Karmen'in ağzından
Öğlen evden çıkmama yakın telefonum çalmıştı. Arayan Topraktı. Bir gün de olsa onu görmediğim için baya özlemiştim. Beklemeden telefonu açtım.
"Toprak nerdesin, nasılsın?"
"İyiyim ikiz,iyiyim. Evdeysen sana gelecektim."
"Şimdi çıkıyorum evden. Askeriyeye gel orada konuşalım."
"Neden orada buluşuyoruz ki? Başka yer olmaz mı?"
"Askeriyede olmam lazım bunu biliyorsun."
"Biliyorum ikiz biliyorum. Tamam geliyorum oraya." istemeyerek kabul etmişti. Neden istememişti acaba? Bunu fazla düşünmeden telefonumu alıp evden çıktım.
Askeriyeye gelince albaya uğramadan odama gittim. 2-3 saat sonra raporları hazırlamıştım. Raporları albaya götürmek için odamdan çıkmıştım ki çaprazımdaki kapıdan da Ateş çıkmıştı. Bu kadar denk gelebilirdi. Burada fazla samimi olmamak için mesafeli davrandım.
"Tünaydın komutanım." dedikten sonra o da aynı mesafeli tavrıyla cevap vermişti.
"Tünaydın üsteğmen." yanyana giderken yanımızdan astlarımız geçiyordu. Her ihtimale karşı bir süre daha sevgili olduğumuzu saklamak iyi olurdu. Bu konuyu Ateşle bir an önce konuşmam gerekiyordu. Beraber albayın odasına gelince kapıyı çaldı. Gel emriyle içeri girdik ve bekledik.
Otur emri gelince oturduk ve raporları verdik. Olayla ilgili detaylar yazıyordu raporlarda ama albay bizden de duymak isteğini söyleyince olayı anlattık.
"Tamam çocuklar. Size söylemem gereken birşey var."
"Albayım bir sıkıntı mı var?"
"Kartal timi dün akşamki görevden döndükten sonra başka tim olmadığı için göreve gitti. Size haber vermedik çünkü onlar için basit bir görevdi ama bir süredir haber alamıyoruz. Tek bildiğimiz bunun bir tuzak olduğu. Yerleri bulununca, Anka ve Ejder siz ikiniz gideceksiniz. Şimdi gidin ben size haber vereceğim." kafamızla onaylayıp çıktık.
Birbirimizle konuşmadan odalarımıza geldik. Dünden beri konuşmamıştık. Görev vardı ama dün akşam ne olduğunu merak ediyordum. Merakıma yenik düşüp odamdan çıktım. Bu bekleme süresini bu konuya ayırabilirdik. Odasının önüne gelince kapıyı çaldım. Kim olduğunu sormadan kapıyı açtı. Kapıyı açmasıyla donup kalmıştım. İnsan neden üstünde birşey olmadan kapıyı açardı ki? Vücuduna bakmadan yüzüne bakarak konuşmaya çalıştım.
"Dün akşam neden apar topar gittiğini soracaktım. Önemli birşey yok değil mi?" beni dinlerken bir elini kapının kenarına koyarak yaslanmıştı.
"Bekle beni, dışarda konuşalım." dedi ve yaslandığı yerden doğrulup yataktan tişörtünü aldı. Üstüne giyip kapıyı kapattı. Bahçeye yürümeye başlayınca arkasından takip ettim. İyice merak etmiştim ne olduğunu.
Bahçeye çıkıp görünürde olmayan banklardan birine oturduk. Kolunu bankın üstünden omzuma atmıştı, uzaktan gören birinin bizi sevgili sanmayacak kadar boşluk vardı aramızda. Derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.
"Benim bir kardeşim var."
"Neden daha önce söylemedin?"
"Gerek görmemiştim. Ama şuan senin de bilmeye hakkın var. Kardeşimi herkes bilgisayar mühendisi olarak tanır. Aslında mesleği hacker ve bize çalışıyor. Dün, araştırdığı bir adamın belgeleri kaldığı oteldeymiş. Otele adamlarını sokmuş belgeleri almak için. Kardeşim yani Eva belgeleri vermeyince üstüne saldırmış ve Eva'da kendini korumak için maalesef adamı öldürmüş." tepkimi merak ettiği için bana dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEĞİNİ YAZMAK
Teen FictionKimdim ben babam kimdi annem kimdi... Peki annemle babamın intikamını alabilecek miydim? Can yarımı bulabilecek miydim? Geçmişimi onlar yazmıştı geleceğimi kendim yazabilecek miydim? Geleceğim intikam dolu mu yoksa aynı adı gibi gözleri ve sözleriy...