Yanımda yol boyunca telefonla konuşan adama rağmen ağlayarak gözlerimi yumdum ve uyumaya başladım. Arabadurduğunda ne kadar uyuduğumun farkında bile değildim. Ben uyurken üstüme ceketini örtmüştü. Benim doğrulmam ile beraber bakışları bana dönmüştü. Üstümdeki ceketini alıp ona uzattım.
"Gerek yok. Dışarısı soğuktur. Sende dursun."
Bir şey diyemeden ceketi geri omuzlarıma örttüm. Önce kendi indi. Sonra benim kapımı açıp elini uzattı. Elini tutarak arabadan indim. Bir sürü insan dizilmiş beni bekliyordu sanki. Yanımdaki adam birine yaklaştı ve elini öptü. Bende elini öpmeliymiş gibi hissedip öptüm. Kadın bana sıkı sıkı sarıldı.
"Bana dayr de e mi guzum."
"Tabi daye."
"Ay nur yüzlü nur adın ne senin."
"Hira."
"Ay pek güzel de maşallah."
"Teşekkür ederim."O sırada bir kadının elini daha öpüyordu. Bende o kadının elini öptüm. Kadın gönülsüzce hoşgeldin dedi. Diğerleri ile iletişimde bulunmadığı için bende bulunmadım. Hepsi genç ve güzel kadınlardı. Acaba hangisi karısıydı ya da hepsi de mi karısıydı? Az önce elini öptüğüm soğuk kadın geldi.
"Oğlum imam geldi hazırlanalım da nikah kıyılsın."
"Tamam ana kızla ilgilen."Kadın benim koluma girdi. Çekiştirerek beni üst kata odalardan birine götürdü.
"Burası senin odan. Ağanın da senin de eşyaların burada olacak. Siz yoldayken bir iki parça kıyafet koydum ben."
"Peki efendim duş alabilir miyim?"
"Hoca efendi beklemez abdest al gel sadece."
"Tamam."
"Ha unutmadan giyecekleri yatağın üstündekiler sakın başka bir şey giyme."
"Tabi."Odadan çıktı gitti. Bende bir abdest alıp söylediği kıyafetleri giydim. Beyaz düz bir elbise ve beyaz bir baş örtüsüydü. Örtüyü başımın üstüne atıp dışarı çıktım. Aşağı katın merdivenlerini buldum. Aşağı inişte ton ton ama bir o kadar şık kadını gördüm.
"Daye."
"Efendim kızım."
"Yolu bulamıyorum."
"Ah kıyamam kızım gel sen."Bana yol boyunca eşlik etti salona geldiğimizde beni imamın karşısına, adamın yanına oturttu.
"Gelin hanım da geldiğine göre başlayalım. Gelin hanım mehir olarak ne ister?"
"Mal mülk olarak hiçbir şey istemem."Herkesten aaaa sesleri yükselmeye başladı.
"Ne demek hiçbir şey?"
"Hiçbir şey imam efendi. Ben başka bir şey isterim."
"Nedir o kızım?"
"Talak hakkı isterim."Herkesten ikinci bir oooo sesleri yükseldi.
"Damat beyin rızası var mıdır?"
Benim dahil herkesin gözleri yanımdaki adama döndü. Kaşlarını daha da çattı.
"Yoktur. Kilosu kadar altın mehir ederim."
"Ama ben altın istemiyorum."
"Gelin hanıma kilosu kadar altın."Kimse beni dinlemiyordu. Kimse çığlıklarımı önemsemiyor. Çırpınışlarımı duymuyordu. Nikah kıyıldı ama nikah mı kıyıldı bana mı kıyıldı hiç anlamadım. Aynı kadın beni sürükleyerek aynı odaya kattı.
"İlk geceyi de sana ben öğretmeyeyim. Bu gece öğrenirsin nasılsa. Anan baban yok. Kimsin kimlerdensin belli değil zaten. Hele bir bozuk çık nasıl atıyorum seni kapı dışarı."
Kadın bunları söyleyip çıkıp gitmişti. Ben gözyaşlarımı zar zor tutarken içeriye adamın da girmesi ile kendime gelmiştim. Artık benim çocukluğumun sonuna gelmiştik. Bundan sonra şımarıklıklarımı çeken bir ailem olmayacaktı. Az önce giden kadının dediği gibi kimi kimsem kalmamıştı şu fani dünyada. Kapının çalması ile başım oraya döndü. Kapıdan o adam girdi. Önce yanıma oturdu. Bir süre hiç konuşmadık.
"Adın ne?"
"Hira."
"Benimki de Azad. Neden ağlıyorsun?"
"Az önce kapıdan çıkan kadın kimdi?"
"Annem. Kötü bir şey mi dedi?"
"Hayır. Sadece gerçekleri söyledi. Kimi kimsem yok senin dedi."
"Hira. Ailen geride kaldı ama bundan sonra ben senin ailenim. Her derdini her sorunu bana söyle."Alaycı bir kahkaha çıktı göz yaşlarımın arasından.
"Asıl trajikomik olan ne biliyor musun? Senin halihazırda zaten bir ailenin, bir karının olması."
Bir süre tepki vermedi. Öylece durdu.
"Bu gece olması gerekenlerin farkındasın değil mi?"
"Maalesef."
"Bu bizim sorumluluğumuz. Sen buraya gelirken bunları kabul ettin."Daha fazla konuşmadı. Olması gerekenler o gece yaşandı. Bir çocuk cinayeti vardı ortada. Ruhu çocuk olan birinin ruhunu öldürmek de cinayet sayılmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACILAR KONAĞI
RomansaBir berdel hikayesi. On sekiz yaşındaki genç bir kızın abisinin hatası sonucunda kendini başka bir şehirde, başka bir evde bulması...