Üzgünüm

482 33 8
                                    


---

Lila: Geceden kalma falan mı acaba ?

Viktor: Sanmam, içki içen bir kıza benzemiyor.

Ben: Boş boş konuşmayıp uyandırsanıza kızı ?

Kafamın içinde dolaşan seslerle gözlerimi aralamıştım. Uzun uzun çalan saatim yerine bir sürü kuru gürültü vardı. Buna da şükür. Boynumun ağrısı iliklerime kadar işlediğinde mutfak masasında uyuyakaldığımı anlamıştım. Yavaşça kafamı kaldırıp etrafıma bakındığımda Lila, Viktor ve Ben'in mutfakta olduğunu görmüştüm. Five'ın denklem kağıdının üzerinde uyumuşum.

Lila: Günaydın canım.

Gülümsemiştim. Herkes boş boş bana bakarken sandalyeden kalkıp mutfaktan çıkmıştım. Üzerimi değiştirip eğitime gitmek için hazırlanmam gerekiyordu ve benim çok ağrım vardı. Gözümün içine kadar giren kahküllerime söverek yürümeye devam ettim. Odamın önüne geldiğimde dün gece Five ile olan konuşmam gelmişti aklıma. Odanın kapısını açıp içeri girdim. Pek bir düşüncem yoktu yani aslında ama ne yapabilirim ? Nolur bana inan diye yalvaramam ki. Yalvaracak olsam konuşurdum..

Giysi dolabından kıyafet beğenmek için işe koyulmuştum. Bugün cesaretimi toplayıp konuşsam mı acaba ? Ama nasıl ? Nasıl dökülecek dudağımdan kelimeler ? "İster inan ister inanma umrumda değilsin!!" Ne ? Saçmalama Gwen... Seni anlamaya çalışıyor yoksa neden bu kadar üzerine düşsün ki ? Ohh siyah bir eşofman ve siyah bir kısa kollu tişört. Tam benlik değil mi ?

Five: Gece gelmedin odana. Uyumadın mı ?

Durduğum yerde korkudan sıçramıştım. Arkamı döndüğümde ise Five'ın beni izlediğini görmüştüm.  Sakin bir ruh halindeydi sanırım. Gözlerinin içi kızarmıştı sadece. Elleri pantolonunun cebinde bana bakmaya devam ediyordu. Kafamı sola doğru yatırıp iç çektim. Neden geldi ki şimdi buraya ?

Five: Çok siyah giyiniyorsun.

Dolabın önünden çekilip elimle "Çok biliyorsan sen seç" anlamında dolabı göstermiştim. Ufak tebessüm olmuştu yüzünde. Gamzeleri bana selam veriyor gibiydi. Ve o iki küçük ben.. Omuz silkip dolabın önüne geldi. Ufak bir araştırmadan sonra mavi ip askılı crop bulup çıkarmıştı. Zevksiz herif. Başkasına giydir sen bunu. Elimle "Tamamdır" işareti yapıp kocaman gülümsemiştim Five'a.

Five: Hızlı ol, Reginald bekliyor.

Diyerek gülümseyip odadan çıkmıştı. Peki sizce ben Five'ın gösterdiği cropu giyer miydim ?

---

Hazırlanıp aşağı bahçeye indiğimde herkesin toplanmış olduğunu görmüştüm. Geç kalmıştım ama pek umrumda değildi.. Hızlı adımlarla yanlarına yürümüştüm.

Reginald: 9 numara geç kaldın. Çembere dahil ol.

Çember şeklinde herkes sıralanmıştı. Koşarak Luther ve Lila'nın ortasında yerimi almıştım. Five tam karşımda beni süzüyordu. Tabii simsiyah giyinmiştim.. Kimsenin keyfine göre yaşayamam. Kaldı ki bana güvenmeyen birinin isteklerine göre? Hıh ? Five'ın yüzünde gülümseme oluşmuştu. Gülerken dudağının kenarını ısırıp kafasını yana doğru yatırmıştı. Gerçek anlamda yakışıklıydı.. Neyse hadi odaklan kızım Gwen!!

Reg: 9 numara yanıma gel.

Reginald'ın yanına ilerledim hızlıca. Bana bakmıyor defterine bakıyordu.

Reg: 4 numara yanıma gel. Akademi tek sıra haline geç.

Klaus "Off yine mi ?" Tavırlarıyla yanımıza gelmişti.

Peki Ya Sonra ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin