Five kızın davranışından sonra dışarı ışınlanmıştı. Kızın arkasından yürüyordu.
Five: erken davranmanı sevdim
Sevy: görevini çaldığımı zannetmenden nefret ettim
Sevy çantasını aldı ve five'ın yanından geçerek içeri girdi. Five ise kızın bu davranışına gülerek bakıyordu.
Sevy: Ah tek istediğim şuradan yakın bir zamanda ayrılmak
Sevy gözleri ile babasını arıyordu. Bulduğunda babasının yanında birini görmüştü. Kırmızı giyinmişti. Erkekti. Yanlarına gitmeye başladı. Masaya geldiğinde adamın fotoğrafını ters şekilde koydu üzerine ise kanlı bıçağı.
Sevy: artık yok
Regginald kıza gülümsemişti. Adam ise ikisine bakıyordu.
Regginald: kendini tanıt numara 8
Sevy elini uzatmıştı. Adam ise önce tereddüt etmişti sonra ise eli titreyerek elini sıkmıştı.
Sevy: 8 numara
O sırada yanlarına birisi gelmişti. Allison olduğu uzun yerlerde sürünen elbisesi ve ağır parfüm kokusundan anlaşılıyordu.
Allison: baba ne zaman gideriz
Regginald: ben sizinle gelmiyorum numara 2. Yanımdaki genç hanım ve 5 numara ile konuşmam lazım 5'i çağır
Allison kızı baştan aşağı süzmüştü. Daha sonra kıza karşı göz devirmiş ve gitmişti.
Regginald için önemeli şahıs: hey sende bir şemsiye akademisi üyesisin
Sevy buna gülümsemişti. Adamda öyle. O sırada arkada five ve Diego çıkmıştı.
Five ve Diego : şemsiye akademisi üyesi mi!!?!??!?!
Sevy: azıcık daha sesli bağırırsanız bütün dünya duyacak
Five: kolunu aç
Regginald bununla ilk defa karşılaşmıyordu. Sevy kolunu açtı. Dövme oradaydı. Bir daire içinde şemsiye motifi vardı.
Diego: vay bir tane daha kız kardeşimiz oldu cinco
Five hâlâ kızın koluna bakıyordu. Kız kolunu kapattı.
Sevy: evet five erken tanışma
Five bakışlarını aşağıdan yukarıya kaldırmıştı. Anlamıştı. Kızın onu gördüğünü biliyordu.
Five: sen nasıl?
Allison: ne oluyor burada
Sevy: hah ikiydiler üç oldular
Allison kızın üzerine yürümeye başladı. Sevy hâlâ aynı yerinde durmaya devam ediyor ve "kız kardeşinin" yapacaklarını izliyordu.
Allison: seni küçük sürt-
Sevy: bir söylenti duydum o lanet çeneni kapatıp bütün bunları unutuyormuşsun
Allison bir anda sustu ve gözleri beyaza döndü. Sevy karşısında sırıtarak bakıyordu.
Sevy: Şimdi izninizle gidiyorum efendim
Demişti ufak bir eğilme ile. Five hâlâ kız kardeşine ne yaptığına bakıyordu. O sırada vanya ve ben geldi.
Sevy: ve klaus nerede
Klaus elinde İçki şişesi ile geldi. Sevy oğlanın elinden alıp şişeyi kenara koydu. Diğerleri five ile gitti sevy ise babasından bir dosya alarak öyle eve geldi.
Sevy odasına girmişti. Babası katın koruma kalkanını kaldırmış olmalıydı. Odaya girdi ve elindeki dosyayı dolaba koydu. Bıçağı temizleyiciye koymuştu. O sırada biri onu kapı pervazından izliyordu.
Five: hangi dosyayı aldın 8
Sevy: kırmızı olandan görevlere tek gidiyorum
Five kıza daha çok yakınlaştı. Dosyalara ve bıçaklara bakmaya başladı.
Sevy: aklından geçeni biliyorum ve evet hepsinin anısı var
Five: hepsi ile farklı bir kişiyi öldürdün değil mi?
Sevy sessiz kalmıştı. Bu onayladığı anlamına gelmekteydi.
Sevy:hadi dışarı işim var
Five kıza sırıtarak bakmıştı. Anlamıştı kız üzerini değiştirecekti. Kendisini yatağa attı.
Sevy: off
Sevy eşyalarını ve giyeceklerini aldı dışarı ilerlemeye başladı. Dışarıya çıktığında herkesin katın kolidorunda beklediğini görmüştü. Topukluları çıkarmaya başladı.
Vanya: 8 odan var
Sevy: five adlı kardeşiniz odamda ve yatağımda yatıyor
Five dışarıya ışınlandı ve Sevy'nin yanına geldi.
Five: dosyana bakmaya çalışacağımı nereden anladın 8
Sevy: dosyaya az bakmaya çalışsaydın anlamam daha zor olurdu.
Sevy odaya ışınlandı. Dosyayı kilitli ve koruma kalkanlı odaya koydu. 1 yılda oldukça fazla işe gitmişti. Bıçağıda temizleme ünitesinden aldı ve yerine yerleştirdi. Üzerini değiştirmek için aldığı kıyafetleri giydi. Odadan çıktı ve kendine kahve yapmaya gitti. Mutfağa girdiğinde masaya oturmuş olan Diego Ben ve five üçlüsünü gördü. Vanya ise masanın üzerinde oturmuş üçlüyü dinliyordu.
Diego: güçlerini söyler misin 8?
Sevy: 8 değil sevy ve çok yorgunum
Kız kahveyi yapmış ve mutfaktan çıkmıştı. Üçlü ve kız arkasından geliyorlardı.
Ben: nereye sevy?
Sevy bir odaya girmişti. Odada sadece klaus vardı. Sevy kendini ecza dolabına attı.
Klaus: bebeğim bir sorun mu var?
Sevy derin bir iç çekmiş ve sırtını göstermişti. Yine kanlar içindeydi. Klaus ayağa kalktı ve kızın kıyafetini çıkardı.
Sevy: yine mi aynı yara?
Klaus: hayır bu yeni
Sevy kardeşinin eline pamuk vermişti. Klaus yarayı temizlemeye başladı. O sırada sevy ile konuşuyordu.
Klaus: bitti şimdi dikiş ipini ver
Sevy: hayır klaus bırak annem yapsın sen baya sarhoşsun
Sevy elinde iple odadan çıktı. Üzerinde sırtı açık bir atlet vardı. Onu gören kişi five olmuştu.
.
.
.
667 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimsin ~
FanfictionSevy: Tek bildiğim ve bileceğim tek bir kişiye ait olduğumdur... (Kapağın arka planında olan çizim bize ait değildir. Pinterestten aranıp bulunmuştur.)