Part 31

192 20 46
                                    

~ Başlıyacağımız bölümde Sevy depresyona girdi. İyi okumalar. ~

Sevy iki gündür katından çıkmamıştı. Garip olan şey kata da kimseyi almıyor olmasıydı. Akademi ile konuşmuyor gelen notları ise içeri almıyordu. Vanya ile piyano çalışmasını daha ileri bir tarihe atmıştı.

Kendisine kahve yapmak için yataktan çıktı ve mutfağa gitti. Sırtındaki yara yüzünden güçlerini kullanamamıştı ama iki saat sonra  kullanabilecekti. Kahve yaptı ve piyanonun başına geçti. Piyanonun yeri güzeldi ama sorunu vardı. Sesi bütün eve yayılıyordu.

Sevy: Neden salak gibi gitarımı almadım ki?

Piyano çalmaya başladı. Hızlı bir parçayı çalıyordu. Bittiğinde derin bir nefes aldı ve kahvesi ile balkona çıktı. Saate baktığında iki saatin geçmiş olduğunu görmüştü. Şu anda güçleri arasında en çok kullanmak istediği hava kontrolüydü. Yağmurun yağması için oturduğu yerden elini kaldırdı iki saniye sonra yağmur yağmaya başladı. Kahve ve yağmur eşliğinde manzarayı izlemeye başladı.

~salonda

Luther ve Allison dışında hepsi bir kenarda toplanmıştı. Sevy hakkında konuşmaya başlamışlardı. Allison yanlarına geldi ve konuşmaya daldı

Allison: kesin artık şu sarışın yelloz hakkında konuşmayı!

Hepsi Allison'a bakmışlardı. Sevy'i sevmediğini biliyorlardı. O sırada vanya dikkatini dışarıya vermişti.

Vanya: yağmur yağıyor ve gittikçe şiddetleniyor five kaç saat kaldı güçlerini kullanmasına?

Five: 2 saat vardı bitmiş

Ben: yanına gitsek olmaz mı?

Five: el ele tutuşun balkondan girelim

Hepsi el ele tutuşmuşlardı. Five hepsini balkona ışınladı. Salıncağın üzerinde kahve için bir Sevy ile karşılaştılar. Kötü olan Sevy etrafına kalkan oluşturmuştu.

Klaus: KANKAM!

Sevy: klaus?

Sevy koruma kalkanını kaldırdı ve klaus Sevy'nin yanına koşmaya başladı. Sevy ayağa kalkamadı ama klaus sevy'e sarıldı. Yağmur şiddetlendi ve yıldırım düşmeye başladı.

Klaus: seni özledim bebeğim

Sevy: bende seni özledim bebeğim

Sevy ve klaus ayrıldıklarında hepsi ikiliye bakmışlardı. Çünkü ikiside sırıtıyordu?

Ben: Neden sırıtıyorsunuz?

Sevy: benim düşündüğümü düşünüyor musun klaus bebeğim

Klaus: aynısı Sevy bebeğim

Sevy ve klaus el ele tutuştular. Balkonun kenarına koşmaya başladılar. Sonra aşağı atladılar.

Vanya: KLAUS SEVY

Vanya dahil herkes aşağı bakmak için kenara gitmişlerdi. O sırada Sevy ve klaus'un havuzun içinde olduklarını görmüşlerdi.

Ben: Bende geliyorum!

Vanya:  Ah babam görürse ne der acaba?

Diego: alırsak hep beraber ceza alıcaz vanya

Diego elini uzattı. Vanya ve ben elini tuttular ve onlarda atladılar. Ardından ise five atladı. Hepsinin üstü ıslanmıştı. Kahkahalar ile yüzüyorlardı. Sevy havuzdan çıkmıştı. Bir anda dona kalmıştı. Yeniden bir görüş başlıyordu.

Sevy's views began

Bodrum katındaydı sevy. Elleri bağlanmıştı. Anladığına göre 2-3 saatte işkence edilmişti. Sevy kenarda onları izliyordu. İçeri iki kişi girdi. Allison ve Luther. Sevy'nin bilinci yerinde değildi anlaşılan. Allison kıza bakıp kıskanç bir kahkaha attı. Luther ise sadece izledi.

Allison: yakın zamanda öleceksin numara 8

Luther: Allison bu kızla ne sorunun var?

Allison Luther'a döndü. Sevy'e baktı ve saçını tutup yukarı bakmasını sağladı. Eliyle Allison'un bıçak ile yaptığı yaranın izini gösterdi.

Allison: bu yarayı ben yaptım Luther uyurken sırtına çizilen yaraları bile ben yaptım 

Luther sinirlenmişti. Bağırmaya başladı.

Luther: 3 NUMARA 8 NUMARA İLE DERDİN NE BEN 1 NUMARAYIM BANA SÖYLEMEK ZORUNDASIN

Allison korkmuştu. Seslere akademinin geri kalanı ve Regginald gelmişti. Allison ve Luther birbirlerine bakarken five sevy'i almış ve grace'e götürmüştü.

Sevy's views are over

Sevy derin bir nefes aldı ve hava gücü ile üzerini kuruttu.

Sevy: hadi bakalım dışarı!

Havuzun içinde olanlarda dışarı çıktı. Sevy hava gücüyle hepsinin üzerini kuruttu. Saçlarını kurutmadı çünkü saçlarının kabarmasını istemiyordu.

.
.
.
519 kelime

Benimsin ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin