Ailemin yanına gelişimizin üstünden birkaç gün geçmiş ve Minho Hyung iyice ayak uydurmuştu ortama. Annem için ise yeni bir kurbandı sadece. Bizi istasyonda gördüğü andan itibaren, ne kadar zayıf olduğumuzla ilgili bir makale okuyordu, kendi yazdığı. Ve tabiki bol bol yemek takviyesinde bulunuyordu.
Genel olarak yapılan bütün yemekleri, ablamda olmak üzere hepimize dağıtıp yememizi istiyordu. Sonra babamla gidip tekrardan kendilerine yemek yapıyordu. Ben bu duruma şikayetçi değildim, ama benden daha zayıf olan Minho Hyung için zor oluyordu tabii.
Bir de ablam var. Sürekli neden buraya geldiğini sorgulayıp duruyor. Anneme her defasında diyet yaptığının bilgisini vermesine rağmen, annemin uzun duvarlarına çarpıp ablama geri dönüyor. Çabasına hayranım. Her seferinde başarısız olan bi girişim.
Annem çocukluğumuzdan beri, kendi sözünün dinlenmesini isteyen bir kadın. Küçükken de spora başlayacağımı söylediğimde ilk olumsuz cevap vermişti. Baya bir diretti, kazanan ben oldum ama. Sebebi de birkaç turnuvada derece yapmamdı. Annem için üniversite hayalleri bitmişti o an. Ama ablam gitti. Reklamcılık okudu. Onu da istememişti ama ablamın dört gün aralıksız ağlayışları sonucunda, rahat bırakmıştı.
Şimdi de hayatımızdaki büyük adımlara karışmaz, ufak tefek şeylerde hakimiyet kurardı. Yemek yememiz ise son zamanlarda kafasını taktığı yegane şeydi işte. Her telefon konuşmamızda, yemeğimi yemezsem bitkin düşeceğimle ilgili bilgiler veriyordu. Sonra da hayırsız bir evlat olduğumu, anne babamdan çok başkalarını gördüğümü söyler bana fırça atardı.
Babam ise yeni aldığı televizyon ya da arabanın ön farının nasıl olduğunu anlatan telefon konuşmaları yapardı. Babam anneme göre daha sakindi. İkiside emekli olunca bunun daha iyi olduğunu rahatça gözlemleyebilmiştim. İkisinin de annem gibi olması evde kaçınılmaz bir kaos ortamı yaratırdı.
Ailem gay olduğumu bilmiyor. Yani sadece ablam biliyor. İstediğiniz kadar iyi anlaşın, bunu ailenize açıklamak her zaman zordur. Ablam ise kendi öğrenmişti. Öğrenince biraz gerilmiştim ama ablamın hiç umuruna takmayıp, çocukla izlediğimiz filme dahil olmuştu. Sonrasında ise çok da muhabbetini açmadı. Bu kadar normal karşılaşmasını beklemiyordum, ama öyleydi işte.
Günlerim genel olarak ailemle geçiyor ve bu aile kelimesinin içinde, ekstra bir kişi daha var. Aynı odada kaldığım, babam ile yemek yaparken benim de dahil olmak için can atmama sebep olan, sabahları balık tutmaya gittiğim ama bir tane bile balık tutamadığımız, annemin ona fazladan koyduğu yemekleri yediğim, ablamın sataşmalarından kurtardığım Minho Hyung.
Ya da basitçe kaptan. Ama nedense, ben o kadar basit hissetmiyorum. Buraya gelirken içimdeki heyecanı ailemi görecek olmama bağlıyordum. Geldiğimde ise heyecanımın, ailemi benim değil, Minho Hyung'un görmesi için olduğunu fark ettim. Ailem ile anlaşmasını istiyordum. Ki anlaşıyor da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Starlight.Minbin✓
Hayran KurguTexting&Düz yazı Uzun uğraşlar sonucunda badminton kulübüne giren Changbin ve takım arkadaşlarına mesafeli kaptan Minho. Minbin