21. YIKILMAK VE YENİDEN

82 23 46
                                    

Okuyan kişiler lütfen yorum yapsın. Bu bölüme 50 yorum gelmezse diğer bölümü atmayacağım. Sadece emeğimin karşılığını istiyorum. Her hafta düzenli olarak bölüm atıyorum ve haklı olarak yorum istiyorum.

Yorum sınırı: 50

Keyifli okumalar.

Dedüblüman, İyi ki

Krobak, No pressura choice Is yours

Woest, İ resist to

Woest, İ resist to

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Altay ve Zümra altı yaşındayken...

Küçük çocuk paytak adımlarla parka doğru ilerliyordu. Bugün evden kaçmıştı ve yakınlarında olan bir parka gelmişti. Oyun oynamak istiyordu. Her çocuk gibi arkadaş bulup oyun oynamak istiyordu. Okula daha yeni başlamıştı ama hiç bir arkadaşı onu kilolu olduğu için sevmiyordu. Belki de parkta bulduğu bir çocuk onu ne olursa olsun severdi.

Parka geldi. Bugün park o kadar fazla kalabalık değildi. Küçük çocuk paytak adımlarıyla parka girdi. Parka girdiği an yanından küçük bir kız çocuğu geçerken küçük kız ona çarptı. İkisi de yere yuvarlandılar.

Küçük kız mazlum bir ifadeyle yerinden kalktı. Küçük çocuk ise olayın şokundaydı, birden kendini yerde bulmuştu. Küçük kız küçük çocuğun yanına geldi ve ona elini uzattı. Küçük çocuk uzatılan ele baktı.

"Üzgünüm, benim hatam. Önüme bakmadım." Küçük çocuk gülümsedi ve küçük kızın elini tuttu. Ondan destek alarak yerden kalktı. Üzerini silkeledi ve küçük kıza çevirdi bakışlarını.

Küçük çocuğun o küçük kalbinde bile şimdiden büyük bir patlama oluştu. Küçük kızın kahve gözlerinde geleceğini görmüştü...

Kendini toparladı. Küçük kız hala mazlum mazlum ona bakıyordu. Küçük çocuk gülümsedi. "Üzülme. Birşey olmadı hem." Küçük kız büyük ve iri gözlerini alttan mazlumca ona çevirdi. "Affettin mi yani?"

"Affettim." Küçük çocuk küçük kızın önüne gelerek üstünde ki yeşil elbisesini silkeledi. Üzerinde yerli yerli topraklar vardı. Az da olsa üstündeki toprakları geçirdi.

"Ne yapıyorsun?" Küçük kızın sorusuyla küçük çocuğun bakışları ona döndü. "Üzerinde ki toprakları geçiriyorum." Küçük kız güldü. Kendine galiba arkadaş bulmuştu.

"Kaç yaşındasın?" Küçük çocuk hemen cevapladı. "Altı, sen?" Küçük kız büyük bir mutlulukla yerinde çırpındı. "Bende altı yaşındayım. Böyle olduğuna göre arkadaş olalım mı? Kendi başıma oyun oynamaktan çok sıkıldım."

Küçük çocuğun gözleri parıldadı. Kendine göre bir arkadaş bulmuştu. Hem bu küçük kız kendisine hiç yadırgayarak bakmıyordu.

"Arkadaş olalım o zaman." Küçük kızın gözleri parıldadı. Küçük çocuğun da öyle. Küçük kız kafasında ki kötü düşüncelerden bir nebze de olsa kurtulmuştu.

KIRIK KALPLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin