FARKLILIKLAR

1.4K 187 239
                                    

Günün yorgunluğu ile eve gelir gelmez Deniz odasına çıkıp uyumak istedi. Fakat Mehmet konuşmak için doğru zamanı arıyordu. Düşündükçe,bekledikçe daha çok içinden çıkılmaz bir hal alıyordu. Mehmet bu düşünceler eşliğinde uykuya daldı. Deniz odasında eşinin yanına gelmesini beklerken uyuya kaldı. Aradan geçen iki saatin sonunda Deniz uykudan uyandı ve oturma odasına indi. Koltukta oturur pozisyonda uyuyan kocasını görünce içi cız etti Deniz'in. Çok seviyordu kocasını. Nasıl sevmezdi ki? Aşkın en güzel ve saf halini Mehmet ile tanımıştı. Kocası dışında hiç bir erkek ile konuşmamıştı bile. Kocası onun herşeyi ile ilkleriydi.

İlk aşk, ilk kalp atışı, ilk heyecan, ilk mutluluk ve ilk kavga.

Deniz sabah ettikleri saçma kavgayı düşününce kocasının neden bu kadar öfkelendiğine anlam veremedi. Koltukta uyuyan bu adam, yüreğini aşktan delicesine attıran bu adam sabah öfkesinden dolayı korkudan yüreğini attırmıştı.

Kocasının yanına doğru ufak adımlarla yürüdü Deniz. Ve uyanması için yanağını okşadı yumuşacık sesi ile kocasına seslendi.

Mehmet. Mehmet. Hayatım uyan. Burda böyle uyumuşsun her yerin tutulacak şimdi.

Mehmet uykulu gözler ile baktı karısına. Başında bekliyor onu uyandırmaya çalışıyordu. Gözlerini araladığı an gördüğü manzara ile yutkundu Mehmet. Bu adam karısına fazla aşıktı. Karısı dağılmış saçları ince şortlu gecelik takımı ile kocasının başında o ela gözleri ile bakıp yumuşacık sesi ile konuşuyordu.

Dünyadaki cennetimin manzarası gibisin hatun. Her halinle, her hareketinle beni büyülüyorsun.

Deniz kocasının uykulu sesi ile ona ettiği iltifata gülerek karşılık verdi.

Sende benim bu dünyadaki şansımsın. Beni bu kadar çok sevdiğin için dünyanın en güçlü ve en güzel kadını hissediyorum kendimi.

Öylesin zaten.

Mehmet eşine aşıktı. Haddinden fazla aşık ve sevdalıydı. Deniz yumuşacık sesi ve yüzündeki tebessüm ile konuştu.

Kalk hadi acıktık bir şeyler hazırlayalım.

Mehmet karısının elinden tuttu ve yanına doğru çekti.

Hazırlama bişey dışardan söyleriz. Sende yorgunsun hem.

Deniz kocasının teklifini red edemedi ve kabul etti. Çünkü oda hala yorgundu. Dışardan söyledikleri yemeklerini yedikten sonra Deniz kahve yaparak gelip kocasının yanına oturdu.

Artık konuşmaları lazımdı. Zira Deniz bunu da eskaza birinden öğrenirse Mehmet ile yine kavga edeceklerdi.
Mehmet aşık olduğu gözlere bakarak konuştu.

Deniz'im. Güzel gözlü meleğim. Seninle konuşmam gereken bir konu var.

Seni dinliyorum canım.

Deniz okulun bitince ailem yanlarına dönmemizi istiyor. Tayinimi Gaziantep'e alsam sende orada işe başlasan olmaz mı?

Mehmet Deniz'e soruyordu fakat Mehmet çoktan kararını vermişti. Gidecekti. Ailesinin yanında olacaktı. Onlardan ayrı kalmak istemiyordu.

Mehmet benim ailem burda. Annem kardeşlerim burda. Arkadaşlarım burda. Babaannem, amcalarım, halalarım burda. Benim hayatım burda Mehmet. Nasıl seninle hiç bilmediğim, tanımadığım bir şehire gelip sıfırdan başlayayım.

Mehmet böyle bir tepki alacağını biliyordu. Eşine kızamıyordu bile. Kendince haklıydı karısı. Peki ne olacaktı?

Deniz sözlerinde ve düşüncelerinde haklı olabilirsin ama bende ailemin yanında olmak istiyorum. Benimde tüm hayatım o topraklarda. Sen nasıl bu memlekete geldiğin an kokusunu bile mutlulukla içine çekiyorsan bende öyle seviyorum memleketimi. Ayrıca sen o şehire gelin geldin artık. Senin yerin benim yanım değil mi?

İZMİRLİ YARİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin