Merhaba yeni bölümle geldim . Keyifli okumalar . Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum , devam edin lütfen .Yazardan
Taehyung arkasında acıyla bağıran adamı umursamadan koşarak ahırdan çıkıp, çiftlik evinin önünde durduğunda. Bedenindeki korkuyla hızla kapıyı yumruklamaya ve bayan jeonu seslemeye başladı.
Bir dakika bile olmadan kapı açılıncada, hemen içeri geçmiş ve arkasından kapıyı kilitlemişdi. Ne olduğunu anlamayan bayan jeonun sorularını duysada, nefes nefese olduğundan cevap veremiyor, korkuyla atan kalbini sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir az kendini toparladığındaysa, bayan jeonun koluna girerek salondakı koltuğa doğru çekiştirmeye başlamıştı. Neyseki bayan jeon ona ayak uydurmuş ve birlikte koltuğa oturanadek sesini çıkarmamıştı.
"Şey, ben çok özür dilerim bayan jeon. "
Taehyung'un cümlesinden sonra kaşları çatılan bayan jeon, birden bire özür dilemesini anlayamamıştı.
"Teahyung anlamadın tatlım neden özür diliyorsun ? "
Diye sorduğundaysa Taehyung'dan cevap gecikmemişti.
"Çünki galiba oğlunuz artık torun beklentinizi karşılayamayacak."
Bayan jeonun çatılan kaşlarının yanına sonuna kadar açılan gözleride eklendiğinde ve dilinden sadece şaşırma nidası döküldüğünde, Taehyung başını eğerek devam etmişdi konuşmasına.
"Hı ? "
"Şey ben bir az önce Jungkook'a geçirmiş ola bilirim. Ama sert değildim, yani en azından çok sert değildim ..... Off tamam sertdim ama oda benim canımı yaktı. Popom hala acıyor. "
Taehyung'un her cümlesinde gözleri dahada büyüyen bayan jeon, birden bire ayağa kalkmış ve telaşla konuşmaya başlamıştı.
"Taehyung, bunlar benimle konuşacağın şeyler değil. Yani ne ara bu kadar yakınlaştınız ve ya böyle bir şeyi ahırda yapacak kadar gözünüz döndü anlamıyorum ama, bu doğru değil. Yani benimle konuşmanda doğru değil tatlım benim."
Taehyung bayan jeonun sözlerini duyduğunda, ilk ne dediğini anlamamıştı. Bir kaç saniye alıqlayamadığı sözleri kendi içinde tekrarladığında ve kendisinin bayan jeona söylediği sözleride düşündüğünde. Nihayet ima etdiği şeyi anlamış ve oda aynı bayan jeon gibi hızla ayağa kalkarak, iki elini göğüs hizasında iki yana sallayarak kendini açıklamaya başlamıştı.
"Yok, yok siz beni yalnış anladınız. Ben geçirmek derken öyle geçirmekten bahs etmiyorum. Ben dizimi Jungkook'un şeyine geçirdim, şey yani kasığına. "
Bayan jeonun yine aynı ifadeyle kedisine baktığını gördüğünde devam etdi konuşmaya.
"Ben size en başından anlatayım, şey biz ahıra beraber girdik. Benden su sistemini çalıstırmamı ve gözümü suluklardan ayırmamamı söyledi. Bende ne dediyse yaptım. Su sistemini kapatırken yanıma küçük inek yavrusu geldi."
"Ona buzağı deniliyor tatlım."
"Evet biliyorum yani dün öğrendim, şey işte buzağı geldi çokta tatlıydı. Gözleri kocaman ve parlaktı, tıpkı Jungkook'un gözleri gibi. Böyle boncuk boncuk bakıyordu bana. Bende onu sevmek için korksamda başını okşamaya çalıştım. Ama birden elimi yalamaya başladı. İlk irkilsemde çekmedim elimi. Taki barmaklarımı ağzına çekerek ısırmaya çalışıncayadek. "
Taehyung yeniden aynı şeyleri yaşıyormuş gibi, tepkiler vererek her şeyi anlatdığında bayan jeon, dikkatle dinlemiş ve bakışlarını salonun penceresinde gezdirdiğinde dışarda gördüğü bedenle Taehyung'un kolundan tutarak merdivenlere çekiştirmeye başlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two opposite poles
Hayran KurguŞehirden nefret eden köylü Jeon Jungkook ve köyden nefret eden şehirli Kim Taehyung . Zıt kutupların bir birine çekilmesi . ( düz yazı ) Yan shipler : Nammin , Sope , Jinmi #1 - bangtan 12,9 bin hikaye arasından 🥇