"Sevgili kendim, eğer içinden bir şey gelmiyorsa içinin bir bildiği vardır."
-Mert Şer/Kendine Dön
/5 Sene Sonra/
Duruşmadan kazanarak çıkmış olmanın verdiği özgüvenle koridorda yürüyordum. Beş sene içinde hayatımdaki en büyük değişimim Ali'sizlik, en büyük başarım da babamı ve yandaşlarını içeri tıkabilmekti.
Adliyeden çıkıp arabama bindim. Telefonumu kontrol etme fırsatım şu an olmuştu. Müvekkillerimden gelen birkaç mesaj ve aramadan başka bir şey yoktu. Zaten benim telefonumda başka kimin bildirimi olabilirdi ki...Eve doğru sürerken öğleden sonrayı tamamen evde geçirmek gibi bir hayalim vardı. Kapının önüne gelip her zamanki yerime park ettikten sonra çantamdan anahtarlarımı aramaya başladım. Altüst olmuş çantamın içinde her gün aynı kargaşayı yaşamama rağmen asla ders almıyordum. Anahtarlarımı ararken aynı zamanda merdivenlerden çıkıyordum. İkinci kata geldiğimde anahtarlarımı bulmanın sevinciyle dört numaralı daireme girmek için ilerledim. Anahtarla kapıyı açtım ve içeri girip çantamı bir kenara fırlattım. Kıyafetlerimi çıkarmadan yatağa yatma fikri kafamda dönerken aşırı susadığım için önce mutfağa geçip bir bardak su içtim. Yatağıma geçip kendimi bıraktım ve gözlerimi kapattım. Eskiden yorucu günlerimin ardından beni dinlendiren en iyi şey Ali'ye sarılmaktı, şimdiyse sadece yatağıma sırtüstü uzanıp gözlerimi kapatmaktan başka hiçbir şey dinlendirmiyordu. Hatta dinlendiriyor muydu ona bile emin değildim. Beş sene boyunca aklımdan bir an bile çıkmaması beni aşk konusunda hep geriye adımlatıyordu.
Telefonumun çalışıyla kafamdaki düşüncelerden sıyrıldım. Kimin aradığına bakmadan sesini kapattım ve kendimi uyumaya zorladım. Telefon tekrar çalınca oturur pozisyona geldim.
"Küfür etmemek için gerçekten çok zor duruyorum."Kimin aradığına bakınca Elif Savcı olduğunu görüp gözlerimi büyüttüm ve hemen açtım.
"Buyrun savcım?"
"Adliyeye gelmen lazım, acil."
"Hemen çıkıyorum."Bu hayatı kendim seçtiğim için yakınmaya hakkım yoktu. Kalkıp çantamı aldım ve geldiğim gibi tekrar geri döndüm adliyeye.
Elif Savcı'nın kapısını tıklatıp içeriye girdim.
"Hoş geldin Gece, dün gece bir cinayet ihbarı alıp gittik. Öldürülen kişinin kimliği tespit edildiği gibi haberim oldu. Şimdi bir isim söyleyeceğim sana ve yüksek ihtimal tanıyorsun."
"İmkansız, ailemden kimeyi tanımıyorum bile."
"Hayat bazen fazla şaşırtır. Tanımaman var oldukları gerçeğini değiştirmez."Kısa bir sessizlikten sonra önündeki kağıda baktı ve kafasını kaldırıp benimle göz teması kurdu.
"Gökalp Ekici."
"Tanımıyorum." dedim değişmeyen mimiklerimle.
"Gece, anne ve babalarınız aynı görünüyor."Cümle kafamın her duvarına çarparak beynimde tekrar ederken bir kardeşim olduğu ve onun da ölmüş olduğu gerçeğiyle yüzleşmeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Aydınlığı
Teen FictionBazen en büyük karanlıklar, sizi en güzel aydınlıklara çıkarır. .. << "Ali ne yaptın sen?" "Ne yapmışım?" "Kızın babasının kolunu kırmışsın!" "O kıza, bir daha el kaldırırsa sadece kırmakla kalmam götüne bile sokarım!" >>