1.BÖLÜM

1.1K 25 0
                                    

"Eyy Mardin uyan. Uyanda kutlama yapalım."
"Allah seni bildiği gibi yapsın deli kız. Ne yapıyorsun orada? Elaleme rezil mi edeceksin bizi."
"Ya daye Allah aşkına rahat bırak beni. Bir kere on sekiz oluyorum. Bu seferlik gönlümce kutlayayım."
"İyi bok yedin on sekiz olup. Evde kaldın evde."
"Okuyorum ya ben daye. Bitince okulum belki aşık olur evlenirim."
"Sus kız. Ayıp ayıp konuşma. Terbiyesiz."

Dayemle olan küçük atışmamızı umursamadan yanaklarını sıkıp koştur koştur aşağıya, mutfağa indim. Mutfakta yengemler bir şeyler hazırlıyorlardı. Tabi çalışanlarımız da vardı ama genellikle konağın hanımları yapardı yemeği bizde.

"Günaydın yengelerim. Nasılsınız?"
"İyiyiz zıpır kız. Sen nasılsın?"
"Bir yaş daha yaşlı bir yaş daha özgür yengem."

Arkadan abimin sesini duydum.

"Çok havalara girme Hira. On sekiz oldun diye başıboş değilsin."

Abimin her zamanki haline gülüp geçtim. Bu çocuğu kim böyle yapmıştı. Hayır babam da bir o kadar naif bir insandı. Dedemle daha az takılsa düzelirdi belki. Kahve malzemelerini hazırlamaya başladım. Cezveyi de ocağa koyunca biraz abime laf yetiştireyim dedim.

"Aman be Baran abi. Dayemle iki gramlık hevesimi söndürmeden duramıyorsunuz."
"Dayem ne derse doğru der. Senin bu şımarık hallerin çok oluyor."

İyice kaynayan kahveyi fincana koyup tepsi ile birlikte tezgahtan kaldırdım. Abimin yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum.

"Abicim ben babamın yanına gideyim. Sende dayemle beni çekiştir dur."

Ne diyeceğini beklemeden babamın yanına koştum. Babam tek kızına açmış kucağını bekliyordu. Önündeki sehpaya kahvesini bırakıp sarıldım.

"Tek kızım, nur yüzlüm doğum günün kutlu olsun."
"Sağol babam."

Saçlarımın arasına bir öpücük konduran babamın karşısına oturup heyecanla beklemeye başladım. Babam bu heyecanımı fark etmiş olacak ki.

"Kızım bir dur kahvemi içeyim."
"Ama baba bana ne aldığını çok merak ediyorum."
"Kız dur daha Miran abin gelmemiştir."
"Aman daye o ne zaman gelir Allah bilir. Onu mu bekleyeceğiz. Bak onun dışında herkes var."

Yavaş yavaş herkes salona toplanmıştı. Babam ve annem salondaydı zaten. Baran ve Miraç abim de buradaydı. E yengeler de okeydi. Dayemle dedem de buradaydı. Eee herkes buradaydı.

"Kız bırak babamı içsin kahvesini."
"Sen sus yeni gelin. Berfin yengem söylese laf etmem o kıdemli gelin ama sen şimdilik görümcenle iyi anlaş."
"Sus kız. Karımla düzgün konuş."
"Ne konuşcam be ben senin karınla? Sen önce diğer tekine sahip çık."
"Görüyorsun değil Ziya Bey. Saygı maygı yok bu kızda."
"Sus hatun."
"Ne diyem dede Allah için. İkiz değiller mi aha diğer teki demek işte."

O an bir cimcik hissettim. Kimden olabilir di ki potansiyel isimler: yadem, Berfin yengem ve anamdı. Anam değildi. Babamın öbür yanında görüş açımdaydı. Yengem değildi fincanları topluyordu. Son en olası şüphelimiz dayeme baktım. Kesin oydu. Dibime dibime sokulmuştu zaten.

"DAYE BENİ NEDEN CİMCİKLİYORSUN."
"Kız Allah canını almasın sus."
"İki dakika keyif yaptırmıyorsun Hira. Kalk hadi bahçeye çıkalım."
"Hediyem bahçede mi babam?"
"Hadi Hira hadi."

Arkasından tim tim kapıya koştum. Bahçe kapısını açıp dışarıya çıktık. Aman Allah'ım inanamıyorum, inanamıyorum. Bana araba almıştı. Hemde kırmızı. Babamın kucağına atlayıp sıkı sıkıya sarıldım. Hayatımın en harika günü bugün olabilirdi. Hemen arabanın yanına gidip her yerini elledim. Açtım kapadım. İçine bindim. İndim. Mutluluktan havalara uçuyordum resmen.

"E öyle bakcak mısın sadece?"
"Süreyim mi?"
"Bir dene bakalım."

Babam yanıma ben şoför koltuğuna bindim. Evin önünde biraz sürüş eğitimi yaptık. Bizim sürüş eğitimimiz ile gün de bitmişti. Arabada. İnip eve girdik.

"Nasılım babam ama?"
"İyisin iyi. Duranların soyunda var bu iş."
"Evet var."

Yüzümde aptal ve kocaman bir gülümseme ile yemek odasına girdik. Masa fevkaladeydi. Miran abim annemi aradı pasta kesmeye geleceklerini ama yemeğe başlamamız söyledi. Yemekleri yedik. Pasta ortaya çıktı tam o an kapı çaldı ama içeriye giren kişi Miran abim değil otuzlarında bir adamdı. Önce önümde mumları yanan pastaya baktı. Biraz göz göze geldik. Bakışları derin ve öfkeliydi. İçimi bir titreme, üşüme aldı.

"Geberticem seni Miran."

Demesi ve Miraç abimin üzerine atlaması bir oldu.

ACILAR KONAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin