Part 65

52 7 0
                                    

Sevy eve geldiğinde kendini bar tarafına atmıştı. Ben kızın yanına gelmişti. İçkisine ortak olma kararı almıştı.

Sevy: şerefe kardeşim.

Ben: şerefe.

Sevy eline aldığı kadehi kafasına dikmişti. Ben'de aynı şekilde yapmıştı.  İçeri sloane girdi. İkisine baktı ve kendine bir adet kadeh aldı.

Sloane: doldurman gereken bir kadeh daha var artık!

Ben: tamam.

Ben iki kıza ve kendine bir kadeh içki koymuştu. Sloane gülümsedi ve kendini havaya kaldırdı.

🕐🕛🕒🕐...

Ben ve sloane kenarda sızmışlardı. Sevy ise hâlâ ayıktı ama bu birşeyi değiştirmemişti.

Sevy: hadi sizi odalarınıza bırakalım.

Sevy önce ben'i odasına koymuştu. Sonra ise sloane'u. En son kendini yatağa atabilmişti. Sonrasında içkinin sarhoşluğu ile uykuya dalmıştı.

Sevy's dream has begun

Sevy kendini terasta görmüştü. Yağmur yağıyordu ve elinde kahve vardı. Üzerinde çizgili pijaması giyinikti ve bir salıncağın üzerindeydi.

Tek yaptığı oturmaktı. Ama içinde garip bir burkulma hissediyordu. O sırada yandan gelen seslere bakmıştı.

Sevy's dream is over

Sevy başında ağrısı ile uyanmıştı yine. Tavana baktı. Düşüncelere dalmak yerine yataktan kalktı ve duşa girdi. Saate baktığında 11 olduğunu görmüştü. Aşağı inmeden önce duş alma kararı verdi. Soğuk ve uzun bir duş her şeyi yerine getirebilirdi. Kendini duşa attı.

🕐🕒🕛🕐...

Akademiler yeniden karşı karşıya gelmişlerdi. Sevy her ne kadar ortalıklarda olmasada...

Five: Neden çağırdığınızı detaylı anlatın lütfen.

Sloane: 1 numaramız kayıp. En son sizin ekibinizden vanya ile görüştü.

Hepsi vanya'ya bakmıştı. Vanya tedirgin olmuştu. Allison ayağa kalktı.

Allison: sen Marcus ile mi görüştün vanya?

Vanya: evet yani hayır!

Allison: seni gerizekalı! Karşı düşmandan biriyle neden görüşürsün!

Vanya savunmaya geçecekken Allison gücünü kullanmaya başlayacaktı. Luther ayağa kalktı. O sırada içeri saçları açık ve ıslak, üzerinde ise pijama olan Sevy girdi.

Sevy: kırmızı şarap kaçıncı dolapta ben?

Five: üstten ikinci dolapta!

Sevy şaşırmıştı. Üstten ikinci dolabı açtı ve kırmızı şarapla karşı karşıya geldi.

Sevy: Ah umrumda değil bugün beyazını içeceğim.

Luther: hep mi böyle?

Sloane: evet ve de Sevy banada bir kadeh getirir misin?

Sevy: sen beyaz şarap sevmezsin sloane. Beni oraya getirmek için daha iyi çözümler bul.

Jayme: bana yapsana be!

Sevy gülümsemişti. Telekinezi gücü ile beyaz şarabı ortalarına koydu. Yanına ise kadehleri.

Sevy: ne haliniz varsa görün.

Ben: Sevy burada kalman lazım. Bu Marcus ile ilgili.

Sevy Marcus'un ismini duyunca durmuştu. Arkada şöminenin önünde olan koltuğa geçti.

Sevy: başla.

Five ve diego: bu kadar hızlı mı?

Sevy: uykum geliyor hadi!

Ben: Marcus'un bulamıyoruz Sevy. Ve en son görüştüğü kişi şurada ki kız.

Ben eliyle vanya'yı göstermişti. Sevy ayağa kalktı ve kızın yanına gitti.

Sevy: enerji dalgaları oluşturma ve yönlendirme. Güzel güç!

Vanya: sende de var.

Ben, sloane ve Jayme: tabiki var!

Sevy: susun azıcık.

Sevy yeniden vanya'yı dönmüştü. Sonra ise dışarı çıkan bir allison ile karşılaşmıştı. O sırada içeriye birisi girmişti.

????: Naber!

Diego, five ve Luther: ?????

.
.
.
450 kelime

Benimsin ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin