Benimsin ~

Part 67

Akademiler yukarı çıkmaya başlamıştı. Sloane ve five hâlâ oldukları yerde duruyorlardı. Five merdivenlere sloane ise five'a bakıyordu.

Five: erkek kardeşime olan duygularını biliyorum.

Sloane şaşırmıştı. Five elleri cebinde arkasına döndü.

Sloane: evren imzası yaptığı kişi sendin değil mi?

Five kolunu açtı. Evet orada tam bir daire içinde büyük harflerle Sevy yazıyordu.

Sloane: nerede olacağını söylerim ama sende beni erkek kardeşinle yalnız bırakırsın.

Five: Ah! Sevgili erkek kardeşim de senin için aynı duyguları hissediyor. Şimdi bana Sevy'nin sorunlarını anlat.

Sloane: şu anda gündemde olan sorunu iki tane sık sık içmesi ve uykusuzluk. Rüyasında siz ile yaşadığı anıları hatırlıyor ve erken saatlerde baş ağrısı ile uyanıyor.

🕐🕛🕒🕐...

Sloane her şeyi anlattıktan sonra five'a kızın yerini söylemişti. Beklediği yerde çıkmıştı. Eskiden gittikleri uçurum kenarında. Five eline bir adet kahve aldı ve Sevy'nin yanına ışınlandı.

Sevy uçurumun kenarına bir adet koltuk masa ve salıncak koymuştu. Salıncağın üzerinde elinde bir içki ile oturuyordu. Işınlanma sesi duyduğunda arkasına baktı.

Sevy: çok kişi bilmez kimden öğrendin?

Sevy Five'ın yüzüne bakmıştı. Onda tanıdık birşeyler olduğu kesindi ama neydi? Gerçek sorusu buydu.

Sevy: sloane değil mi?

Five: içki içmek pek sana göre değildi.

Sevy: uyumamı sağlıyor.

Five kızın suratına bakmıştı. Sevy ise elinde olan içki ile manzaraya bakıyordu.

Five: bana güvenmediğini biliyorum ama anlatabilirsin.

Sevy derin bir nefes almıştı. Five'ın yüzüne bakmaya başladı. Yüzü tanıdık bir yüzdü.

Sevy: rüyalarımda sürekli 7 kişiyi görüyorum ama yüzleri olmuyor. Ya da onları ne zaman görsem baş ağrısı ile uyanıyorum.

Sevy içkiyi bitirmişti. Boş şişeyi aldı ve koltuğa geçti. Five'da kızın yanına.

Five anlamıştı kızın birşeyler hatırlamak için içtiğini. Yeniden hatırlamak istiyordu. İlk ailesini...

Sevy esnemişti. Five yanına geldi ve koltuğun diğer tarafına oturdu. İkiside yorulmuşlardı. Five hatırlaması için burada yaşadıkları bir anıyı tekrar denemek istedi.

Five: yorgun musun?

Sevy aniden cevap verdi. Kendisi de beklemiyordu.

Sevy: gibi gibi.

Five: dizime yatmak ister misin?

Sevy'nin ağzından kelimeler kendileri çıkıyorlardı. Sevy ise bu olayı yaşadığı için devam etti.

Sevy: Neden olmasın?

Sevy elinde olan içki şişesini kenara koydu. Five ise o sırada bağdaş kurduğu ayağını yere indirdi. Sevy dizine kafasını koydu ve manzarayı izlemeye başladı. yaşadıkları anıda five kızın saçları ile oynuyordu.

Five: saçınla oynayabilir miyim?

Sevy kafasını yukarı ve aşağı sallamıştı. Five gülmüş ve kızın saçları ile uğraşmaya başlamıştı. Sevy'nin gözleri hem içkiden hemde five'ın saçları ile oynaması yüzünden kapanıyordu. Uykusu gelmişti. Gözlerini kapattı ve kendini yeni bir ağrı ile karşı karşıya bıraktı.

Sevy's dream has begun

Geldiği yer uçurumun kenarıdıydı. Ama bu sefer koltuk başka yerde ve içki şişesinin olması gereken yerde kahve kupası vardı. Ve önünde mavi takım giymiş bir çocuk vardı. Sevy yanlarına gitti.

O kendisiydi ve dizinde yattığı kişide...

Sevy: five...

Five kızın gözlerine bakmıştı. Evet bu sefer yüzleri kesin olarak gözükmüştü. Sevy kendini taşıyamaz duruma gelmişti. 30 yıldır bu anı bekliyordu.

Sevy: evren imzam five'a ait!

Sevy ayağa kalkmıştı kendini uçurumun köşe tarafına getirmişti. Bağırmaya başladı.

Sevy: EVREN İMZAM OLAN KİŞİYİ BULDUM!!

Sevy'nin rüyası bitti

Sevy uyanmıştı rüyadan ama olduğu yer ne uçurum kenarında olan koltuk ne de five'ın diziydi. Odasına gelmişti. Yatağında uzanmış yatıyordu.

.
.
.
502 kelime