Part 41

99 16 4
                                    

Bütün kardeşler farklı zamanlara dağılmışlardı. Birbirleri ile düşen tek kişiler Sevy ile ben'di. Sevy kolundan kurşun yemişti ve oldukça kan kaybetmişti.

Ben ve sevy sonunda portaldan düşmüşlerdi. Sevy hâlâ uyanıktı ama kısa süreceği kesindi. Ben kızın yanına geldi ve yarasına bastırması için bir parça kumaş verdi.

Ben: dur burada hemen yardım çağıracağım!

Sevy ağlıyordu. Ben kızın ağladığını ilk defa görmüştü. Her zaman gülen bir kızdı Sevy. Ayağa kalktı ve yoldan geçen bir polis memurundan yardım istedi. Beyaz tenli olmaları işlerine geliyordu.

Ben: yardım edin kız kardeşim kolundan vuruldu.

Polis memuru: tabiki efendim hemen ambulans çağırıyoruz.

Ben teşekkür etmiş ve polis memuru ile Sevy'nin yanına gitmişlerdi. Sevy kolunu tutmuş yerde uzanıyordu. Polis kızın yanına geldi.

Polis memuru: bunu size kim yaptı hanım efendi?

Sevy: görmedim...

Ben kızın yanına geldi ve yere çömeldi. Kızın kafasını dizine koydu.

Ben: Sevy uyanık kal. Sevy!

Ben bir yandan bağırıyor bir yandan da kızın yanaklarına ufak tokatlar atıyordu. Sevy gözlerini açık tutmaya çalışıyordu ve sonunda ambulans gelmişti. Ben ve sevy'i ambulansın içine koydular ve hastaneye yok aldılar.

🕛🕐🕥🕕...

Sevy ameliyattan çıkmıştı. Polisler ben'in ifadesini alıyorlardı. O sırada Sevy uyandı. Polisler kızın yanına gittiler. Ben ise oturduğu sandalyeden kalktı ve kızın yanına gitti.

Ben: Sevy... İyi misin kardeşim?

Sevy: yeniden herkesi kaybettik Beny...

Sevy kafasını ben'e çevirdi. Gözleri dolmuştu. Polis memurları birkaç sorudan sonra dışarı çıktılar içeri iki kişi daldı. Diego ve Klaus...

Diego: KARDEŞLERİM!!

Diego koşarak yanlarına gelmişti. Klaus artık içmiyordu ve ayık olduğu kesindi.

Sevy: Tek değilmişsiz Beny.

Ben kıza gülümsemişti. Klaus koşarak kıza sarıldı.

Klaus: KANKAM!!!

Sevy gülümsemişti. İçeri hemşire girdi.

Hemşire: Sevy hargreeves yarına taburcu olabilirsiniz.

Sevy: teşekkür ederim.

Hemşire odadan çıkmıştı. Diego ve klaus kendi yaşamlarını anlatmaya başladılar.

Klaus: neyse işte şu anda büyük bir malikanede oturuyorum.

Sevy: bildiğin parti kurmuşsun kankacım. İçmemen beni üzdü bunu kutlamak için içecektik.

Diego: bende şu anda biri ile flört ediyorum .

Sevy ani bir şekilde hızlıca arkasına döndü. Sonra yeniden klaus'a baktı.

Sevy: içmezsen seni keserim klaus.

Klaus: tamam benim eve gideriz çıkışta hm?

Diego: ev ev değil saray yavrusu mübarek!

Hepsi gülmüşlerdi. Sevy o günü hastanede geçirmişti sabah uyandığında taburcu olmuştu. Klaus elinden tuttu ve çekerek arabaya oturturdu.

.
.
.
360 kelime

Benimsin ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin