+18, yetişkin içerik!
❝Aşk uğraştırıcı bir duyguydu ama sonunda zafer senin olduğunda bütün çileler bir hiç oluyordu.❞
Anonim: Sence kırık kalpler mi birbirini tamamlar, yoksa bir kırık kalp birini mi tamamlar?
Altay: Kırık kalpler her zaman birbiri...
Bu bölüm gerçekten o kadar hissederek yazdığım bir bölüm oldu ki... yazdığım en güzel sahneleri barındıran bir bölüm gerçekten. Umarım size de beğenirsiniz.
Bölüm şarkıları;
The weeknd, the hills
Can Bonomo, bir çocuk yaralı
Dirt poor Robins, But never a key
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerimde siyah boğazlı, dizlerimin hemen altında biten bir elbise vardı. Kolları uzun koldu. Yüzümde ne çok ağır ne çok hafif makyaj, yüzüme çok güzel oturmuştu.
Bu akşam hep birlikte bir restoranta gidiyorduk. Yaşadığımız zor günlerin üzerinden iki hafta geçmişti. Şuan hayatın daha güzel ve daha umut dolu olduğunu hepimizde görebiliyorduk.
Neredeyse, her gün her gece dışarıya çıkıyorduk. Bazen sadece Altay ve ben, bazen hepimiz birlikteydik. Günlerimiz hiç olmadığı kadar iyi geçiyordu.
Çantamı da elime aldım ve odadan çıktım. Aşağıda duran Altay, Çağan, Gürkan ve Esila beni bekliyordu. Esila beni gördüğü an göz devirerek "Evet sayın kraliçem? Hazırlanmanız tanrıya şükür bitti." dedi.
Ona hiç bir şey demeden aşağıya indim ve hemen Altay'ın yanında yerimi aldım. Esila ikimize yan gözle bakarken "Sen arkadaş ol, bağrına bas, gelsin sana bunları yapsın!" diye bağırarak dışarıya çıktı. Çağan'da hemen onun peşinden çıktı. Gürkan ise telefonda gülerek biriyle mesajlaşıyordu.
Ona takılarak "Hayırdır? Kiminle gülerek mesajlaşıyorsun sen?" diye sordum. Gürkan irkilerek "Simay'la." dedi.
Simay hayatımıza yeni dahil olan bir kişiydi. Gürkan onunla tanıştığından beri, yüzünden gülümseme eksik olmuyordu. İki gün önce bizi de onunla tanıştırmıştı.
Çok tatlı bir kızdı. Mavi gözleriyle, siyah saçlarıyla herkesi anında kendine çekebiliyordu. Nedensizce onları yan yana gördüğüm an Gürkan'la çok yakıştırmıştım.
Gürkan'la Esila meselesini de konuşmuştuk. Esila'ya aşık olduğunu kabul etmişti ama içinde bitirdiğini de söylemişti. Esila'ya aşık olmayı bıraktığını söylemişti. Ne kadar zor olsada. Ama buna mecburdu. İçeresinden Esila'yı silmeye mecburdu.
Bunu tabii ki de bir kadınla yapmayacaktı. Hiç kimse bir kadını unutmak için, başka bir kadının koynuna gidemezdi. Gürkan'ın bunu yapmayacağını biliyordum. O kimsenin duygularıyla oynamazdı.
Gürkan bizim önümüzde, biz Altay'la el ele dışarı çıktık. Hava soğuktu. Üzerime kabanımı aldım.
Altay'a doğru "Ersin gelmeyecek mi?" diye sordum. Altay kafasını iki yana sallayarak beni reddetti.
Ersin'i şu son iki haftada sadece iki kere görmüştüm. Bir kere Altay'ların ofisine gittiğimde, bir keresinde de bizim eve geldiklerinde.
Altay Türkiye'de ki bütün Korkmazvega şirketlerini Ersin'e devretmişti. Bunun nedeni ise...
