Fişeklerin patlamasına iki dakika kalmıştı.Ayağa kalktık. Kollarımı beline doladım.
"Seni her şeyden çok seviyorum. Biliyorsun değil mi Minho?" dedi ciddiyetle.
"Bilmez olur muyum."
Havai fişekler patlarken onu öptüm. Belki bizi gördüler belkide görmediler. Artık umrumda değil."

The Dead Cat | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin