Two opposite poles

2.

Merhaba nasılsınız ? Ben çok kötü hastayım yorgan ,döşek yatıyorum ama düşündüm ki ,boş boş yatacağıma yeni bir bölüm atayım . Haydi başlayalım keyifli okumalar .

Teahyung'dan

Çıldırmak üzereydim . Çünki 26 yaşıma kadar hiç bir istediğime hayır demeyen babam, açmak istediğim bale dans okulu için gerekli parayı vermeyi redd ediyordu. Sebep olarakda, bundan önceki bir kaç iş kurma deneyimi için ondan aldığım tüm yatırımları batırdığımı söylüyordu. Ne olmuş yani bir kaç 100 bin dolar batırmışsam ? Hepsi benim için birer tecrübe oldu fenamı ? Ama gelin görün ki, bunu babama anlatamıyordum. Neyseki takıntılı bir kişiliğim olduğu için kolay, kolay vazgeçmeyi düşünmüyordum. Babamda bunu bildiğinden son bir kaç haftadır peşinde dolanmamdan sıkılmış olacak ki, bana bu gün bir teklifde bulunacağını söyledi.

Çok sevinmiştim. Çünki qaliba sonunda istediğimi alıyordum. Babamın arayıp şirkete çağırmasından sonra, apar topar arabama binerek yola çıkmış ve Kim holdingin önüne gelmiştim. Kapıdakı güvenlik görevlisi beni gördüğü anda eğilip selam verirken arabımın anahtarını üzerine doğru havaya fırlatdım. Havada yakaladığı anahtarı işaret ederek yakın bir yere park etmesini ve çok kalmayacağımı söyleyerek şirkete girmiş, babamın odasına çıkmıştım.

Kapının önündeki sekreter beni gördüğünde oda eğilip selamlamıştı. Direkt babamın odasında olup olmadığını sorduğumda, az önce avkatıyla birlikte odaya girdiklerini ve beni beklediğini söyledi. Hemen bekletmemek adına kapıyı tıklatarak, babamın gel komutunu duyduğumda içeri girdim. Aile avukatımız bay Jordan babamın masasının önündeki tekli koltukda oturmuş, elindeki kağıtları inceliyordu. Ben içeriye girdiğim anda yerinden kalkarak beni selamladığında aynı şekilde karşılık vermiş, daha sonraysa eğilip babamı selamlamıştım.

Babamda yüzündeki gülümsemeyle beni bay Jordan'ın önündeki karşılıklı olan tekli koltuğu işaret ederek oturmamı söylemiş, daha sonrada konuşmaya başlamıştı.

"Teahyung oğlum , muhtemelen seni buraya neden çağırdığımı biliyorsundur. Bir kaç haftadır başımın etini yediğin, bale dans okulunu açman için gerekli parayı vereceğim. Çünki istediğini almayana dek senden kurtuluşum yok.

Ama sana kaç defa iş kuracağım adı altında para verdiğimi ve senin hiç bir işi beceremeyip batırdığını ikimizde biliyoruz. Üstelikde benim canım oğlum, sen ancak istediğini elde edene kadar çabalıyorsun. Sonrasında çabuk sıkılıyor ve umursamamaya başlıyorsun. İşte bu yüzden de bu seferki işinde bana ne kadar istekli olduğunu ve bu işten kolay vaz keçmeyeceğini kanıtlaman gerek. "

Babam daha oturur, oturmaz konuşmaya başladığında, onu dikkatle dinliyordum. Evet dediklerinde haklıydı. Ben istediğimi alana kadar pes etmeyen, ama istediğim oluncada çabuk sıkılan biriydim. Ama bu sefer kararlıydım. Çünki bu sefer bu dünyada tek yapa bildiğim ve mezunu olduğum bale dans ve müzik okulunu açacaktım. Hedefim birincilikle bitirdiğim bale dans ve müzik öğretmenliğini yaparak , öğrencilerimi en iyi şekilde eğitmek ve işe yarar olduğumu her kese kanıtlamaktı. Bunun içinde babam benden her ne istiyorsa yapacak ve bu sefer ona ne kadar kararlı olduğumu gösterecektim.

"Baba haklısın daha evvel senden bir markayla iş birliği yaparak giyim ve aksesuar mağazası açmak için, daha sonra gece külübü açmak için ve daha bir kaç fikirlerim için para istedim. Sende beni kırmayarak hepsinde geri çevirmedin. Fakat onların hiç biri mesleğimle alakalı değildi. Bende onun için hiç birini yürütemedim. Ama bu sefer kendi mesleğimi yapacağim ve aldığım bu karadan hiç bir zaman vazgeçmeyeceğim. "

Babam ve bay Jordan söylediklerimi pür dikkat dinledikten sonra yüzlerindeki , söylediklerime pekte inanmadıkları belli olan surat ifadeleriyle, sadece başlarını sallayarak onaylamışlardı.