19.duymak istediğim şeyler

192 25 53
                                    

"Hadi, hadi! Yapabilirsin Changbin!"Minho'nun yarı dalga geçerek, beni koşu parkında çekiştirmesi ile koşuyu tamamlamaya çalışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hadi, hadi! Yapabilirsin Changbin!"
Minho'nun yarı dalga geçerek, beni koşu parkında çekiştirmesi ile koşuyu tamamlamaya çalışıyordum. Bileğimin iyileşmesinin üzerinden, iki hafta geçmişti bile. Geçtiği gibi de, şu an bilmem kaçıncı ceza turumu koşuyordum.

Ki bu cezanın sahibi de direkt Minho'ydu. Normalde her günün akşamı, sırayla herkes topları toplar, yerlerine yerleştirir ve geriye kalan havlu, suluk gibi eşyaları da yıkamaya atardı. Burada olduğum beş ayda da, alıştığım düzenlerden biriydi bu.

Dün gece sıra bendeydi. Spor salonuna uslu bir çocuk olarak gittim ve toplamaya başladım. Fakat on dakika sonra Minho başımda dikilip, acıktığı ile ilgili bilgiler vermeye başladı. Bu bilgilerin içinde, canının çektiği yiyecekler de mevcuttu tabii. Deniz kulağı, domuz göbeği, galbi, biftek, yengeç, soju... Resmen asla sonu gelmeyen güzelliklerden bahsettiği için bir anlık gaflete düştüm. Resmen şeytanın oyununa uydum.

Sonuç olarak gecenin bir yarısı Minho'yla, yemek yiyip içki içmiştik. Daha sonra da asla geri dönmek aklıma gelmedi. Gece ikimizin de kafası biraz karışık, kapıların kapanmasına çok az bir süre kaldığı için koşturuyoruz, düşe kalka yurdun bahçesine girip, merdivenleri çıkıyoruz birbirimize tutuna tutuna. Yani bu noktada, kafamın karışması gayet doğal diye düşünüyorum.

Tabii, koçun bunu umursamaması durumu da vardı. Kusura bakma koç, uzun zamandır düzgün biri çıkmamıştı karşıma, şimdi benimle ilgilenip bana her halükarda destek olan birine gönlümü verdim sanırım, romantik anlamda ilgi açlığımı ve korkumu bastıran biri de aynı zamanda kendisi ve uzun zamandır eski sevgilisinden de bahsetmiyor, yani bu fırsatı kaçıramazdım, diyemedim. Onun yerine o bana yirmi tur ceza verdi, Minho'da kendi yüzünden olduğunu söyleyince, o da bi yirmi tura sahip oldu.

Şimdi herkes trübünlerde yemeğini yerken bizim koşuşumuzu sayıyordu. Bir cumartesi günü, güneş tam tepedeyken, baharın gelişi yüzünden iyice kızışan güneş eşliğinde yirmi tur koşu. Kan, ter ve gözyaşı.

"On üç!"
"Ne on üçü be! Bitmedi mi hala anasını satayım!"

Beomgyu ağzına attığı koca lokmayla, doğru saydığını belli eden sesler çıkarıyordu. Kendimi yere atıp soluklandım, o sırada Hyunjin sanki ringte soluklanıyormuşum gibi, havluyla terimi silip, ağzıma doğru kötü bir nişanla su sıktı. Su sıkabileceği şişelerden bulamadığı için de, şişe kapağına pipet bantlayarak gidermeye çalıştı. Gerçekten iyi bir arkadaş. Daha sonrada havluyu kendi boynundan geçirip, bana doğru eğilerek taktik vermeye başladı.

"Karşındaki adam güçlü, on üç turdur temposunu bozmadan, az az terleyerek buraya kadar geldi. Eğer sağ tarafına bi kroşe yapıştırırsan bu maçı biz kazanırız. Şah mat, gg, finito, game over, astalavista baby!"
Nefes nefese onu tekrar ettim,
"Astalavista baby!"
"Aynen öyle, astalavista!"
Anlımdaki teri, boynundaki havluyla bastıra bastıra silip, sert bir öpücük kondurdu. Beni ayağa kaldırıp, sırtıma da sert bi şekilde vurup ileriye doğru ittirdi.

Starlight.Minbin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin