Part 73

62 7 5
                                    

Bekarlığa veda partileri bitmişti. Herkes bahçede olan nikah yerine gitmek için hazırlanmışlardı. Sevy uzun dar bir siyah elbise giyinmişti. Üzerinde dekoltesi vardı ve oldukça şık duruyordu.

Herkes bahçeye toplanmaya başlamıştı. Sevy kendine bir sandalye buldu ve oraya oturdu. Five ise kızın yanına oturdu. Ve beklenen şey oldu Sloane bütün güzelliği ile içeri girdi. Ve de yanında olan goril Luther ile. Bütün gözler onları izliyordu. Daha sonra Luther ve Sloane klaus'umu olduğu yere gittiler.

Klaus: Luther Hargreeves Sloane Hargreeves'i eşin olarak kabul ediyor musun?

Luther: Evet.

Klaus: Peki sen sloane Hargreeves sen Luther Hargreeves'i kocan olarak kabul ediyor musun?

Sloane: Evet klaus ediyorum.

Klaus: O zaman bende sizi  Dünyanın en seksi karı kocası ilan ediyorum be!

Sevy ve five dışında herkes ayağa kalkmıştı. Five oturduğu yerden konuşmaya başladı.

Five: Tebrik ederim.

Sloane gözleri ile Sevy'i arıyordu. Ayağa kalkmış ve içeri giden kızı görünce herkesten ayrılmış ve Sevy'nin yanına gitmişti.

Sevy: Sloane içeri git.

Sloane: Sen iyiyim diyene kadar ve de bunu gözlerim ile görene kadar hayır.

Sevy: Bana başka çare bıraktırma sloane içeri git!

Five: Sakin ol.

Sevy: Gelini al ve içeri git birazdan geliyorum.

Sevy yolunu lavaboya doğru çevirmişti. Five kıza döndü ve konuşamaya başladı.

Five: Sloane burada bekle. Ben sevy'i alıp geliyorum.

Sloane: Tamam.

Five kızın yanına gitmişti. Sevy duvardan destek almış ve aynaya bakmaya başlamıştı.

Five: Sevy.

Sevy: Hm?

Five: İyi misin?

Sevy: İyiyim. Hadi gidelim.

Sevy kapıda olan five'ın sağ tarafından geçmeye çalışmıştı. Ama five tarafından omzundan tutulmuştu.

Five: Düğün olan yer orası değil. Yani farklı bir yere gidiyorsun. O yüzden-

Five Sevy'i belinden tutmuş ve kucağına almıştı.

Five: - benimle geliyorsun küçük hanım.

Sevy keskin bir baş ağrısı çekse bile durmuştu. Susma kararı almıştı çünkü güvendiği kollardaydı. Sloane ile karşılaşınca Sevy kıza dik dik bakmaya başlamıştı.

Sevy: Sana git demiştim! Neden iki numaranın sözünü dinlemedin!

Sloane: Çünkü-

Five: Düğününe geç kalacaksın sloane.

Sevy: Five beni indirir misin?

Sloane: Rahata benziyorsun.

Klaus: SEVY ÜZÜMLÜ KEKİM NEREDE BENİM!?

Sevy: Buradayım alkollü poğaçam!!

Five Sevy'i kendine çekmişti. Klaus koşmuş ve kızın yanına gelmişti.

Klaus: Üzümlü kekimi bana ver.

Five: Al klaus ama dikkat et kaçmasın.

Lila: O iş bizde.

Five Sevy'i yere indirmişti. Sevy derin bir nefes almış ve düğün salonuna gitmeye başlamıştı. Hepsi içeri girdiğinde en son olarak sloane girmişti. Luther sloane ile dans etmişti. O sırada Sevy kafasını masaya koymuştu.

Klaus: Üzümlü kelim sana biraz viski getirdim.

Sevy: Bahçeye çıkmak istiyorum!

Lila: Hayır.

Sevy küçük bir çocuk gibi mızmızlanmaya başlamıştı. Sonra Allison Ve Viktor yan yana gelmişlerdi.

Sevy: Allison viktor'u yalnız bırak.

Allison: Ne yaparsın?!?!

Sevy ayağa kalkmıştı. Masanın üzerinde olan bıçaklardan bir tanesini almış ve viktor'un yanına gitmeye başlamıştı.

Viktor: Gerek yok Sevy.

Sevy: Zihnini kapalı tut Allison.

Allison: Sürtükler.

Allison o ani siniri ile düğün salonundan çıkmıştı. Sevy'de yanına birkaç şişe içki almış onları viktor'a vermişti. İkisi beraber bahçeye çıkmışlardı.

Viktor: İçeride dans edersin sanıyordum.

Sevy: Dans etmekten nefret ediyorum. Ama sarhoş iken bilemem?

Viktor: Seni çoğu defa sarhoş gördüm.

Sevy: Cidden mi?

Viktor: Bizim akademide yanı şemsiye akademisinde tanıştığın ilk kişi bendim.

Sevy: Ciddi misin?! Aralarında en iyi tanıyan sen olmalısın.

Viktor: Aslında ben değilim. Five seni daha iyi biliyor çünkü 45 yıl beraberdiniz.

Five: Tamam şimdi içeri.

Sevy: Rahatız burada.

Ben: Sevy Hargreeves. Ayağa kalkıyorsun.

Viktor: Hadi içeri geçelim.

Sevy: Tamam.

Viktor ayağa kalkmıştı. Sevy'e elini uzatmış ve ona da kalmasında yardım etmişti. Five elleri cebinde kızı izliyordu. Sevy ayağa kalktı ve içeri girmeye başladı. Sarhoş değildi ama 2 şişe içmişti.

Five: Kaç şişe içtin sen?

Sevy konuşmak yerine iki tane parmağını havaya kaldırmıştı.

Ben: Tebrikler Sevy Hargreeves.

Sevy: Soy adımı kullanma Ben.  Yoksa lakabını kullanırım.

Ben: Sustum.

Sevy ve viktor konuşarak içeri giriyorlardı. Ben ile five ise onları izliyorlardı. Sevy içeri girdiğinde kendini bir masaya atmıştı. Başına giren lanet bir ağrı vardı.

Five: Sevy iyi misin?

Sevy artık pes etmişti. Five'a söyleme kararı almıştı.

Sevy: Değilim. Başımda lanet bir ağrı var ve kesilmiyor!

Five: Sürekli olan ağrıların yanında da mı?

Sevy: Evet. O ağrılar şu anda hafif geliyor. Sanki... Başımın içinde bir şey var. Beni kontrol etmeye çalışıyor gibi...

Five sorgular bakışları işe Sevy'nin yüzüne bakmaya başladı. Daha sonra kızın yanına oturup başını omzuna koydu.

Five masada olan kadehlerden iki  tanesine şampanya koymuştu. Birini kıza uzatmış birini ise kendi almıştı. Tek yaptıkları içip ailelerini izlemek olan ikilinin başına lila geldi. Sevecen ve de yarı sarhoş bir konuşması vardı.

Lila: Hadi ama neden sizde katılmıyorsunuz!

Lila five'ın kolundan tutmuştu. Five aniden ayağa kalkınca Sevy five'a bakmıştı. Five kızın bileğinden tuttuğu gibi kaldırmıştı.

Five: Ne bekliyorsun. Hadi!

Sevy gülümsemiş ve five'ı takip etmeye başlamıştı. Sonunda piste gelmişlerdi. Herkes delice dans etmeye başlamıştı. Yarın yokmuş gibiydiler. Ama ya yoksa...?

.
.
.
762 kelime

Benimsin ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin