🌼
Akan su damlası sesi... Kışa yavaş yavaş giriş yapıyoruz. Sağ baldırımdaki ağırlık vücudumdaki yaralar gibi değil. Küçük ve acıtmıyor. Ağırlığın aynı yönünde, sağ omzunda da bir acı var. En son kalın odunlarla dayak yemiştim bayılmadan önce. Oraya çok vurulmuş belli ki.
İğrenç koku direkt yüzüme vurduğunda istemsizce suratımı buruşturdum. Nefesimi tuttum ama biraz daha tutarsam ya ciğerlerim patlayacak ya da bu esir düştüğüm kamptan değil nefessizlikten öleceğim.
Bacağımdaki ağırlık hareket ettiğinde inatla açmadım gözlerimi. Her neyse sebep olan, görmektense ne olacağını daha çok merak ediyordum.
Hiçbir şey olmadı ama. Mecbur çok hafif açtım gözlerimi. Biri şişmişti, görüşüm o gözle sıfırdı. Diğeriyle kirpiklerinin ardından baktım bacağımdakine. Uzun, siyah saçlar...
Tekrar kapandı gözlerim. Zaten sık sık gidip geliyordu şu birkaç gün.
Birkaç gün?
Ne zamandandır beri buradaydım ki?
🐈
Hay Barbie!Bunu hep kafamda düşünüyordum gece senaryosu olarak ve dedim ki Elif neden sadece sen üzülüyorsun ki? Hemde okuyucuyu efkarlandırmak varken?
Yaşasın kötülük!
Eğer okuduysanız, buradaki erkek karakterin TGT'deki Gri'nin hiç kurtulamamış evrendeki hâli olarak düşünebilirsiniz. Çünkü tam olarak öyle. Bazı benzerlikler size onu hatırlatır.
Bu yüzden İntihar Timi'nin ikinci kitabı diyebiliriz.Dedim bile.
Şu an orası 73 bin mi ne bu kitabı da geceden geceye yazacağım veee orası 100 olduğunda yayınlayacağım belki de bayağı bölüm olursa 15 - 20 taslak, beklememde.
Yorum yapın. Ve yıldızımızı doldurun. -ciddi konuşma yüz ifadesi-
Bu kitabın şiiri ya da şarkısı olacak mı bilmiyorum. Büyük ihtimal olmaz. Belki kitabımız olur. Öneriye açığım. Bu kadardı.
Son.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgür |İT2|
General FictionBurnu zedeleyen ağır koku, uzun, pis tırnaklar, yaralar ve kirden seçilmeyen bir yüz... Çim yeşili parlak gözler. Kuzey Irak'ta esir düşmüş Teğmen Umay ve kekeme bir adam. Artık küçük bir çocuğun zekasıyla eşdeğer değildi Özgür'ün aklı. Yazıyor, ok...