Benimsin ~

Part 35

Sevy ve five arabanın yanına gitmişlerdi. Sevy arka koltuğa uzanmışken five arabayı çalıştırmışlardı. Sevy arka koltukta denklem çözmeye devam ediyordu aynı anda five ile konuşuyordu.

Five: kaç günümüz var leydim

Sevy: yaklaşık olarak 1 haftamız var sevgilim

Five:  1 hafta pek iyi bir süre değil

Sevy arabanın durması işe arka koltuktan kalktı ve dışarı çıktı. Five ise kızı bekliyordu.

Five: aç mısın donut alabiliriz istersen?

Sevy: sende alacaksan neden olmasın?

Five yukarı baktığında kızın sırıtan yüzünü görmüştü. Kendide sırıtmaya başladı.  İçeri girdiler. Bir tane adam ile tanıştılar ve adres aldılar. Kahveleri ve donutları gelmişti. Sevy eline kahvesini aldı.

Sevy: donutları paket yapabilir miyiz acaba?

Agnes: tabi ki küçük kız

Agnes oldukça tatlı bir kadındı. Sevy'nin gözlerinden kadını sevdiği anlaşılıyordu. Agnes donutları pakete koydu ve para üstünü vermek için içeriye gitti.

Sevy: Μια πολύ γλυκιά γυναίκα Agnes
(çok tatlı bir kadın Agnes)

Five ne dediğini anlamıştı. Bu sebeple gülmüştü. Kahvesinden bir yudum almak için kupasına uzandı. O sırada zilin üzerine yansıyan görüntüyü görmüştü. Kahve kupasını geri yerine bıraktı.

Five: erken oldu bu

Sevy: bu kadar hızlı beklemiyorduk açıkçası

Paralı asker : lütfen bizimle gelin evime bir çocuğu öldürmenin vicdan acısı ile gidemem

Sevy: bunu problem etme çünkü

Five: eve gidemeyeceksin

Sevy masanın üstünde olan agnes'in getirdiği bıçaklardan bir tanesi aldı ve  önde olan askerin boynuna geçirdi. Sonra ışınlandı. Five'da masanın üzerinde olan diğer bıçağı aldı ve başka bir askere saldırdı. Sevy elindeki bıçağı bir askerin gözüne geçirdikten sonra askerin boynuna kravatını dolamış ve boğarak öldürmüştü. O sırada five paspasın tahta kısmını ikiye bölmüş ve ikisinide ayrı askerlere saplamıştı. İşleri bitmişti. Sevy dinlenmek için kendini koltuklardan birine attı.

Sevy: bunlar bizi nasıl buldu be?

Sevy sevgilisine bakmak için ayağa kalktı. O sırada five'ın 3. bıçakla koluna derin bir yarık yaptığını görmüştü.

Five: lanet olasıca şu çip nerde

Sevy: telekinezi ile hallederim ben

Five: teşekkür ederim sevgilim

Sevy telekinezi gücünü kullanıp çipi dışarı çıkardı. Aynısını kendinde yapması gerektiğini biliyordu. Sevy five'ın yanındaki bıçağa uzandı ama five bıçağı kendi aldı.

Five: hayır

Sevy hiçbir şey demeden askerin gözüne sapladığı bıçağı aldı. O da yarık açtı ve içinden o lanet çipi çıkardı.

Five: hayır demiştim Sevy

Sevy: çocuk bedeninde olan 58 yaşındaki biriyim ben five lütfen

Five elini uzatmıştı. Sevy ciddi tavrından çıkmış ve çocuğa dönüşmüştü. Çıkacakları sırada Sevy five'ın elini bıraktı ve geri içeri girdi. Donut paketini aldı ve geri çıktı.

Sevy: Donut seviyorum

Five: şu kıyametten kurtulalım sana Donut alacağım.

Sevy: söz mü ve de beraber mi?

Five: söz ve beraber. Şimdi kime gidiyoruz vanya mı akademi mi?

Sevy ve five: vanya

.
.
.
420 kelime