Merhaba umarım iyisinizdir. Hiç uzatmadan bölüme geçiyorum. Oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen ,keyifli okumalar.
Yazardan
Taehyung sırılsıklam haliyle kendini odasındakı banyosuna atdığında, hemen üzerindekileri çıkararak duşakabine girmiş ve suyu açtığı gibi zemine çökerek hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.
Çok canı yanıyordu ve bu acı bedenen değil ruhendi. Ama bu yaşadıklarını haketdiğini düşünsede, ağlayıp rahatladıkdan sonra kendini toparlamış ve oturduğu zeminden kalkarak duşunu alıp bornozunu giyerek banyodan çıkmıştı.
Sonuçta o Jungkook'un daha önce böyle bir travması olduğunu bilmiyordu ve o aniden aklına gelen kurtuluş planına düşünmeden uymuşdu. Evet Jungkook'u seviyordu. Ama halen daha birlikte olamayacaklarını düşünüyordu. Bu sebeptende Jungkook'un bu gün ki, davranışlarının sebebinin öfkesi olduğunu bilerek katlanmış ve ona karşı gelmemişti.
Zaten babasıyla yaptığı anlaşma süresinin bitmesine sadece 3 hafta kalmıştı, yani bir az daha dişini sıkabilir ve evine döndüğünde Jungkook'da dahil tüm bu yaşadıklarını unutabilirdi.
Taehyung bu yaşına kadar bir kaç sevgililik deneyimi yaşamıştı haliyle ve ayrılırkende onları unutmak onun için pekte zor olmamışdı. Şimdi de aynısını yapacağını umuyordu. Ama yinede kalbinde tereddütleri oldukca fazlaydı. Çünki Taehyung kabullenmek istemesede Jungkook'a hissetdiği duygular bu güne kadar yaşadığı ilişkilerindeki hislerinin hiç birisine benzemiyordu.
Taehyung aklındakı düşüncelerle, bayan jeonun ısrarına rağmen, iştahının olmadığını söyleyerek yemeğe inmemiş ve üzerini giyerek yatağına girmişti. Dün gecenin uykusuzluğu ve bu günün yorgunluğuyla uykuya dalması pek zor olmamış ve sabah daha berbat bir güne uyanacağını bilmeden gözlerini kapatmışdı.
O sırada Jungkook'da her ne kadar öfkesini çıkarmak ve bir nevi rahatlamak amacıyla Taehyung'a kötü davransada, oturduğu yemek masasında oldukca keyifsiz ve iştahsızdı. Çünki düşündüğünün aksine rahatlamıyor aksine ona kötü davrandıkca kendi canı yanıyordu. Onun içinde zaten pekte yiyemediği yemekten hemen sonra odasına çıkmış ve yaptığı davranışları ikinci bir güne taşımamaya karar vererek, bitirme kararı almıştı. Bunun yerine kafasını meşgul edecek işlerini yapacak ve onu görmezden gelerek, kalbindeki hissleri bitirmeyi deneyecekti. Bunada ilk önce öfkesiyle başlayacaktı.
Sabah her zamankı gibi erkenden uyanan Taehyung ve Jungkook güne, salondan gelen bayan jeonun neşeli şarkı sesiyle başlamayı beklemiyorlardı. Üstelik dün akşam oldukca moralsiz olan kadının şimdilerde odalarına kadar gelen neşeli sesinin sebebini merak ediyor, bir an önce salona inerek buna sebep olanı öğrenmeyi düşünüyorlardı, bir birinden habersiz.
Taehyung odasından çıkarak, halsiz bedeniyle salona inmek için merdivenlerin önüne geldiğinde, Jungkook'da odasından çıkmış, bir anlık göz göze geldiği bedenle bakışmalarını keserek merdivenlere doğru ilerlemişti.
Taehyung günaydın diyerek beklentiyle yüzüne bakarken, Jungkook soğuk sesiyle günahdın demiş ve yüzüne bile bakmadan merdivenleri inerek salona inmişti. Hemen peşinden gelen Taehyung'da salona indiğinde, salondakı yemek masasını hazırlayan bayan jeon gördüğü bedenlerle zaten yüzünde olan gülümsemesi dahada genişlemiş ve ikisinede mutfaği işaret ederek konuşmuştu.
"Günaydın canlarım, hadi mutfağa gelip hazırladığım sunumlukları masaya taşımama yardım edin bana, bir azdan misafirimiz gelecek."
Taehyung bayan jeona aynı onun gibi gülümseyerek karşılık verirken, Jungkook annesinin peşinden gitmiş ve merak etdiği soruyu sormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two opposite poles
FanfictionŞehirden nefret eden köylü Jeon Jungkook ve köyden nefret eden şehirli Kim Taehyung . Zıt kutupların bir birine çekilmesi . ( düz yazı ) Yan shipler : Nammin , Sope , Jinmi #1 - bangtan 12,9 bin hikaye arasından 🥇