17.

1.3K 94 98
                                    

Merhaba umarım iyisinizdir. Yeni bölüme başlamadan önce oy ve yorumu hatırlatıyorum. Hepinize keyifli okumalar. Bu arada yazım ve noktalama işaretlerindeki yalnıslarım için üzgünüm , düzeltmeye çalışıyorum ama anca bu kadar oluyor, lütfen görmezden gelmeğe çalışın.

Jungkook'dan

Hayatımda aldığım bir kaç yalnış kararlarımdan birini yaşıyordum şu anda. Nedenine gelecek olursakta, arkadaşlarımın Taehyung ve Yoonhope çiftine köyü gezdireceğiz adı altında hep birlikte buluşma ayarlamasına katılmış ve daha arabadayken bile pişman olmuştum.

"Ay Namjoon ben ütüyü pirizde unutdum galiba, geri dönüp baksakmı ? "

Jimin'in artık alışık olduğum evhamlı hallerine gözlerimi devirirken, Namjoon benim aksime itinayla onu dinliyor ve sabırla cevap veriyordu, bilmem kaçıncı sorusuna.

"Bebeğim az öncede dedim ya senden sonra bi kerede ben konturol etdim. Her şey yerli yerindeydi. Merak etme sen hiç bir şeyi ve bu günün keyfini çıkar."

Namjoon sözlerini bitirdiği anda derin bir oh çeken arkadaşımla dikiz aynasından göz göze geldiğimizde kaşlarını çatmış ve söylenmeye başlamıştı.

"Ne var be ? Ne öküzün trene baktığı gibi bakıyorsun. Korkuyorum işte açık bir şey unutum evde diye."

Jimin arkada nişanlısının göğsüne yaslanarak bana çemkirdikden sonra, onlara yöneltdiğim bir kaç saniyelik bakışlarımı tekrar önümdeki yola çevirmiştim.

"Ben anlamıyorum ki, ben niye sizi almak zorunda kaldım? Jin alsaydı ya gelirken. Taehyung'lar benimle gitseydi ?"

En sonunda dayanamayarak arabada arkadaşlarıma karşın söylenirken, Namjoon öne eğilerek başımın arkasına bir tokat geçirmiş ve cevap vermişti.

"Seninle tanıştığım günede, arkadaş olduğum günede ..... . Lan ben mi dedim sana gel bizi al diye ? Biriniz gelsin alsın bizi dedim, seni göndermişler işte başlarından savmak için."

Namjoon'un söylediklerine kıkırdayan Jimin hemen söze atılarak devamını getirmiş daha bir kaç gün önceki sözlerimi hatırlatarak, imalı bir şekilde sırıtmışdı.

"Hem sen daha 2 gün önce söylenmiyormuydun. Taehyung'dan hoşlanıyorum, ama bundan pek memnun değilim diyen ? Ne oldu şimdi, Taehyung'ları ben götürseydim diye mızmızlanıyorsun ?"

Gözlerimi yoldan çekerek bir iki saniyelik bakışlarımı Jimin'in imalı sırıtmasına çevirmiş, sonrada tekrar yola çevirerek cevap vermiştim.

"Evet 2 gün önce öyle dedim ama, bana ön yargılı davranma ve Taehyung'u tanımaya çalış ve hisslerini bastırma, her şeyi akışına bırak diyende sizdiniz. Bende sizi dinlemeye karar verdim işte."

Sözlerimi bitirdiğim anda Jimin'den kopan çığlıkla, panikleyip aniden frene basarak, her üçümüzün oturduğu yerden öne savrulmasına sebep olmuştum. Neyseki emliyet kemerlerimiz takılı olduğundan ve hızım taşlı yolldan dolayı yavaş olduğundan hiç bir zarar görmemiştik.

"Bebeğim noldu iyimisin, neden bağırdın öyle ? "

Namjoon araba durur durmaz telaşla Jimin'in ellerinden tutarak benimde merak etdiğim soruyu sorduğunda, Jimin'in cevabı sinirlerimi tepeme çıkarmıştı.

"Yok bir şey Joon, sadece Jungkook'un sonunda bizi dinleyerek, Taehyung'a karşı gardını indirmesine sevindim. Sonunda gerizekalı bir şeylerin farkına vardı galiba. "

Jimin hızlı, hızlı konuşmasını bitirdiğinde Namjoon derin bir nefes alarak, Jimin'in bir sorunu olmadığı için rahatlarken, ben onları arabadan atmamak için kendime behaneler bulmaya çalışıyordum.

Two opposite polesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin