"Kıvırma Hira. Ne söyleyeceksen söyle. İşe geç kalıyorum bak."
"Bence yemeği evde yiyelim. Ayıp olmasın."
"Kime?"Bu adam aptal mıydı yoksa aptalı mı oynuyordu?
"Eşine, çocuğuna..."
"Eşim, çocuğum..?"Canım sen benimle dalga mı geçiyorsun? İki gram beynim vardı o da eriyip kulaklarımdan alacaktı az daha.
"Hira."
"Evet..."
"Benim çocuğum yok."
"Nasıl yani?"
"Basbaya yok işte."
"O şu an adını hatırlayamasığım kız çocuğu peki?"
"Mizgin mi? Ablamın kızı Mizgin."
"Ablan?"Kafalar pırıl pırıl olmuştu. Ablası ne alakaydı şimdi?
"Ayrıca Hira evet evliyim ama çocuğumun olabileceği kadar uzun süredir değil."
"O zaman daha büyük ayıp."Ağzımdan çıkan şeyle dişlerimi dudaklarıma geçirdim. Keşke bunu yalnızca içimden söyleseydim.
"Hira. Sakinleş!"
"..."
"Şimdi beni iyi dinle. Akşama iyice hazırlan. Hatta ablamla bir alışverişe git istersen. Kafan falan dağılsın. Belli ki ihtiyacın var. Akşam yemekte her şeyi konuşalım."
"İyi de..."
"Evet."
"Ben alışverişe gidemem."
"Sabah sabah beni delirtmek mi istiyorsu be kadın bu da ne demek?"
"Ne demekse o demek, para mı var be adam?"İkimizde son sözleri bağırarak söylemiştik. Önce bir sabır çekti. Sonra ceketinin cebinden cüzdanını çıkardı. Bana bir kart uzattı.
"Kusura bakma sana ait kart çıkartırız sonra. Şimdilik burdan idare et."
"Ben kabul edemem senin paranı."
"Benim param değil. Sen benim eşimsin ve bu da bizim paramız. Zaten geç kaldım işe daha fazla tartışmak istemiyorum."Kartı bana uzattı. Almak istemediğimi belli edince bana iyice yaklaştı ve kartı elime tutuşturdu. Şifresini de söyleyip odadan çıktı. Elimdeki kitaba geri yumuldum. Bir iki saat geçti ki aradan kapım çaldı. Gir dememle içeriye çok güzel bir kadın girdi.
"Rahatsız etmiyorum değil mi?"
"Estağfurullah. İçeriye gelin lütfen."Çekinerek içeriye girdi. Oturduğum koltukta az önce Azad'ın boşalttığı yere oturdu.
"Ben Azad'ın ablası Leyla."
"Memnun oldum. Bende Hira."Ortamı derin bir sessizlik sardı. Allah'tan bu sessizliği bozması gereken kişi ben değildim.
"Hira. Azad belki burayı gezmek isteyeceğini düşündü. Ben Mizgin'e bir şeyler almak için çarşıya çıkıcam. İstersen sende gel."
"Çok isterim."
Tamam o zaman sen hazırlan bende Mizgin'i hazırlayayım. Aşağıda, girişte buluşalım."
"Teşekkür ederim. Ne demek."Bana çok naif tatlı bir gülümseme verdi ve gitti. Bende açıkçası gezenti bir tip olduğumdan bu teklife dünden razıydım. Hemen dolabı açıp gözüme kestirdiğim elbiseyi giydim. Başıma tülbent genelde takmazdım. Takmak ile takmamak arasında gidip geldim önce. Sonra vazgeçtim. Sanki yeterince kemdimden fedakarlık yapmıştım. Altıma spor ayakkabılarımı giyip odadan çıktım. Açıkçası birkaç tane pijama ve gündelik kıyafet alabilirdim kendime göre. Çünkü şu an sahip olduğum dolap oldukça geleneksel ve fantazi doluydu. Aşağı kata inerken Azad'ın Meltem diye bağırdığı kadını gördüm. Bu kadın beni sevmemişti ve açıkça da belli etmişti. Acaba karısı bu muydu ki? Sonra böyle şeyleri kafaya takmak için çok geç kaldığımı fark edip vazgeçtim. Beni aşağıda bekleyen Leyla ablayı görünce yüzüme samimi bir gülücük kondurup yanına gittim.
"Hadi çıkalım."
"Tamam."Şoför gelmişti. Sırayla arabaya bindik. Leyla abla ortaya kızının yanına oturmuştu. Bende Leyla ablanın yanında oturuyordum. Yol boyunca sohbet etmedik. Alışveriş merkezine geldiğimizde ise Leyla abla arkamızda bizimle yürüyen adam sanki normal bir şeymiş gibi davranıyordu.
"Hira ben Mizgin'e bir şeyler bakıcam. Sonra birlikte sana bir şeyler bakarız."
"Tabi."Küçük kızın alışverişi çok hızlı sürmüştü. Sıra bana geldiğinde deneme kabinine bile ihtiyaç duymadan zevkime göre temel ihtiyaçlarımı almıştım. Birkaç tane de makyaj malzemesi almıştım bugün akşam için. Alışverişimiz bittiğinde bizimle tüm gün takılan adamın poşetlerimizi taşıması eşliğinde arabaya döndük. Oradan da eve geçtik. Yol boyunca yine kimsenin ağzını bıçak açmamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACILAR KONAĞI
RomanceBir berdel hikayesi. On sekiz yaşındaki genç bir kızın abisinin hatası sonucunda kendini başka bir şehirde, başka bir evde bulması...