BÖLÜM BİR: Ateşte Yaşayanın Cennete Olan Arzusu-Ama kimi kez yaşamak için, intihar etmekten daha çok cesaret gerekiyor-
Albert Camus
♡︎
THE 1976= I ALWAYS WANNA DİE (SOMETİMES)
CHRİS ISAAK= WİCKED GAME
BİLLİE EİLSH= WATCH
Keyifli okumalar...
♡︎
--❄︎--
"Hayatımın en büyük sorunuyla aynı evde yaşamayı kaldıramıyorum. Kafama takmamaya çalışıyorum bir anda karşıma çıkıyor. Ağlamamı saklamaya çalışıyorum hıçkırık sesini yan odadan duyuyor. Yaşamak istiyorum, gizli saklı da olsa anı biriktirmek istiyorum ama her seferinde karşımda dikilip dudaklarını aralıyor ve yıkamayacağım kadar büyük duvarlar örüyor."
Anne ve baba olmaması gereken insanlarla aynı kanı taşıdığınızda hayatın çeyreği yaşanamadan çoktan gitmiştir. Bir kadınsanız, ve babanız geçmişte kıçını kaldırıp okumaya gayret göstermeyerek anca kirayı ödemeye yetecek bir maaş elde ediyorsa, hayatın yarısı gitmiştir. O evden kurtulmak için savaş başlatmak yerine sanki küçük bir çocuk gibi yetişkinlerin sözünü dinlerseniz eğer, hayatın tümü gider.
Benim hayatımın yarısı boşa akıp gitti. Durduramadım, tüm gücümle şehri inletecek edayla bağırsam da o duvarları yıkamadım.
İyi bir ailede yaşamak nedir bilmem. Babam tarafından desteklenmek nedir bilmem. Mutlu olmak nedir bilmem. Yaşamak? Hayır, onu da bilmem.
Şimdi ise etraftaki yaşıtlarımın sırf doğduğu ev sayesinde herkes için "normal" ama benim için hayal olan gençliklerini yaşamasını uzaktan izliyorum.
Kaleminize takmak amacıyla uzun ve görkemli uçlarla dolu paketi açıp içerisinden bir tane uç aldığınızda, yarısının çoktan kırılmış olduğunu görürseniz kaleme takmak yerine yenisini alırsınız.
Ben yarısı kırılmış uç gibi hissediyorum. Yirmili yaşlara girmeden önceki en güzel senelerimin bir hiç uğruna süzülüp yok olduğunun farkındayım ve daha fazlası için çabalamaya layık olduğumu düşünmüyorum. O ucu çöpe atmak istiyorum, şu an işe yarıyor olsa da dört-beş çizik sonrası dibini sıyıracak."Sana dediklerimi uyguladın mı peki Deren? Alttan aldın mı babanı?"
"Hiç karşı çıkmadım ki. Ne derlerse yaptım, isteklerini ikiletmedim, öl dediler öldüm yaşa dediler yaşadım yine de memnun edemedim onları. İstedikleri gibi biri olmama rağmen bana olan bakışlarının değişmesini sağlayamıyorum."
Beyazlığı tüm dikkatimi dağıtan odanın içerisinde gözlerimin fazla ışık gücüyle yandığını hissedip ağır ağır rahatlayana kadar kırpıştırdım. O da bir şey diyemiyordu. İlklerde çok fazla fikri vardı, kurtulacağıma, mutlu olacağıma ve babamın hareketlerinin değişeceğine dair çok fazla umudu vardı. Zaman geçtikçe hayatımın içine girdi, oranın çıkılmaz bir bataklık olduğunu fark etti. Artık onun da inancı kalmadı, içinden 'kaç içinde bulunduğun evden' diye geçirdiğini biliyorum, sonra da 'demesi kolay tabi diyor' ve asla bana söylemiyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONDER
Romantizm"Bu zamana kadar hep başkalarının bizim için istediği hayatı yaşayıp sorumluluklar altında ezilip büzüldük. Madem hepimiz intiharı zaman zaman düşünüyoruz, el ele tutuşup öldürelim kendimizi. Ama öldürmeden önce hayatı öyle savruk yaşayalım ki yarın...