13.bölüm

7.5K 199 36
                                    

Uzun bir aradan sonra merhaba uzun bir süre olmasını istemezdim bu yüzden sizden özür diliyorum ❤️

ARKADAŞLAR BURASI ÖNEMLİ LÜTFEN OKUYALIM

Efsun'un yaşı şuanda normal de 17 olması gerekiyor ama ben yaşını değiştirdim 18 olacak çünkü 17 yaşında birisi bana çok küçük geldi en azından reşit olsun istiyordum bu yüzden yaşı artık 18 ve üniversite sınavına hazırlanıyor.

Yavuz karşımda oturmuş sıkıntıyla ellerini birbirine kenetlemişti. Mahmut baba uyanmıştı ama genede Yavuz'un stresli hali gitmiyordu. Melek anne Mahmut babanın yanına girmiş onunla konuşuyordu. Yerimden yavaşça kalkarak lavaboya doğru ilerledim.

" Nereye"

Yavuz'un sert sesini duymazdan gelerek lavaboya gittim. Arkamdan sinirlendiğini biliyordum ama artık benimde ruhum kaldırmıyordu, yorulmuştum. Yaşadıklarımın üzerine hergün bir yenisi daha ekleniyordu. Bu acı yaşanmışlıklar kalbimi bir el gibi tutmuş parçalamak ister gibi sıkıyordu. Bu ellerden birisi de ailemdi. Onları özlediğim söylenemezdi ama işte insan bir ailesi olsun onları zaman zaman ziyarete gitsin istiyordu. Bu benim için hiçbir zaman mümkün olmayacaktı.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendimi incelemeye başladım. Eskiye göre daha toplu olan suratımda artık kemiklerim o kadar da belirli değildi. Morarmış göz altlarım ise kaç saattir uyumadığımın göstergesiydi.

Kendimi toparlayarak dışarıya çıktım. Artık bu hastane ortamından kurtulmak istiyordum. Midem bulanıyordu.

Kalktığım yere geri oturduğum da Yavuz'un bakışlarını tekrardan üzerimde hissetsemde dönüp bakmadım. Yanıma geldiğini görmeden bile hissedebiliyordum. Kocaman bedeni üzerimde büyük bir gölge oluşturmuştu.

"Efsun"

İsmim öyle bir lütuf gibi dökülmüştü ki dudaklarından bakışlarım anında Yavuz'a döndü. Sonra yavaşça yanıma oturdu. Tek kolunu oturduğum koltuğun baş kısmına koydu.

Vücudum benden habersiz hemen yuva bildiği o dağ gibi bedene yaslandı. Onun göğsü öyle büyük ve öyle güvebilirdi ki hiç ayrılmak istemedim ordan , hep göğsünde bir yerim olsun istedim.

Düşüncelerim eşliğinde kafama konan öpücükle bakışlarım Yavuz'a döndü. Ona dönmemle beraber saçımda olan dudakları hızlı bir şekilde dudaklarıma bir buse kondurmuştu. Ben öylece utançla kala kalırken o hiçbir şey olmamış gibi gözlerini dikmiş bana bakıyordu.

Kendime geldiğimde hemen kafamı eğmiş, göğsüne daha da yaslanmıştım. Ondan utanıp ona sığınıyordum.

Sanki düşündüğüm şeyleri sesli söylemişim gibi beni hemen anlamıştı.

" Benim küçük karım benden utanıp bana mı sığınırmış"

Yumuşak çıkan sesinin ardından dudaklarını gene saçımda hissettim.

Babası orda o haldeyken benimle bu sekilde ilgilenip, bu kadar mutlu olmamız suçlu hissettiriyordu.

Çaprazımızdaki kapı açıldığında kafamı hemen Yavuz'un göğsünden kaldırdım. İçlerinden çıkan Melek anne bize doğru gelmeye başladı. Hemen ayağa kalkarak ona sıkıca sarıldım.

"Yavuz istersen sizde görün bir babanı sizi sorup durdu sürekli"

"Tamam ana görelim"

Hem bana hemde kendisine ithafen kurduğu cümleyle hemşirenin odasına gidip hazırlanmıştık.

...

Sonunda eve gelebilmiştik. O olaylı geçen günün ardından 2 gün geçmişti. Mahmut baba hızlı bir şekilde toparlanmış artık hastanede kalmak istememişti. Bunun üzerine artık eve gelmiştik.

ASKERİN KÜÇÜĞÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin