27.geceden geriye hatırladığım

178 17 37
                                    

"Minho oğlum gel sen, baban pişirir!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Minho oğlum gel sen, baban pişirir!"

Annem masanın ucundan Minho'ya bağırıyor. Minho'da utangaç gülümsemesiyle yanıma doğru geldi. Ben yemek yeme kısmındayım yine, ablam da vardı aslında ama annemin laflarından kurtulmak için kaçtı sanırım.

Annem bu sefer de babamın yaptığını beğenmediği için onun işini devralmaya gitti. Biz de masada yalnız kaldık ve Minho bana etleri babamdan daha güzel pişirdiğini söylüyor.

Biz ikimiz masada gülüşerek oturuyoruz bi süre daha. Annemlerin evindeyiz, benim de sayılabilir. Ne kadar çok kalmasam da.

"Ben çıkıyorum, sakın annemlere söylemeyin ikinizin de kafasını kırarım!" ablam koridora açılan kapıdan sessizce bize fısıldamaya çalışıyor. Üstünü başını giyinmiş kaçmaya hazır. Minho'da o sıra arkamda kaldığı için kafasını omzuma koymuş ablamı izliyor, bir yandan da gülüyor sessiz sessiz.

Elimle git işareti yapınca hemen koşarak kapıya ilerlerledi. Kapıyı açtığı gibi Hyunjin üstüne düştü resmen elinde anahtarla.

"AAA NOONA NEREYE?!"
Ayı bağırarak içeri girdiği için, üstüne bi de ablamın kolundan sıkıca tutup içeriye soktuğu için anneme yakalandı tabi.

"Nereye gidiyorsun Jaehee? AY HYUNJİN OĞLUM GEL!" annemin hızlıca ablamı boş verip Hyunjin'i coşkuyla selamlaması bir oldu.

Ablam somurtarak masaya geri oturdu tabi, üstündeki kıyafetlerle. Babam da gelip Hyunjin'i selamladı. Onlar birbiri ile konuşurken Minho'da baba sırnaşıyordu.
"Ailenin bilmesi senin için sıkıntı olur mu?" sorduğu soruya uygun bir şekilde kulağıma fısıldıyor.

"Ne gibi?"
"Mesela seni şu an öpsem?"
Gözlerim anında büyünce, gülmeye başladı. Benimle dalga geçtiğini de anladım o an. Ama etrafıma baktığımda telefonuna gömülmüş ablam, Hyunjin'le konuştukları için bize arkalarını dönmüş ailemi görünce neden olmasın ki diye düşündüm.

Hala omzuma yaslı gülümser halde duran Minho'ya dönerek hızlıca dudaklarına dudaklarımı değdirdim. Bu sefer gözleri büyüyen o oldu. Şaşkınlık ve gülme haliyle benden uzaklaştı. Bir de omzuma vurdu giderken. Ben bu sefer adeta kahkaha atarken ablam 'mal mısın' bakışları atıyordu.

Ne kadar uzun olduğunu bilmediğim ama gayet uzun yapılan Hyunjin'le muhabbetten sonra, sonunda ailemin sohbetinden uzaklaşıp yanıma gelebildi Hyunjin. Hemen ayağa kalkıp sıkı sıkı sarıldık birbirimize. Halbuki her gün telefonda konuşuyoruz, demek ki yetmiyor.

Biz birkaç tur daha sarılmadan sonra ben yerime oturmaya hazırlanırken, "SAKIN OTURMA!" diye bağıran Hyunjin'le kalakaldım.

"Sebep?" Minho'nun Hyunjin'e karşı oluşan klasik sinirli tavrıyla sorulmuş sorusuna karşı cevapladı Hyunjin.
"Sizi kaçırmaya geldim!" cümlesinin bitiminde göz de kırptı tabii.

Starlight.Minbin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin