Gwen Uyanana Kadar

443 34 4
                                    


Biraz kısa bir bölüm oldu sanırım. Bu bölüme kadar okuyup destek verdiğiniz için teşekkür ederim küçük Şemsiyelerim. Keyifli okumalar ! ❤️

---

Biliyorum, gecenin maskesi var yüzümde, olmasaydı eğer, duyduğun için demin söylediklerimi, nasıl kızardığını görürdün yanaklarım. Çok isterdim ah bir güzel uyup göreneklere demin söylediklerimin tümünü inkar etmeyi ! Ama uğurlar olsun görgü kurallarına. Seviyor musun beni? “Evet” diyeceksin, biliyorum. Sözüne güveneceğim ben de ama yemin edeyim deme, belki de tutamazsın.

                                         Romeo&Juliet

Hiç abartısız uzun bir süre bu satıra bakıp kalmıştım. Benim bıraktığım sayfa değiştirilmiş bu yazının üstüne mavi kalemle yıldız konulmuştu. Ben yapmamıştım. Sanırım kafayı yemeye başlıyordum. Uykum kaçmıştı. Gece gece beni uyutmayan şey ise güçlerimin Five'ın yüzüne dokunduğumda işe yaramış olmasıydı.. Bunu hiç denememiştim. Sadece o an içimden gelmişti elimi yüzüne koymak.. Yine aklıma düşmüştü güzel yüzü. Neden kaçtı ki.. O kadar rezalet biri miyim ? Daha yeni konuşmuş olabilirim ama buna devam edecek miyim bilmiyorum. Kaldı ki konuşmak istediğim tek kişi Five.. Kara kara düşünürken yatağımın içinde, kapımın tıklatılması ile korkmuştum. Gecenin bir vakti kim gelebilirdi ki ? Açmasam gider diye düşündüm. Ama ısrarla devam ediyordu kapıyı çalmaya.


Ağır adımlarla kapıya doğru yol aldım. Ama içimi kötü his kaplamıştı bile. Gwen açma kızım kapıyı. Korku filmlerinde de böyle oluyor sonra başrol ölüyor. Kapıya atılan yumruk yerimde zıplamama sebep olmuştu. Bir yumruk daha, bir yumruk daha.. Kapıyı kırmaya çalışıyordu karşıdaki kişi. Güçlerimi hazır konuma getirip kapının 4-5 adım ötesinde bekledim. Kapının kolu yere düşmüştü, başarmıştı kırmayı.

Kedi maskesi mi ? İçeri giren kişinin yüzünde maske vardı ve orada öylece dikilmiş bana bakıyordu. Derken arkasından bir adam daha gelmişti. Panda maskesi vardı. Geriye doğru adım atacakken kedi maskeli adam arkasından silah çıkarıp bana ateş etti. Bir mermi karnımın biraz altına isabet etmişti. Bu çok acıttı..

Panda maskeli adam: Kız canlı lazım seni salak !!

Çok sinirlenmiştim bu öfkeyi tarif edemiyordum ama bir yandan da araba farı görmüş tavşan gibi donup kalmıştım. Ellerimde beyaz parlak bir ışık belirmişti. Ben ise ne yaptığımı bilmeden ellerimi adamlara doğru uzatmıştım. İlk defa oluyordu bu. Hem canım yanıyordu hemde harekete geçmeye hazırlanıyor gibiydim. Ellerimden çıkan rüzgar tanımlayamadığım bir küre oluşturmuştu. Rüzgarın etrafı gökkuşağı gibi parlıyor ve renk saçıyordu.

Kedi maskeli adam: Ne yapıyor bu manyak karı ?!

İkisini de kürenin içine alabilmiştim. Hatırlıyorum. Reginald'ın benim güçlerim ile ilgili söylediklerini hatırlıyorum. Kendi kurgunun yaratıp olmayan şeyleri gösterebilme.. Aklıma ilk gelen ise Klaus'un göğsüne saplanan mızrak olmuştu. Adamların göğsüne saplanan mızrağı hayal ettiğimde ise her şey son bulmuştu. Vücutlarında hiç bir yara bulunmamasına rağmen iki adamında aniden göğsünde yarılma olmuştu. Çok fazla kan vardı her yerde. Ellerimi indirdiğimde ise ikisi de yere yığılmıştı kanlar içerisinde. Ve sanırım bende gücümün sonuna gelmiştim.

Elimle yaramın üzerini tutuyordum bu kadar kan görmek iyi hissettirmemişti. Ayaklarım uyuşmaya başladığında gözlerimi istemsiz kapatmıştım. Sanırım bayılacaktım. Kendimi yere bıraktığımda ise sert zemine çarpmak yerine bedenimi sarmalayan sıcak kollar arasında bulmuştum. Sonrası ise karanlık..

---

Yazar anlatımı

Ertesi günün sabahı..

Reginald'ın ölümü akademiyi asla yasa boğmamıştı. Çünkü daha öncede bunu yaşamışlardı ve pek haz etmiyorlardı kendisinden.. Klaus tekrar hayata dönmüş üzerindeki ölü toprağını silkeleyip kendine gelmeye çalışıyordu. Akademide kırılan patlayan ne varsa onları yaptırıyorlardı tüm çocuklar. Gwen ise akademiye getirilmişti. Durumu için Grace ilgileniyordu. Five, Gwen'in yapabildiklerini görmüştü orada ve onu alıp getirmişti akademiye. Vurulduktan sonra ışınlanmıştı yanına keşke biraz daha erken gelebilseydi. Nedenini bilmiyordu ama Gwen'i o şekilde görmek canını çok sıkmıştı. Hepimiz sanırım ne olduğunu biliyoruz asi, huysuz ve yaşlı Hargreeves. Akademideki harp çıkmadan önce Gwen'in evinden geldiğini.. Kitaptaki yeri senin değiştirip işaretlediğini.. Ama söz kimseye bahsetmeyeceğiz Hargreeves !

---

Ev işleri az çok tamamlanmıştı. Grace Gwen'i ameliyat etmiş, kurşunu çıkarmıştı karnından. Five odasında temiz takım elbisesini giyerken kapı çalınmıştı.

Five: Gel.

Ben: Bir planın var mı diye sormaya gelmiştim.

Five: Sordun, gidebilirsin.

Ben: Hadi ama Five götlük yapma. Reginald'ı öldürdüler, Klaus yerine ben veya diğerleri olabilirdi. Zaten Gwen'i..

Five: Endişeni anlayabiliyorum sevgili kardeşim. Sadece bana biraz süre tanıyabilirsen çoğu şeyi halledebilirim.

Kapının önünden geçen Allison kulak misafiri olmuştu konuşmalara ve dahil olmayı unutmadı.

Allison: Sürekli kendin halletmeye çalışıyorsun, sahi planın nedir Five ? Gwen'i komisyona teslim etmek ?

Five: Bir sen eksiktin Allison. Onu teslim etmek istesem sence alıp buraya getirir miydim benim zeki kardeşim ?

Ben: İlk başta yapman gerekeni niye en son yapıyorsun ki ? Ah Tanrım aklı başında biri yok mu bu akademide ?!

Allison: Diye soruyorum sürekli kendime..

Allison ve Ben gitmişlerdi. Kapısını kapatan Five düşüncelere dalmıştı. Gwen, yüzüne dokunduğunda içindeki yangın yerine buz kütleleriyle müdahale edilmiş gibiydi. Bir toprak ve kitap kokusu almıştı burnu. Yağmur sesi duymuştu. Aynı anda bir çok farklı duyguyu yaşamıştı. Korku, kaygı, mutluluk, heyecan.. O yüzden kaçmıştı Five. Ama kendisinin de dediği gibi; Ne demişler geleceğe müdahale edemeyiz ..

Kendisini korkutan düşüncelerden çıkaran Five, revirde yatan Gwen'i ziyaret etmek için ışınlanmıştı. Gwen uyuyordu. Grace ona ağrı kesici vermişti. Yarası bir güzel temizlenmişti. Five, Gwen'in güzel yüzüne bakarken ne yapacağını düşünmeye başladı. Tabi ki onu komisyona vermeyecekti. Ama onu nasıl koruyabilecek ? Hiçbir fikri yoktu ama düşünmeye devam edecekti.. Gwen uyanana kadar.

---

Diğer bölümde görüşmek üzere !!

Peki Ya Sonra ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin