11.

1.3K 102 31
                                    

Merhaba umarım iyisinizdir. Bir az vaktim olmuştu bende bölüm yazmak için değerlendirdim, keyifli okumalar .

Yazardan

Taehyung sağlık ocağından dönerken yolda aklına gelen fikri uygulamak için oldukca heyecanlıydı. Gözlerinin önünden türlü, türlü sahneler geçiyor ve her birinde sırıtması genişliyordu. Tabi yanı başındakı şöför koltuğunda arabayı kullanan Jungkook'un onu fark etdiğinden de habersizdi. Taki o soruyu sorana kadar.

"Kolunun acısı geçti galiba şehir bebesi, neye gülüyorsun böyle ? "

Taehyung duyduğu sesle irkilmiş ve daldığı düşüncelerden sıyrılarak Jungkook'a dönüp sorusunu tekrar etmesini istemişdi. Duymadığını söyleyerek. Jungkook'da sorduğu soruyu tekrarladığında, planını için ilk adımını atmışdı.

"Hayır ya, inan bana çok acıyor hiç geçmedi acısı. Gülmeme bakma sen, öyle bi anlık aklıma senin benim için endişelenerek kekelemen geldi de ondan gülüyordum. "

Dediğinde, Jungkook ani firen yapmış ve telaşla konuşmaya başlamıştı.

"Saçmalama şehir bebesi, hayal görmüş olmalısın kekelemedim ben. Tamam bir az endişelendiğim doğrudur ama oda benim yüzümden kolun bu hale geldiği için yani. Gerçi sen kolumu aniden çektiğin için üzerine düştüm ama neyse, yani sonuçta benimde payım var."

Ard arda sıraladığı cümleleriyle kendini açıkladığında rahatladığını hissetmişdi. Aslında kekelediğini kendiside fark etmiş, ama Taehyung'un diline düşmemek için kabul etmeyi reddetmişdi.

Jungkook sözlerini bitirdikden sonra arabayı çalıştırarak yola devam etmişdi. Taehyung'da, Jungkook'un sözlerinden destek alarak devam etdirmişdi aralarındakı konuşmayı.

"Haklısın köylü davar kolum senin yüzünden bu halde, işte tam olarak bu yüzdende 2 hafta boyunca bir çok işte bana yardım etmen gerekecek. Çünki tek kolumla hiç bir şey yapamam ben. Üstelikde en çok sağ elimi kullanıyorken."

Taehyung'un beklediğinin aksine Jungkook itiraz etmemiş ve başıyla onaylamıştı. Ardındanda sesli cevapta vererek ilaveten de eklemişti.

"Tamam yardım ederim merak etme. Hem zaten annemle, babamda yardımcı olacaktır. Bu halde sana iş yaptırmayız yani."

Geri kalan yoculuk sesiz geçmiş ve zaten bir kaç dakikada da çiftliğe gelmişlerdi. Araba evin önünde durur durmaz evin kapısı açılmış ve içeriden endişeleri yüzlerinden belli olan bay ve bayan jeon çıkarak arabaya doğru koşturmuşlardı. Jungkook önce arabadan inmiş, daha sonrada Taehyung'un oturduğu tarafa  gelerek kapısını açmıştı. Ama oturduğu koltukda direkt karşıya bakan ve yerinden kımıldamayan Taehyung'u gördüğünde konuşmaya başlamıştı.

"İnmek için davetiyemi bekliyorsun şehir bebesi ? "

Taehyung yüzünü Jungkook'a çevirdiğinde yüzündeki acı çekiyormuş gibi bir ifadeyle, sesli bir şekilde konuşmaya başlamıştı. Tabi bunu arabanın önünde bekleyen bay ve bayan jeona duyurmak için yaptığından Jungkook bihaberdi.

"Ah Jungkook, kızma lütfen. İnmek istedim ama, kolum acıdığı için kemerimi çözemedim."

Jungkook, Taehyung'un bir anda değişen ve ağlayacakmış gibi duran surat ifadesini ve kendini acındırmak için uyguladığı ses tonuyla, sarf etdiği sözleri duyunca şaşkına dönmüştü. Çünki daha bir kaç dakika önce tamamen farklı olan hal ve tavırlarının bir anda nasıl değiştiğine anlam veremiyordu. Ama bu şaşkınlığı, annesinin sesini duyana ve babasının çatık kaşlarını görene kadar sürmüştü.

Two opposite polesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin