Şemsiye akademisi güzel bir dövülmüştü. Kendilerini arka kapıdan dışarı bahçeye atmışlardı. Vanya'nın dikkatini cam olan bir yer çekmişti..
Vanya: hava az önce yağmurlu değil miydi?
Five: sence umrumuzda mı vanya?
Luther: hayır değil!
Five ve Diego : sen sus gorilla.
Vanya: oraya gidiyorum.
Diego: vanya orada ne olduğunu bilmiyoruz. Gitme.
Vanya: ama içinden birisi çıktı ve de o sarı saçlı?
Hepsi bir anda arkalarını dönmüşlerdi. Oradan çıkan sarı saçlı bir kız vardı ve elindede bir çiçek tutuyordu.
Klaus: çiçeğimi içeride unuttum!
Allison: sana alırız klaus. Siktir et o aptal çiçeği.
Klaus: hiç bir zaman insanlardan alınan özel eşyaların değerini anlamayacaksın Allison!
Kız arkasına bakmıştı. Ateş rengi gözleri kendini belli etmişti.
Vanya: ben yeniden canlandıysa... Sevy'de canlanmış olmalı...
Five: vanya birden çok evren var. Hangisinde olduğunu bilmek imkansız gibi bir şey.
Klaus: kalacak bir yer bulsak daha iyi olacak ha?
Luther: bildiğiniz bir yer var mı?
Klaus: tabi ki var! Obsidyen Otel!
Five: orası neresi klaus?
Klaus: Her türlü insanı kabul eden bir otel ki bizimde geçmişimiz pek parlak değil.
Five: bizi oraya götür ve kes sesini.
Klaus: Sevy'nin burada olması dileklerim arasındaydı.
(size mükemmel yazıyı gösteriyim)
~ Sevy akademide iken ~Sevy kapıyı açmış ve içeri girmişti. Grace yerleri temizliyordu. Regginald odasında olmalıydı. Sevy odasına çıktı. Kapıda bir not gördü.
Sevy: çalışma saatini neden bir saat erkene çektiler bunlar?!
Sevy üzerine çalışma takımını ve terlediğinde giymek için sabahlığını almıştı. Aşağı ışınlanmıştı.
Sevy: ben geldim kardeşlerim!
Fei: hoş geldin tatlım.
Jayme: biraz olsa uyuyabildin mi?
Sevy: uyudum ama azıcık.
Ben kızın arkasından gelmiş ve sarılmıştı.
Ben: ne kadar o birazcık?
Sevy: iki saat...
( Sevy ile aynı problemi yaşamak ayrıcalıktır?)Marcus: hoş geldin Sevy!
Sevy: hoş bulduk bir numara!
Marcus: yarın benimlesin değil mi?
Sevy: evet Marcus seninle terasa çıkacağım. Orada çalışacağım eğer olursa orada uyuyacağım.
Marcus: aferim sana minik.
Marcus Sevy'nin bağlı olan saçlarını karıştırmıştı..
Sevy: pantere dönüşür öldürürüm seni Marcus! düzgün dur!
Sevy saçını açtı.
Sevy: ayrıca aramızda sadece 3 cm var!?
Marcus: ¿Crees que me importa?
( İspanyolca: sence umrumda gibi mi?)Sevy: ¡Debo preocuparme por el ego andante!
(İspanyolca: umrunda olmalı yürüyen ego!)Ben: bir gram İspanyolca biliyorsunuz diye kendinizi İspanyol sanmayın daha önemli konularımız var.
Christopher: *BURADA BİŞİLER DİYOR ŞAHSİYET KUTU *
Sevy: benden birisi daha!
Ben: tamam hadi çalışalım!
Sevy: tamam benerino!
Ben: bana öyle seslenme minik!
Sevy: BEN MİNİK DEĞİLİM YA?!
.
.
.
382 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimsin ~
Hayran KurguSevy: Tek bildiğim ve bileceğim tek bir kişiye ait olduğumdur... (Kapağın arka planında olan çizim bize ait değildir. Pinterestten aranıp bulunmuştur.)