Part 74

57 7 12
                                    

Sevy ve five ellerinde olan biralar ile dünyanın yok oluşunu izliyorlardı. Sevy arkada sırt üstü uzanmıştı. Five ise kıza yakın bir köşeye oturmuştu.

Sevy: Bitti.

Five kıza bakmıştı.

Five: Ne bitti?

Sevy ellerini açtı ve etrafı gösterdi.

Sevy: Dünya, evren, hayat?? Herşey.

Five elinde olan içkiden bir yudum almıştı. Yeniden sebep olduğu şeye bakmaya başladı.

Five: 2 defa atlattım. Sen?

Sevy: 5!

Five: 5 mi? Nasıl olur sen komisyonda çalışmadın?

Sevy: Kim demiş?

Five kıza bakmaya başlamıştı. Sevy gülümsedi ve five'a bakmaya başladı. Gelen kişi ile ikiside önlerine döndüler.

Regginald: Eski anılar ha?

Five ve sevy sadece adamın yüzüne bakmışlardı. Bütün bu olanlar onun suçuydu. Eğer serçe akademisi yerine yeniden şemsiye akademisini sahiplenseydi şu anda burada olmayacaklardı.

Regginald: Dünyayı kurtamayacağınıza emin misiniz? Benim sözümü bir defa dinlemediniz ve hayatınız yok oldu çünkü.

Sevy saniyesinde adamın yüzüne bakmıştı. Regginald cebini tutuyordu. Sevy içinden konuşmaya başladı.

Sevy: *içinden* Hayır. Beni kontrol altına almamalı. KENDİN KONTROLÜ SAĞLA SEVY. Hayır. HAYIR. HAYIR! KONTROL ELİMDEN GİDİYOR!!

Sevy ayağa kalkmıştı. Regginald'a attığı iğrenç bir bakış vardı. Five adamın cebine bakmak için başını eğdiğinde fark etmişti. Regginald hemen elini cebinden çekmişti.

Regginald: İkinizi otelde bekliyor olacağım. Ve de oradan kalkmanı öneririm.

Five: Bu da mı bir tehdit?

Sevy: Hayır çökecek.

Five ayağa kalkmıştı. Sevy'nin yanına gitmişti. Kızın elini sıkıca tutmuştu. O sırada five'ın oturduğu köşe yıkılmıştı.

🕛🕐🕒🕛...

Akademiler obsidian otelde toplanmaya başlamışlardı. O sırada içeri giren ve başını tutan Sevy herkesin dikkatini çekmişti.

Ben: İyi misin güzelim?

Sevy: Baş-

Five: Başı ağrıyor sabahtan beri.

Lila: Eski ağrılardan mı yoksa daha mı hafif?

Sevy: İkiside değil daha çok kötüsü.

Sloane: Ah! Size bir şey sormam lazım.

Gözler Sevy'de çekilmiş ve sloane'a geçmişti.

Sevy: Ne oldu canım?

Sloane: Luther.

Diego: Ne olmuş?

Sloane: Sabah buz almaya gittiğinden beri yok? Aradım ama bulamadım. Size sorayım dedim.

Sevy: Babamın yanına gitmişti. Çünkü tek buz makinesi olan oda onun.

Regginald:Akademiler.

Sevy: Zıkkım?

Regginald: 2 numara düzgün konuş benimle.

Sevy: Ya bi si-

Ben ve sloane: SEVY!

Sevy: sustum.

Five: Anlat.

Sevy gözlerini babasına çevirmek yerine bar tarafına çekilmişti. Evet geri kalan herkes babalarını dinliyordu. Sevy eline aldığı kadehe viski doldurdu. Kadehten bir yudum almak için dudağına götürdüğünde baş ağrısı ile kadehi yere düşürdü. Başında olan kesilmez ağrı ile kendini karanlığa vermişti.

Sloane: SEVY!

Klaus Sevy'nin yanına koşmuştu.

Klaus: Sevy güzelim!

Ben: Uyanmıyor.

Ben eli ile nabzını kontrol etmişti. Yaşadığını anlayınca derin bir oh çekmişti.

Ben: Bayılmış. Odasına ben götürürüm.

Regginald: Şimdilik burada dursun. Odaya gidip gelene kadar uzun sürer.

Five: Işınlanırım. Sevy'i bana verin.

Klaus kollarında uyuyan kızı Five'a verdi. Five nazik ve kibar bir şekilde kızı kollarına aldı ve ışınlandı. Sevy'nin odasına gelmişti. Yatağa uzandırdı ve üzerini örttü. Sonra odadan çıktı.

Kapıyı kapattıktan sonra girişe ışınlandı. Regginald'ın yüzünde çok yavşak bir gülümseme vardı. Five bunu fark etti. Regginald five'ın geldiğini görünce gülümsemesini silmişti.

Diego: Sevy nasıl?

Five: Yatağına yatırdım şimdi.

Ben: Kız kardeşime bir şey yapmadın di mi?

Five: Kız kardeşin ile önceki hayatında çok şey yaptık.

Lila: ne?

Ben: SE-

Sloane: BEN. HAYIR.

Regginald: Ah ben gidiyorum.

Regginald arkadan geçmiş ve gitmişti. O sırada geri kalanlar kavga ediyorlardı. Peki Sevy ne olacak?

.
.
.
517 kelime

Benimsin ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin