24.minho'yla ilgili şeyler

163 19 27
                                    

"Siz daha önceden nasıl duruyordunuz normal?"Kazuha ve Chaewon bizim salonda, sarmaş dolaş film izliyorlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Siz daha önceden nasıl duruyordunuz normal?"
Kazuha ve Chaewon bizim salonda, sarmaş dolaş film izliyorlar. Ryujin de koltuğun diğer ucunda. Zaten o kadar iç içeler ki koltukta iki kişilik daha yer var.

"Biz hep böyleydik diyorum, neyi anlamıyorsunuz?"
"Yani ben biraz çekiniyordum açıkcası, hani sizler benden büyüksünüz öğrenirsiniz diye. Ama Kazuha hep sarılırdı, öperdi beni."
"Ee nereye gitti senin çekingenlik?"
"Attaya gitti! Herkes de biliyor, üstüne gay olmayan sayılı kişiyiz, yani istediğim gibi sarılır öperim. Yapamayanlar utansın!"
"Biraz daha susmazsanız ciddi sıkıntılarımız oluyor!"

Ryujin ekrandan gözlerini dahi çevirmeden bize kızınca, koltuğun arkasından salata tabağı ile geçen Beomgyu bir an durakladı.
"Hiçbir şey yapmasam da geriliyorum amına koyim! Çok gerici biri."

Gülüp mutfağa girdim onun ardından. Bugün erkeklerin yemek günü. Jay hariç herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor, ona da tarif okuma görevi verdiler. Dikiliyor çöp kovasının yanında.
"Ben kendimi salak gibi hissediyorum, hayır bi de en büyüğünüz benim."
"Sen yemek yapmaya kalkarsan, tek kişi sen kalıcaksın anasını satayım. Görevini yap kıpırdama."

Beomgyu ona kızıp bu sefer de kimchi ve turp tabaklarını alıp, pembe çiçekli önlüğüyle mutfaktan çıktı. Minho büyük bir ciddiyetle et pişiriyor, Jungwon'da bir elinde telefonla çorba karıştırıyor, Jay'in talimatına göre de ben, mantıların acı sosunu yapmalıyım.

Önce Minho'nun ciddi bakışlarına biraz sataşıp, işime döndüm. Dünyanın en iyi acı mantı sosunu yaparken Soojin mutfağa girdi.
"Tatlı yaptınız mı?"
"Menüde tatlı yok, terk et burayı!" dedi Jay, dünyanın en ciddi haliyle. Gören de şef sanır.

Soojin'de dolabı açıp kapaktaki yarım, üstünde Jay yazan çikolatayı alıp çıktı mutfaktan. Yemekler hazır olunca hepimiz yerleştik. Jungwon çorbaları dağıtıp oturdu. Yemek boyunca kızlar her zamanki gibi, juri edasında yemekleri beğenip beğenmediklerini konuştular. Ryujin bütün yemeklerin rezalet olduğunu ama ölmemek için yediğini söyleyip, mantının bir katını full yedi. Youngji'de gurme gibi ağzını şapırdatıp, tavana bakışlar atıp 'içinde tuz mu var?' gibi salak saçma sorular soruyor.

Yemek boyunca da bir gözüm Minho'da. Doğru düzgün yemeğini yemeyip, telefonundan ciddi ciddi bir şeyler yapıyordu. Birkaç şey daha yazdıktan sonra, sanırım telefonuna gelen aramayı cevaplamak için kalkıp gitti masadan.

Bir süre bekledim, ne kadar merak da etsem. Yemek yemeye çalıştım, geri gelmesini falan bekledim. Gelmedi ama, ben de bakmaya gittim.

"...tamam diyorum, tamam. Gelicem, benden başka da bir şey bekleme artık!"
Odaya girmeden önce koridordan sinirli sesini duydum. Odaya girdiğimdeyse dolaptan bir şeyler bakıyordu. Fark etmedi bile beni.

"İyi misin?"
Konuşmamla sıçrayıp arkasını döndü. Gerçekten yaptığı işle oldukça dalgınlaşmış.
"Of, iyiyim. Sen neden geldin?" hızlı hızlı danki beni geçiştirmek için konuştu. Ya da sadece benim hissiyatım.

Starlight.Minbin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin