25. AÇILMAYA BAŞLAYAN SIR PERDESİ

89 25 75
                                    

Şarkılar;

Dedüblüman, yok

Müslüm Gürses, nilüfer

İsabel Lorosa, Eyes dont lie

Keyifli okumalar!

Hayat hiç bir zaman senin istediğin gibi ilerlemezdi. Seni her zaman en zayıf noktalarından vurur, kenara çekilir izlerdi.

Şuan da tam olarak hayat beni kenardan izliyordu.

Gözlerim onun elalarından ayrılmıyordu. Donup kalmıştım. Onun ne işi vardı burada? Şaşırdığım şey ise beni gördüğüne asla şaşırmamasıydı.

"Kenara çekilde geçsinler istersen Zümra." Gözlerimi onun gözlerinden çektim ve Esila'ya döndüm. Ki bu gülümseyerek bana sen ne yapıyorsun gibi bir bakış atmıştı. Kenara çekildim.

Çağan ardından Ersin ve o da içeri girdi. Gözlerim onun üstündeydi. Hiç birşeyi idrak edemiyordum. Neler olduğuna anlam veremiyordum. Şuan tam bir mala dönmüştüm.

"Zümra? Sen iyi misin?" Esila'nın sözleriyle gözlerimi ondan çektim ve Esila'ya döndüm. Üzerimde ki ağırlığı belli etmeden "İyiyim." dedim. Esila ilk başta çatık kaşlarla baktı ama sonrasında benimle birlikte içeri girdi.

Üçüde içeriye geçmiş oturuyordu. Gürkan şaşkınlıkla Altay'a bakıyordu. Altay'da şaşkınlıkla Gürkan'a bakıyordu ve şaşkınlığın yanında başka bir duyguyla. Kırgınlık.

Gürkan Altay'la olan iletişimini kesmemişti. Onlar yakın arkadaşları ama biz ayrıldığımız da ister istemez birbirlerinden uzaklaşmışlardı. Şunada anlam veremiyordum. Altay'ın gözlerinde neden bu denli büyük bir kırgınlık vardı Gürkan'a karşı?

Yavaşça içeriye ilerledim ve kendimi Gürkan'ın yanına bıraktım. Gürkan'ın bakışları bana değdi. Neler oluyor der gibi bakıyordu. Omuzlarımı bilmiyorum şeklinde salladım. Üzerimde bir çift göz vardı ama umursamadım.

İçimde ki ses 'yalancı' diye bağırıyordu bana...

Kulaklarıma dolan Esila'nın gülme sesiyle başımı kaldırıp onlara baktım. Esila Çağan'ın yanına oturmuş birşeylere gülüyordu. Ersin ve Altay kendi aralarında birşeyler konuşuyordu. Çatık kaşlarla onlara baktım.

Sonunda Esila ortamda kendi sesinden başka bir ses çıkmadığı için sustu. Ayağa kalktı ve ve beni gösterdi. "Çağan Zümra'yı tanıyor ama siz tanımıyorsunuz." Bu cümleyi Ersin ve Altay'a bakarak söylemişti. Ahh Esila ahh, en iyi onlar beni tanıyordu zaten...

"Tanıştırayım. Zümra Viran. ViranClas'ın CEO'su." Altay ve Ersin hiç şaşırmadı. Biliyor olmalıydılar zaten. Esila bana baktı ve Altay'ı gösterdi. "Zümra, Altay Korkmaz. Korkmazvega'nın CEO'su."

Ne! Bir saniye... Bizim şirket Korkmazvega'yla arkadaş şirketti. Ve bu şirketin CEO'su Altay' mıydı? Beni lütfen burada vurun. Bunu nasıl bilmezdim? Mantık bile yürütememiştim. Korkmaz... başka hangi Korkmaz olabilir senin hayatında Zümra! Kendimi öldürmek istiyordum.

Altay bana bakıyordu ben de ona. Sanki şu geçen beş yılda daha fazla kalıplaşmıştı. Omuzları büyümüş, sırtı daha gerilmiş... Cidden mi Zümra? Bunlar şuan düşünülcek şeyler mi?

Altay kısık sesiyle "Esila, zaten arkadaş şirketiz. Birsürü birlikte işimiz olmuştu ama hiç yüz yüze gelemedik." Heybetiyle ayağa kalktı ve yanıma geldi. Benim bakışlarım onu süzerken büyük bir gülümsemeyle önümde bitti. Elini uzattı. Gözlerim bir ona bir eline kayarken "Memnun oldum Zümra Hanım. Sizinle tanışmak bir onur benim için." dedi kibarca.

KIRIK KALPLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin