26.Bölüm

134 11 2
                                    

Karmen'in ağzından

Sabaha karşı askeriyeye gelmiştik. Kimse görmeden Ateşle odalarımıza dağıldık. Askeriyede kadın azınlıklı olduğu için bizim odalarımızda duş yerleri vardı. Bu yüzden hızlıca duşa girip çıktım. Üstüme üniformamı giydim saçlarımı biraz kurutup alttan sıkı bir topuz yaptım. Kabaracaktı ama bunu sorun etmedim. Hazırlandıktan sonra odamdan çıkıp albayın odasına gittim. Kapıyı çalıp gel emriyle içeri girdim. İçeri girince ayakta bekledim.

"Hoşgeldin üsteğmen. Otur. Bu bir emirdir." dedi. Bende oturdum ve raporu en kısa zamanda hazırlayacağımı söyledim.

"Tamam üsteğmen tamam. Raporu yarın göreceğim. Geldiğin iyi oldu sana söyleyeceğim birşey var." merak etmiştim bir günde ne olmuş olabilirdi ki?

"Toprak geldi onu bir ara. Birde timinize yeni biri atandı. Geçici bir süreliğine sizin timde olacak ama timle tanıştırmak senin işin." dedi ve kapıdaki askeri çağırdı ve yeni gelen askeri getirmesini istedi. Bir iki dakika sonra kapı tekrar çalındı ve ikisi içeri girdiler.

"Hoşgeldin Devrim. Otur." oturmadı. Hafif sırıtmıştım bu duruma ama dışarıdan gören biri bunu anlamazdı. Albay emir olduğunu belirtince oturdu.

"Devrim, üsteğmen seni timle tanıştıracak. Gerekli şeyleri o söyler zaten sana. Şimdiden diyorum Kartal timinde olmaz ama eğer bir yanlışlık yaparlarsa eti senin kemiği benimdir. Anlaşıldı mı ?" onay vererek kalktık. İzin isteyip odadan çıktık. Daha yeni görevden gelmişlerdi bu yüzden uyuyor olmalıydılar.

"Bahçeye çıkalım, tim uyuyordur şimdi. Daha yeni görevden geldiler." bahçeye çıkınca çardağa oturduk.

"Tanıt kendini."  ayağa kalkıp hazır ola geçti.

"Teğmen Devrim Aydoğan, Muğla." rahat dedim ve oturmasını söyledim. Yaklaşık yarım saat bahçede oturmuştuk. Artık timin uyanması lazımdı.

"Hadi kalk bizimkilerin yanına gidelim. Bu arada albay da dedi ama bende söyliyeyim. Bizim timde artık olmayacağını düşünüyorum ama eğer bir yanlışlık yaparlarsa bana ya da Ateş komutana söyle." emredersiniz komutanım dedi ve yürümeye başladık. Dinlenme odasına gelince kapıyı çaldım ve içeri girdim, kapıyı aralık bırakıp Devrim'e dışarıda durmasını söyledim.

"Komutanım Devrim Aydoğan gelmiş. Siz ve timle tanışacak."  tam Devrim'i çağırmaya gidiyordum ki Görkem Burak'a dönüp,

"Lan salak Devrim diye kadın ismi mi olur?" dedi. Galiba Devrim'i görmüştü Burak ve onun konusu dönmüştü.

"Görürsünüz şimdi." zaten susmuşları ama Ateş'in onlara dönmesiyle yerlerinde dikleştiler. Bende kapıyı açıp Devrim'e yol verdim. İçeri girince Ateş'in önünde durup hazır ola geçti. Devrim hazır oldayken arkadan Görkem'in sesi duyuldu.

"Harbi kadınmış lan." diyince Mehmet abi kafasına bir tane vurdu. Görkem de kafasını tutarak geriye yaslandı ve sustu.

Ateş'e döndüğümde Devrim'in hala hazır olda olduğunu gördüm. Ben onlara baktığımda Ateş Devrim'e rahata geçmesini söylemeden kendini tanıtmasını söyledi. Devrim kendini tanıttıktan sonra timle tanışma faslı başlamıştı.

Herkes kendini ismen tanıtınca rütbeler konu oldu. Devrim Buraktan, Görkem de devrimden üsttü. Burak bu duruma biraz bozulmuş gibiydi, konuşma sırasında hiç ortaya atlamadı. Görkem de fazla konuşmaya katılmamıştı ama bu durumdan memnun olmuş gibiydi.

1 hafta sonra

Zaten geçici gelen Devrim 4 gün sonra başka time geçmişti. Çünkü Devrim haritacıydı ve bizde zaten Burak vardı. Bizde hafif makineli uzmanı Börü timinde de haritacı yoktu. Bu yüzden Börü timinden biriyle yer değişikliği olacaktı. Devrim izne çıkmıştı ama diğer asker daha gelmemişti çünkü Börü timi görevdeydi. Gelmeleri fazla uzun sürmezdi.

GELECEĞİNİ YAZMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin