Merhaba umarım iyisinizdir. Bu bölümü " fazla heyacanlı " bir okuyucum için erken yazdım. Hepinizin yorumlarını okuyorum ve mutlu oluyorum, devam edin lütfen.
Taehyung'dan
Bu ben değildim. Şu an bir köylü davarın " onun için özel " biriyle buluşması bu kadar canımı yakmamalıydı. Acilen kendimi toparlamalı ve belli ki, sevgilisi olan bu adama karşı duyduğum heyecan ve kalp çarpıntısından kurtulmalıydım. Benim için çokta zor olacağına inanmıyordum. Heleki de bir az önce söylediklerinden sonra.
"Neymiş efendim, onun nereye gitmesi beni ilgilendirmezmiş. Ama nezaketen çevap veriyormuş. Al o nezaketini münasip bi yerlerine sok köylü davar. "
Odamda, yatağımda oturmuş beni izleyen arkadaşlarımın bakışları altında sağa, sola gidiyor bir mahkumun sıkıntıdan kovuşu turlaması gibi odamı turluyordum. Bana söylediği sözleri taklidini yapmaya çalışarak, söyleniyordum.
Jungkook bir az evvel evden çıktığında ondan hemen sonra, benimde iştahım kaçmış ve üstelik kendimi sıkmama rağmen dolan gözlerime engel olamadığımdan, doyduğumu söyleyerek ve her kese afiyet olsun diyip, odama çıkmıştım. Odama girdiğim anda da kendimi banyoya atarak lavobonun önüne gelmiş ve dolu gözlerimi karşımdakı aynaya dikerek kendi kendime kısık sesimle konuşmuştum.
"Aptal, aptalsın sen Taehyung. Buraya geldiğinden beridir senden kurtulmaya çalışan, sana kaba davranan bir adamın , bir kaç kere sana iyi davranmasından etkilenecek kadar aptalsın."
Kendi kendime yaptığım bu kısa konuşmayı kapımın tıklatılmasıyla sonlandırmış ve dolu gözlerimi saklamak adına önümdeki musluğu açarak yüzüme bir kaç kere su çırpmışdım. Ben yüzümü yıkarken banyoya giren Hoseok, yanıma geldiğinde yüzümü kurularken o konuşmaya başlamıştı.
"Tetem, umarım dolan gözlerinin ve masadan yemek yemeden kalkmanın sebebi, benim fit vücudumu kıskandığından dolayıdır. "
Hoseok'un beni güldürmek için söylediğine emin olduğum sözler kıkırdamama sebep olduğunda, oda istediğini almanın zaferiyle gülümsemiş ve sonrada bedenimi kendine çekerek sarılmıştı. Buda benim derin bir nefes alarak bir az daha rahatlamamı sağlarken, birden banyonun kapısında beliren Yoongi'yle irkilmiştim.
"Ben şu Jungkook denen herifi hiç sevmedim, haberiniz olsun. İlk defa bir konuda Taehyung'a katılıyorum. Oda bu adama taktığı lakabı sonuna kadar haketmesinden dolayı. "
Yoongi'nin sözlerinin ardından, benden ayrılan Hoseok'la banyodan çıkmış ve benim, duygusallığı üzerimden atdığım anda bedenime hücüm eden sinir dalgalarıyla, arkasından saydırmaya başlamıştım.
Ama nerdeyse bir kaç saatdir odamda dönüp durmamdan ve her dakika yenilediğim hayal gücümle yaratıcı hakaretlerimden Yoongi sıkılmış olacak ki, bir anda nerdeyse bağırarak etdiği tehditle susmuş ve odamdakı tekli koltuğa geçerek oturmuşdum.
"Bana bak çakma sarışın eğer o çeneni kapatıp bi yere oturmazsan , hiç üşenmem kalkarım, elini ayağını bağlayıp, ağzınıda sıkıca bantlayarak ben yaparım. "
Benim suspus olup sakince oturmam, yatağımı işgal eden Yoonhope çiftini memnun etmiş olacak ki, ikiside derin bir nefes alarak bir birlerine bakmışlardı. Daha sonrasında da yatağımın başlığına yaslanarak oturan Yoongi'nin dizlerinin üzerine başını yaslayan kızıl afetim, bakışlarını bana çevirerek konuşmaya başlamıştı.
"Tetem, şimdi sana bi soru soracağım ve sende hiç mırın kırın etmeden cevaplayacaksın tamam mı ? "
Diye, sorduğunda başımı sallamış ve konuşmasına devam etmesi için sesizce dinlemeye başlamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two opposite poles
FanfictionŞehirden nefret eden köylü Jeon Jungkook ve köyden nefret eden şehirli Kim Taehyung . Zıt kutupların bir birine çekilmesi . ( düz yazı ) Yan shipler : Nammin , Sope , Jinmi #1 - bangtan 12,9 bin hikaye arasından 🥇