XXXIII- İhanet

159 18 66
                                    

Özgöt artık gerçek bir göt. Bölüm sonu küfretmekte özgürsünüz

Bir dahaki bölümü final diye Ayt zamanı yayinliyicam

Hadi okuyun bakim
🐑

Kendimi yatağa yüzüstü atıp yüzümü buruşturdum. Tek gecede şehir değiştirip geri dönmek her ne kadar yakın mesafe de olsa bitirmişti beni. Normal uyanma saatime bir saat vardı ve tek damla uyumamıştım.

Tişörtünü tek hareketle çıkarıp kendini yanıma atan Özgür'e gülümsedim. Benim gibi o da tükenmişti. Birde anneme dayanmıştı.

"Özgür." dedim bana dönsün diye. Yastığa gömdüğü yüzünü kaldırıp kısa bir an baktı bana. Sonra tekrar gömdü hm gibi boğazdan çıkan bir ses çıkarırken. "Annem biraz kabadır. Bu yüzden seninle tanıştırmaktan bu kadar kaçındım bu zamana kadar."

"Biraz kabaydı." Yüzünü gömdüğü için sesi boğuk çıkmıştı.

"Babamı gömdükten sonra toparlayamadı. Önce eve kapandı, sonra belinin altından felç geçirdi ilk ayda. İnsan içine çıkmadıkça daha da aksi oldu. Başkalarının doğrularını bu yüzden kabul etmiyor. Onun adına özür dilerim."

Kafasını kaldırıp yüzüme baktığında yorgunluktan gözleri zor açılsada gülümsüyordu. "Açıklamaya ihtiyacımız yok Umay'ım. Sorun değil." diyip gülümsemesini büyüttü. "Üstelik anneni de anlayabiliyorum."

"Anlayacak hiçbir tarafı yok." derken sesim netti. Özgür kibarlık yapıyordu. Annem özellikle bu evlilik konusunda gereksiz yere baskı uyguluyordu. Bu sabahtan itibaren beni sürekli arayıp baskı uygulayacağına emindim.

"Anlayacak çok tarafı var. Bir yaştan sonra ölümden korkuyor insan. Hele de ölüm görmüş biriyse." Yatakta tamamen bana dönüp ellerini yanağının altında birleştirdi. "Talip abiyi çok sevmiş. En mutlu gününü onunla aile olduğu gün olarak kabul ediyor. Bu yüzden seni de ona göre en mutlu olan günde görmek istiyor." Gözlerini tamamen kapattı yorgunlukla. "Bana güvenmiyordu üstelik. Biz onunla anlaştık, sevdi beni."

"Emin misin?" diye sordum endişeyle. Doğru söylüyor olabilirdi. Annem çıkmadan önce bizi rahatsız etmemiş, pencereden gülümseyerek el sallamıştı.

"Eminim. Seksipalitem, karizmam ve tatlı dilimle güvenini kazandım."

Dediğine gülüp bende tamamen ona döndüm, yastığımı düzelttim. "Psikolog gibi konuşuyorsun. Etkilendim."

"Etkileyici bir adam olduğumu biliyorum ama üzgünüm, sapkın hayallerine ara ver de uyuyalım."

Salaktı. Üstüne uzanıp sıkıca bastırdım dudaklarımı dudaklarına. Geri çekilmeme izin vermeden çenemi sıktı, sırtımı yatakla yapıştırdı. Alt dudağımı kendine çekip emdi, ısırdı. O kadar hızlıydı ki adam akıllı yetişemiyordum.

O beni öperken dudaklarını pas geçip pantolonunun düğmesine uzattım elimi. Açtığım an ayırdı benden dudaklarını.

"Dur, o kadar değil."

Anlamadım. "Ne?" derken fermuarını aşağı çekmiş, tekrar dudaklarına uzanmıştım ki geri çekti başını.

"İleri gitmeyelim Umay. Erken."

Dalga mı geçiyordu? Ağzım açık yüzüne bakarken o iyice doğrulup yatakta oturdu bacakları üstünde. Bende doğruldum onunla birlikte. "Ciddi misin?"

"İstiyorum ama... Erken işte. Yeterince temiz değilim daha."

"Git duş al lan o zaman. Tellak mıyım oğlum ben, bana ne temiz olmamandan?" Yüzüm şoktan kızarırken önüne baktım irade problemi var mı diye. Yok. Bayağı şişti yani. Sorun neydi ki o zaman?

Özgür |İT2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin