3.bölüm

10.9K 295 69
                                    

Şuan sığındığım adam benden 10 yaş büyüktü bu benim için bir sorun değildi ama acaba yavuz için sorun muydu? Doğru ya mesela arkadaşları benimle tanışmak isteyecekler yavuz ne dicek beni utanmadan nasıl göstericek bunları düşündükçe verdiğim karardan vazgeçmek istiyordum. Evet evet kesinlikle Yavuz'a bunu yapamam

"Şey en iyisi beni bırakın ben gidiyim"

"Ne diyosun kızım ne bırakması benimle evleniceksin diyorum sana bana gitmekten bahsediyosun"

Bağırarak sarf ettiği sözler utanmama neden oldu sonuçta adam doğru söylüyordu dengesiz gibi ilk kabul edip sonra bırakın beni demiştim offf işte yavuz bile bana tahammül edemiyordu.Ne bekliyorsam ailem bile bana katlanamıyor.

"Biliyorum dengesizlik oluyo ama seni düşündüğümden"

"Ne beni düşünmekten bahsediyosun annem bırakır mı seni enese verirse seni ne yapıcaksın onunla evlenirsen bana söz hakkı düşmez sonuçta karısı oluyosun gidip sen karına dokunamazsın diyemem"

"Giderim olmaz mı giderim"

"Hani nerde çantan yani nerde paran hani nerde kimliğin söylesene nereye gitmeyi düşünüyorsun"

Aslında doğru söylüyordu bir kuruş param bile yoktu TC kimlik numaramı bilsem bile para olmadan yeni bir kimlik çıkartamazdım offf

"Ne düşünüyosun haklıyım dimi"

"Ama seninde hayatını mahvetmek istemiyorum"

"Niye mahvediceksin biraz daha büyüğünde gerçek bir aile oluruz ha şunu da söyliyim evlenirsen sonradan senden boşanırım diye düşünme bir kere karım olursan sonsuza kadar karımsındır."

"Arkadaşların benimle tanışmak isterse beni karşılarına nasıl çıkarıcaksın şu görünüşüme bir bak birde seninkine"

"Benim karım kimseyi ilgilendirmez"

"Ne kadar inkar edersem ediyim hep itiraz ediceksin dimi"

"Evet çünkü saçma konuşuyorsun bana bir kere olumlu yanıt verdin geri dönüşü yok anaaa"

Bana konuşma hakkı vermeden Enes ve melek anneyi çağırdı. Melek dedim de aklıma kardeşim geldi inşallah o mutlu olurdu. Ablasının kaderini yaşamazdı.

"Noldu oğul"

"Gelin gelin"

"Tamam mı bitti mi konuşmanız hadi gidelim Efsuncum"

"Senin o Efsuncum diyen ağzını s-"

"Ne?"

Enes şaşkınlığını dile getirirken melek anne oğluna anlamak gözlerle bakıyordu

"Bu evden tek başına bir şekilde çıkıp gidiyorsun"

"Ha diyosun ki gelip isteyin Efsunu, olur geliriz"

"Hala istemek diye evimden siktir git ve bir daha da gelme alıyo mu kafan "

"Oğlum ne oluyo"

"Ana Efsunu bu şerefsize vermem Efsun benim karım olucak açık ne net dimi"

"Ama oğul biz Enese dedik şimdi döneklik hoş olmaz"

"Ana delirtme beni sende siktir git evimden Enes yoksa ejdadını sikecem"

"Anneni dinle yavuz Efsunu benimle evlendirmek istedi bende kabul ettim"

Aslında kendisi benimle evlenmek istemişti tabiki bunu yavuza söylemiyordu.

"Bak olum elimden bir kaza çıkacak defol git "

Yavuz Enese doğru yürüyünce hemen yavuzun kolunu tuttum yoksa kavga çıkabilirdi daha evlenmeden beni bu kadar koruması çok hoşuma gidiyordu.bir fısıltıdan ibaret olan sesimle sakin olmasını fısıldadım.

"Sakın ol lütfen"

Enes dövüleceğini anlamış gibi evden sinirle çıkmıştı çıkarken de bana kötü bir bakış atmayı unutmamıştı

"Oğlum bende isterim seninle evlenmesini ama aranızda 10 yaş var olur mu ki"

"Ana ben istiyosam ve efsun istiyorsa sıkıntı yok "

"Peki oğul ama bu evde kalamazsın daha evlenmediniz"

"Ana ne alakası var burası benim evim"

"Oğul olmaz diyorum hade hade git Cengiz de kal "

"Bi evimden kovulmamıştım o da oldu "

"Benim yüzümden işte"

Kendi kendime söylediğim cümleyle Yavuz'a bakmıştım Allah'tan duymamıştı şükür yarabbim.

"Oğul sen üzerini falan değiştir bende Efsuna birşeyler veriyim de giysin sonra yemek yaparım ne zaman gidersin bir daha"

Ne yani gidecek miydi nereye gidiyordu. Neyse sonra sorardım artık.

"Tamam ana"

"Gel kızım gidelim"

Melek anneyle birlikte bir odaya geldik. Dolabı açıp içinden bana güzel bir elbise verdi ama ben bunu giymek istemiyordum. Çünkü kolumdaki yaralar belli oluyordu. Rahatsız etmek istemezdim kimseyi.

"Bu olmaz daha kapalı birşey olsa kollarım kapansın"

"Tamam kızım"

Verdiği elbisenin kolları kapalıydı ve uzundu güzeldi beğenmiştim.elbiseyi Verdikten sonra mutfağa yemek hazırlamaya gitmişti.

Üzerimi çıkarmış elbiseyi giymeye çalışıyordum. Elbiseyi üzerime giyince arkasını yapatmak için harekette bulunduğum sırada arkamdan bir ses duydum.Kapıyı çaldığı gibi açmıştı. Bende hemen arkamı döndüm

"Giyinmedin mi daha"

"Yok arkamı kapatıcaktım"

"Dönde kapatiyim"

Kesinlikle olmazdı yaralarımı görmesini istemiyordum

"Olmaz!"

"Alla halla niye kızım birşey yapmicam"

"Hayır olmaz"

"Birşey mi saklıyosun"

"Hayır ne saklicam ki"

"Arkanı dön o zaman"

"Hayır istemiyorum"

Bana doğru gelmeye başladığın da melek anne bağırarak beni kurtarmıştı

"Hadi oğlum yemeğe gelin"

"Geldik ana ,kurtuldun sanma öğrenicem nasılsa"

"Bak annen çağırıyo hadi gidelim"

Hemen elbisemin arkasını kapattım.
Birlikte içeriye girdik, melek anne bir sürü şey hazırlamıştı ama ne yazık ki ben herkesin bildiği yemekleri bilmiyordum.

"Gel otur kızım niye ayakta bekliyosun"

Daldığım yerde Melek annenin sesiyle uyandım kesin rezil olacaktım çünkü çoğu yemeği bilmiyordum. Ama yapacak bir şey olmadığı için sofraya oturdum.

"Kızım hangisinden istersin hangisini vereyim sana"

"Bilmem"

Sadece bilmem demekle yetinmiştim sofradaki şeylere baktığımda böyle limona benzeyen büyük bir ihtimal bulgur olan bir yemek vardı.

"Kızım yesene niye bakiyosun"

Yavuzun bana olan sorgulayıcı bakışlarından sonra mecbur açıklama yapmıştım.

" Şey ne ki bu bilmiyorum ben"

"Ne!"

Melek annenin şaşkın nidasıyla utançla başımı eğdim.

"Ana olabilir"

"Ne bilim oğlum şaşırdım sadece peki bundan ister misin"

Bir sürü yemeği bana göstermiş nadir bir şekilde biliyorum demiştim bilmediklerimi de tatmış ve isimlerini öğrenmiştim.

Ben artık mutlu oluyordum inşallah üzülmem İNŞALAH.

Arkadaşlar sizin için sahilde bile yeni bölüm yazıyorum canım bebişlerim benim

ASKERİN KÜÇÜĞÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin