Part 39

128 12 31
                                    

Five uyandığında kendini yatakta bulmuştu ama yanında Sevy yoktu. Ben ise kenarda uyuyordu. Ben'i uyandırdı.

Ben: efendim

Dedi. Uykulu bir ses tonuyla.

Five: kaç kişi geldiniz ve sevy nerede?

Ben ayağa kalktı ve kızları aradı.

Ben: vanya ve sevy yok aşağı koş

Five ışınlanmak istemişti ama ben onu durdurmuştu.

Ben: Gücünü kullanma daha yeni yaralar aldınız

Five: sevy'de de mi aynı yaralar vardı?

Ben: seninki hafiflerdi Sevy daha ağır yaralar almıştı.

Hem konuşuyor hemde aşağı koşuyorlardı. Sonunda aşağıya varmışlardı. Klaus kenarda ağlıyordu ve diego Luther ile tartışıyordu?

Five: NE OLUYOR BURADA?!!

Klaus kafasını kaldırmıştı. Beny şişmiş gözlerini görünce yanına gitmişti.

Ben: klaus Sevy ve vanya nerede?

Diego arkadan bağırmıştı. Sinirliydi.

Diego: BU İKİ APTAL ONLARI MAHZENE KİLİTLEDİ

Five ve ben: NE?!

Five ve ben koşarak mahzene inmişlerdi. Mahzen kan gölüne dönmüştü çünkü Sevy'nin dikişleri patlamıştı.

Five: kapıyı aç HEMEN!

Ben hemen kapıyı açmıştı. O sırada arkadan Diego Luther Allison ve klaus gelmişlerdi. Sevy'i kanlar içinde görünce hemen annelerini çağırmışlardı.

Grace: five geri çekil ve bu işi bana bırak

Grace içeri girmişti. Hızlıca bir ameliyat yapması gerekiyordu. Five ve ben dışarıda olta atıyorlardı. Vanya içeride baygın halde yatıyordu ve sevy kanlar içindeydi. Five sonunda sinirle bağırmaya başladı.

Five: KIZLARIN YAPTIĞI SİZİ KORUMAKTI AMA SİZ GERİZEKALILAR KIZLARI MAHZENE KAPATTINIZ?!?

Ben çocuğun sırtını sıvazlamıştı.

Five: ve şu anda içeride sevdiğim kızın ölme şansı var...

Five yere çökmüştü. Ağlıyordu. Klaus ve diego kardeşlerinin yanına geldiler.

Klaus: cinco Sevy dayanıklı bir kız

Yaklaşık 2 saat sonra Five'ın gözleri şişmiş durumdaydı. Annesi mahzenden çıktı. Yüzünde gülümsemesi vardı.

Five: nasıllar anne?

Grace: ikiside çok dayanıklıydı. Başardılar 3-4 saate uyanırlar

Five derin bir nefes almış ve içeri girmişti. O sırada arkadan grace kızları taşıması için sedye getirmişti.

Grace: Şimdi odalarına götürelim ki iyice dinlensinler

Klaus: aynı odaya koysak olmaz mı ayrılmak istemiyorum

Grace çocuklarla beraber kızları yukarı çıkarmışlardı. Klaus five Diego ve ben dışarıda bekliyorlardı. Luther geldi.

Luther: nasıllar?

Klaus: nasıl olmalarını istersin ölmüş mü?

O sırada odanın içinden bir kırılma sesi gelmişti. Five hemen içeri girmişti.

Five: kim uyandı?

Sevy uyanmış ve ayağa kalkmıştı. Balkona geçmişti.

Five: sevgilim...

Sevy: yeniden yaşadık değil mi?

Five kızın yanına geçti. Yaralarına zarar gelmeyecek şekilde kıza sarıldı. Kızda ona...

Sevy: bunu yapacak ne yaptım...

Five işaret parmağı ile sus işareti yapmıştı. İçeri baktırdığında vanya'nın ikisine baktığını görmüştü. Sevy ışınlanmaya çalışmıştı ama five onu durdurmuştu

Five: iki gün ne sen ne de ben güçlerimizi kullanamıyoruz sevgilim

Sevy onaylamıştı. Vanya ayağa kalktı ve kardeşlerinin yanına gitti.

Vanya: özür dilerim ben istemesem bişey olmayacaktı...

Sevy ağlamaya başlamıştı. Ağladığını saklamazdı ama bu sefer saklaması gerekiyordu. Five kızın suratına bakınca ağlamaya başladığını görmüştü.

Five: ama ağlama

Five kıza sarılmıştı. Fısıltı şeklinde konuşuyordu.

Five: dizime yatmak ister misin bende saçlarınla oynarım

Sevy onaylamıştı. Five'ın boynundan kafasını kaldırmıştı. Vanya ise ben ile onları izliyordu. Five kendine çektiği dizlerini uzattı ve sevy üzerlerine uzandı.

Sevy: Ne kadar günümüz kaldı?

Five: 2 günümüz kaldı güzelim kısa iki gün

Ben: nasıl 2 gün?

Five kafasını arkaya çevirmişti. Ağlayan bir vanya ve ona omuz görevi gören ben ile karşılaşmıştı. Eliyle yanını gösterdi ve ben oraya vanya ile geldi.

.
.
.
503 kelime

Benimsin ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin