29. ÖZGÜR KALMAK

83 18 98
                                    

Bölüme geçmeden şunu belirtmek istiyorum.

Kitabın okunma sayısı gittikçe artıyor ama oy ve yorum neredeyse yerinden oynamıyor.

Bundan şikayetçi değilim. Ben zaten sadece içimdekileri yazıyorum. Yazmak istediğim için yazıyorum.

Ama şu da var. Her okuyan bölüme oy verse kitap daha öne çıkar ve daha fazla okunur. Bir kişinin okuması bile beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz.

Bu bölümü çok içimden gelerek yazdım. Bu bölümü çok seviyorum. Bir arkadaşın sıcaklığını çokça hissedeceğiz.

Keyifli okumalar!

Yorum sınırı, 50

Vote sınırı, 5

Bölüm şarkıları;

Müslüm Gürses, Affet

Nova Norda, Bakma bana öyle

Yavaşça ona doğru ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yavaşça ona doğru ilerledim. Sahilin kenarında oturmuş öylece duruyordu. Hep böyle yapardı. Ne zaman bir buhrana düşse sahile gelir, elinde ki içki şişesiyle saatlerce denizin hırçın dalgalarını izlerdi.

Kendi gibiydi deniz. Zifiri karanlığın içinde hırçındı deniz. Saate baktığım da gecenin ikisi olduğunu görmüştüm. Bu saatte dışarı da olmaktan korkmuyordum çünkü burası güvenilir bir yerdi. Zaten kimse de gözükmüyordu sokaklarda.

Arkasından ilerledim ve üzerine montu geçirdim. Birden irkilip arkasına döndü. Beni görünce korkusu gitti ve yeniden sahile döndü.

Onun gibi yere oturdum ve ayaklarımı denize doğru uzattım. Yan gözle ona bakarken o sadece denize bakıyordu. Gözlerini asla bana çevirmiyordu. Sarı saçları rüzgarın etkisiyle bana doğru uçuyordu ve burnuma onun güzel kokusu doluyordu.

Öylece ne kadar oturduk bilmiyordum ama artık bu sessizliği bozmanın vakti gelmişti. Gözlerimi denizden ayırmadan "Ne kadar hırçın değil mi? Sanki her yeri yıkıp geçmek istermiş gibi." diye mırıldandım.

Esila hiç bir şey söylemedi. Ona döndüm ve gözlerine kilitlendim. Hâlâ bana bakmıyordu. Anlıyordum. Üstüne fazla gitmiştim değil mi?

Hayır, sen gitmedin. O öyle anladı.

Tam bir aptaldım. Beni koşulsuz şartsız seven birinin kalbini kırmıştım. Belki de bana en çok ihtiyacı olduğu zaman da onu tek başına bırakmıştım.

Bir insanı kaybetmenin korkusu vardı. Değer verdiğiniz birini kaybetmenin korkusu... Çok fazlaydı. Düşününce hayatında kalan son nefesi, belki de o nefes sana yaşam verecekken geri itiyorsun ve kaybediyorsun...

KIRIK KALPLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin