Bu bölüm yine çok kıymetli yazarım ve biricik dostum olan aquilajk1903 ile ortak yazılmıştır.
Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar"Gülüşün şehrin dengesini alt üst ediyor. Sen gül; şehri yeniden inşa ederim ben."
Mehmet ağabeyi ile kısa bir konuşma yaptıktan sonra aile üyelerine düğüne gideceğini bildirdi. Deniz de kocasına Arjin'in onu aradığını ve düğüne davet ettiğini söyledi. Biraz erken gitmek isteyen Deniz'i reddetmedi Mehmet. Hazırlanıp Diyarbakır'a yola çıkacakları sırada tüm olanları duyan Mehmet'in dayısı Mirza bey tüm heybeti ile konağa girdi. Ayşegül'ün yanına gidip boynuna sarıldı dayısı.
Yeğenine teselli verir gibi sırtını sıvazladı Mirza bey. Ayşegül sanki bu sözsüz teselliyi bekler gibi dayısının güvenli kollarında ağlamaya başladı. Mehmet daha fazla kardeşinin ağlamasına dayanamayarak dayısının omzuna dokundu. Mirza bey dolan gözlerini silerek baktı yeğenine ve konuştu;
-"Geçmiş olsun yeğenim. Allah başka acı göstermesin bize."
-"Amin dayı sağolasın. Bizde asker arkadaşım Fırat'ın teyze kızı evleniyormuş oraya gideceğiz. Sende gelir misin?"
Mirza bey Ayşegül'ü alıp gitmek istiyordu. Yeğenine iyi geleceğini düşünerek baktı ve teklifini sundu. Lakin Mehmet'in, Deniz'in ve Mirza beyin tüm ısrarlarına rağmen Ayşegül gitmeyi reddetti. Mirza bey, Deniz ve Mehmet düğüne gitmek için yola çıktılar.
Aradan geçen beş altı saatlik zaman diliminden sonra nihayet Diyarbakır'a gelmişlerdi. Onları kapıda karşılayan Arjin'i gören Deniz büyük bir şok yaşadı. Arjin tüm güzelliği ve zarafeti ile ayakta bekliyordu misafirlerini. Deniz iri iri açılan gözleri ile Arjin'e bakarak konuştu;
-"Allahım gözlerime inanamıyorum, bu güzellik ayakta salınır hale gelmiş."
Deniz'in sözlerine gülerek karşılık veren Arjin kısa zamanda tanıştığı bu kadına çok ısınmıştı. Sıkıca boynuna sarıldı ve hoşgeldin ettiler.
Mehmet arkada bu iki dostun kucaklamasına en içten duyguları ile bakıyordu.Daha sonra yanına yaklaşan Fırat ile erkeklere özgü kafa tokuşturma ile selamlaştılar. Arabayı park edip yanlarına doğru ağır adımlar ile gelen Mirza Bey, kapının önündeki kalabalığa doğru yaklaşır. Selam verip Fırat ile tokalaşan Mirza bey arkadan duyduğu sese dönünce olduğu yerde kalakalır.
Elif abla o güzel tebessümü ile Deniz'e sarılır ve hoşgeldin der. Mirza beyin ilk defa bakışları farklı bakıyordu bir kadına karşı. Yüreğindeki bu çarpıntının nedenini anlamadı Mirza bey. Başını önüne eğip bakmamaya çalıştı. Zira biraz daha bakarsa Elif hanımın rahatsız olacağını düşündü. Fakat kafasını kaldırıp bakmak için içinde delice bir his peyda olmuştu. Bu durumu o kalabalıkta fark eden şüphesiz Mehmet olmuştu ama dayısının konuşmasını bekleyecekti.
Fırat arkadaşının omzuna elini atıp konuştu;
-"Hayırlı olsun kardeşim, baba oluyormuşsun."
Mehmet, kardeşim dediği Fırat'ın sırtını sıvazlayarak konuştu;
-"Sağolasın kardeşim. Ee Arjin yengemde ayaklandığına göre darısı size olsun diyelim."
Fırat Mehmet'in bu sözü üzerine göz ucu ile Arjin'e baktı.Arjin, Deniz ile sohbete daldığı için Mehmet'in konuşmasını duymuştu fakat duymazdan gelmişti. Bu konuya verecek bir cevabı yoktu. Eski Arjin olsa bu sözlere verecek cevabı belliydi fakat Arjin, eski Arjin değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİRLİ YARİM
Teen FictionSen benim sevip,aşık olduğum adam mısın sahiden? Bu topraklarda yaşıyorsan acımasız olmak zorundasın Kayabey gelini, alış bu duruma Ben İzmir'de aşık olup,sevdiğim adamı istiyorum. Buradaki adam bir cani gibi davranıyor. Öyle mi?Madem beni cani ola...